• DOLAR 32.582
  • EURO 35.019
  • ALTIN 2460.76
  • ...
Türkiye bu cinayetlere DUR demeli
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

ciddi bir adım atmayan Türkiye’nin bu sefer katilleri bulmak için bir girişimde bulunup bulunmayacağı ise merak konusu

Şükrü Gündüz / İstanbul

Türkiye’de ilk olarak 6 Eylül 2008’de Çeçenistan’da Ruslara karşı albay rütbesiyle savaşan 57 yaşındaki Gazi Edilsultanov’un, Başakşehir’de sokak ortasında uzun namlulu silahla vurularak katledilmesinden sonra Türkiye’de Çeçenlere yönelik başlayan suikastlar devam ediyor. Son olarak 16 Eylül Cuma günü Zeytinburnu’nda namazdan çıktıktan sonra Hamzat lakaplı Çeçen komutan 33 yaşındaki Berg Khazh Musaevi, Rüstem Altemirol (23), Zavrbek Amriev (26) uğradıkları silahlı saldırı sonucu şehid edildi. Saldırıyla ilgili detaylar ortaya çıktıkça fail ya da faillerin profesyonel olduğu anlaşılıyor.  Zira saldırı 15 saniyede düzenlenmiş ve 3 kişinin vücuduna 11 kurşun sıkılmıştı. Şimdiye kadar Çeçenlere yönelik Rus istihbaratı ve işbirlikçi Kadirov tarafından yapıldığı düşünülen suikastlarla ilgili bir sonuca ulaşılamadı.

RUS KATİL DAHA ÖNCE DE TÜRKİYE’YE GELMİŞ

İstanbul Emniyeti, 3 Çeçeni katlederek kaçan suikastçının kimliğine ulaştı.  Rus ajan Garo A.’nın 2 Eylül’de Türkiye’ye gelip Sultanahmet’te bir otelde kaldığı bilgisine ulaşan Emniyet mobese ve  kamera kayıtlarından katilin kullandığı aracın izine ulaştı. Polisin 2 Eylül’de havalimanı giriş kayıtlarından kimliğine ulaştığı ve Sultanahmet’te kaldığı otele baskın yaptığı ancak Garo A.’nın polisler gelmeden birkaç dakika önce otelden ilginç bir şekilde dışarı çıktığı öğrenildi. Asayiş Şube Müdürlüğü ekipleri, Garo A.’nın odasında yaptıkları aramada, zanlının pasaportu ile özel eşyalarına ulaştı. Odada ayrıca 9 mm çapında bir tabanca ile bu tabancaya ait mermiler ve bir gece görüş kamerası bulundu. Tabancanın, yapılan ilk incelemede Zeytinburnu’nda 3 Çeçen’in öldürüldüğü saldırıda kullanıldığı öğrenildi. Bu arada firari Rus ajanın 2009’da Zeytinburnu’nda vurulan Çeçen komutan Ali Osaev cinayeti öncesinde Türkiye’ye giriş yaptığı, üstelik Sultanahmet’teki aynı otelde kaldığı belirlendi. Polis, Rus ajanın 2009’daki cinayetlerin de faili olduğu ihtimalini değerlendiriyor. Öte yandan MİT’ten bir ekip de Asayiş Şube Müdürlüğü’ne giderek bilgi aldı.

CİNAYET YÖNTEMLERİ AYNI

İstanbul’da işlenen Çeçen cinayetlerinde yöntem ve silahların benzerliği dikkat çekiyor. Çeçen cinayetleri ilk olarak Başakşehir’de 6 Eylül 2008’de Çeçenistan’da Ruslara karşı albay rütbesiyle savaşan 57 yaşındaki Gazi Edilsultanov, Başakşehir’de sokak ortasında uzun namlulu silahla vurularak katledilmesiyle başladı. 9 Aralık 2008’de ise İslam Canibekov (38) Ümraniye’de saldırıya uğradı, hastaneye kaldırılmak istenirken yolda hayatını kaybetti. 26 Şubat 2009’da da Çeçenistan’daki savaşın ardından eşiyle birlikte Türkiye’ye yerleşen Ali Osaev (48), Zeytinburnu Gökalp Mahallesi’nde bir araçtan açılan ateş sonucu katledildi.

RUSYA ELİNİ KOLUNU SALLAYARAK TÜRKİYE’DE CİNAYET İŞLİYOR

Türkiye’deki Çeçenlere yardım ederek adını duyuran İmkan-Der Başkanı Murat Özer ve saldırıda şehid edilen Çeçenlerin eşleri saldırıdan bir gün sonra bir basın toplantısı düzenledi.

Basın toplantısında konuşan İmkan-Der Başkanı Murat Özer, İstanbul’un göbeğinde Rus istihbaratı tarafından yapıldığına kesin inandıkları hunharca bir caniyet işlendiğini ifade ederek, “Ne yazık ki Rusya elini kolunu sallayarak Türkiye’de bu tarz cinayetler işlerken mücahidler aleyhinde saygınlıklarını onların onurlarını zedeleyecek haberler de yaptırmak için ellerinden geleni yapmaktadır” dedi.  Şehid olan Çeçenlerin, aileleriyle beraber aynı evde kaldığını ifade eden Özer, “Şehid edildikleri yer evlerinin önüydü. Hükümete sesleniyorum. Başbakan Ortadoğu turunda. Yaptığı açıklamayla Ortadoğudaki diktatörlerin devrilmesinden dolayı memnuniyetini dile getiriyor. Cinayetlerin devlet terörü olduğunu söylüyor. Başbakandan bu hassasiyetini Rusya’ya yönelik de göstermesini ve sesini yükseltmesini bekliyorum. Kendisine sığınan kişilerin can güvenliğini sağlaması öncelikli görevidir” diye konuştu.

BİZ YILDA 2 -3 KEZ ÖLDÜRÜLÜYORUZ

Toplantıya katılan ve adını Atatürk Havalimanı’nda pasaportunu yırtarak duyuran Çeçen komutan İmran Abdülazimov konuşmasında “Biz yılda 2-3 kez öldürülüyoruz. Ve kim tarafından öldürüldüğümüzü bilmiyoruz. Ruslar mı öldürüyor? Türkler birlikte mi bunu yapıyor bilmiyoruz. Buraya gelirken özgür ülke diye geldik, ama şimdi korku içindeyiz. Katiller bulunacak mı? Bizi kimse koruyacak mı bilmek istiyoruz. Türkiye’nin bizi korumasını ve katillerin özgürce buraya gelip bizi öldürmesini engellemesini istiyoruz” dedi.

KATİLLER ELİNİ KOLUNU SALLAYARAK GEZMESİN

Şehid edilen Hamzat lakaplı komutan Berg Khazh Musaevi’nin eşi Şehida  yaptığı konuşmada  “Eşim vurulduktan sonra evimize polis geldi. Polis evimizi alt üst edip evi dağıttı. Bize katilmişiz gibi davranıyorlardı. Daha önce katillere böyle davranılsaydı böyle olmazdı. Daha önce de Musa abimiz öldürüldü o zaman katil bulunmuş olsaydı böyle olmazdı. Zor durumdayız ve katillerin bulunmasını istiyoruz. Avrupada böyle bir şey olduğu zaman az da olsa bunu yapanlar cezalandırılıyor. Müslüman bir ülkede bu yapılmıyor. Katiller özgürce ortada elini kolunu sallayarak güpegündüz insanları öldürüyor. Eşim şehid oldu. Türkiye’nin bu cinayeti araştırıp katilleri bulup cezalandırmasını ve bize sahip çıkmasını istiyoruz” dedi.

KENDİNİZİ BİZİM YERİMİZE KOYUN

Zavrbek Amriev’in eşi Marika ise “Bizim yerimize kendinizi koyun. Bizim hislerimizi anlayın. Katiller cezasız kalmasın. Biri bile olsa bulunsun ve cezasını çeksin. Bize devlet sahip çıksın. Emniyet, katil bizim evde yaşıyormuş gibi evimizi aradı. Katilmişiz gibi bize muamelede bulundular. Kadın olduğumuz halde bunu yapıyorlardı. 23 yaşındayım ve 6 aylık bir kızım var. Buraya geldiğim zaman Müslüman bir ülkeye geldim diye rahat yaşayacağımı düşünüyordum çok büyük umutlarım vardı, ama bize kimse sahip çıkmadı” dedi. Marika konuşması sırasında gözyaşlarını tutamadı.

ŞEHİDLER TEKBİRLERLE UĞURLANDI

Şehid edilen üç Çeçen’in cenaze namazı Fatih camisinde kılındı. Cenaze namazına İmkan-Der, İnsani Hak ve Özgürlükler Platformu, eski milletvekili Fethullah Erbaş, Özgür-Der, Özgür Kudüs Platformu, Mazlum-Der, Hayder, Mustazaf-Der yetkilileri ile Türkiye’de ikamet eden onlarca çeçen ve duyarlı Müslümanlar katıldı. Cenaze töreninde üç çeçeni katledenlere lanet yağdırılırken katillerin bir an önce bulunması için hükümete çağrı yapıldı.

BİZ KARDEŞLERİMİZE SAHİP ÇIKMADIK

Kılınan cenaze namazından sonra bir konuşma yapan Özgür-Der Genel Başkanı Rıdvan Kaya, “Eğer biz bu kardeşlerimize gerektiği gibi sahip çıksaydık ve daha önce şehid edilenler için gerekli tepkiyi gösterseydik Rus katiller bu kardeşlerimizi şehid etmeye cesaret edemezlerdi. Bu kardeşlerimiz sahip çıkılmayı hak ediyorlardı. Onlar rablerinin istediği gibi bir hayat yaşamak, özgür ve bağımsız topraklarda bu hayatlarını yaşamak için mücadele ettiler. Allah şehadetlerini kabul etsin” dedi.

BU CİNAYETLERE GÖZ YUMANLAR HESAP VERMELİDİR

İstanbul Mustazaf-Der Yönetim Kurulu Üyesi ve İnsani Hak ve Özgürlükler Platformu Başkanı Cemal Çınar ise yaptığı konuşmada; “Bu gün üç şehidi uğurlamak için buraya geldik. Allah kendi yolunda öldürülenlerin ölü olmadığını bize bildiriyor. İnşallah bu şehidler yeryüzünde şu anda kalpleri çalıştıkları halde izanı ve şuuru ölmüş insanların uyanışına vesile olur. Üç Çeçen kardeşimizi kurşun sıkıp şehid edenler aslında bu kurşunları Türkiye’ye sıkmışlardır. Onlar Türkiye’nin misafiriydi. Basın işlenen bu cinayetleri yeterince görmedi. Yöneticiler bunlarla ilgilenmedikleri için bunun hesabını vermek zorundalar” ifadelerini kullandı. Cenaze törenine katılan Eski milletvekili Fethullah Erbaş da, 3 Çeçen`in katillerinin bulunması için Türkiye hükümetinin Rusya’ya baskı yapmasını istedi. Cenaze namazına katılanlar konuşmalar sırasında sık sık tekbir getirerek , “Katil Rusya Kafkasya’dan defol, Kafkasya’ya selam cihad’a devam” sloganları attı.

ŞEHİDLER TEKBİRLER VE SALAVATLAR EŞLİĞİNDE TOPRAĞA VERİLDİ

Cenaze namazları Fatih camisinde kılınan üç Çeçen’den ikisi Zeytinburnu’nda bulunan Kozlu Mezarlığına defnedildi. Silahlı saldırıda şehid edilen Zavrbek Amriev’i Çeçenistan’dan gelen ağabeyinin yurtdışına cenazeyi götürmek için işlemleri başlattığı belirtildi. Gasilhaneden alınan Hamzat lakaplı komutan Berg-Khazh Musaev ve Rustam Altemirov’un naaşları tekbirler ve salavatlar eşliğinde omuzlarda taşındı. Cenazeye katılanların gözyaşlarına hakim olamadığı defin esnasında iki şehid tekbirler ve salavatlar eşliğinde toprağa verildi.

İki şehidin toprağa verilmesinden sonra, İstanbul Mustazaf-Der Yönetim Kurulu Üyesi ve İnsani Hak ve Özgürlükler Platformu Başkanı Cemal Çınar dua etti.

Doğruhaber

Bu haberler de ilginizi çekebilir