• DOLAR 32.51
  • EURO 34.783
  • ALTIN 2499.528
  • ...
Yanan mahkumlar bir gerçeğin ifşasıdır
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

BİRÇOK OLAY BASINA YANSIMIYOR

Ortaya çıkan bu vahin durumu Doğruhaber’e değerlendiren Van Valiliği İnsan Hakları Komisyonu Üyesi Avukat Rasim Saygın, yaşanan acı olayın mahkûmlara yönelik uygulanan hak ihlallerinin acı bir fotoğrafı olduğunu söyledi. Ölümle sonuçlanmadığı için birçok olayın basına yansımadığını belirten Avukat Saygın, “Fakat hepsi bu değildir. Ölümle sonuçlanmadığı için gündeme gelmeyen ancak ölümle burun buruna getiren birçok olayın yaşandığına şahit oluyorum. Mahkûm, kendisine yaşatılan bu zulüm nedeni ile en tabii hakkı olan Mahkemede hazır bulunma hakkından, eğitiminden veya tedavisinden birçok kez vazgeçiyor ve bunun sayısız örnekleri vardır” dedi.

EN DOĞAL İHTİYAÇLARI GİDERİLMİYOR

Mahkûmların kendilerine aktardıklarından oldukça etkilendiklerini ve yaşanılanların her meslektaşı tarafından mutlaka dile getirilmesi gerektiğini söyleyen Saygın, mahkûmların kendilerine anlattıkları bazı olayları anlatırken bile rahatsızlık duyduğunu dile getirdi. Saygın şunları söyledi: “Mesela, yazın o kavurucu sıcağında, arabada saatlerce güneş altında tutularak adeta mahkûmlara işkence yapıldığını mahkûmlardan dinliyoruz. Bunun yanı sıra araç içerisinde insanlığın en doğal hali olan ihtiyaç molasına bile müsaade edilmediğini ve onlarca mahkûmun bu sıkıntıdan dolayı altına kaçırdığını bizlere sıkılarak anlatıyorlar. Yaz sıcağında kendilerini kavuran sıcağın yanında, o daracık alanda meydana gelen kokunun bulandırdığı midelerin kusması sonucu ortaya çıkan manzara insanlık vicdanının kabul edebileceği bir durum değil ve bu yaşanılanların bize anlatılması bile bizi rahatsız ediyor”

BAHANELERİ KABUL EDİLEMEZ

Mahkûm sevklerinde kullanılan araçların dizaynında güvenlik esas alınırken insan haklarının gözetilmediğini, zira bu araçlardan bir çok mahkûmun şikayetçi olduğunu dile getiren Avukat Saygın, “Mahkumlar ile yaptığım mülakatlarda Sultan ismi verilen söz konusu araçlar da gidip gelmenin kendileri için adeta bir işkence olduğunu, araç koltuklarının sert ve 80 cm enindeki bölmelere 2 kişin sıkıştırılarak o dar hücrecikte gidip gelmek zorunda kaldıklarını anlatıyorlar. Tüm bu gayri insani uygulamaların niçin gerekli görüldüğü sorusuna da cevap hazır, ‘mahkûmun kaçmaması için gerekli tedbiri almak zorundayız’  diyerek sorumlulukları üzerlerinden atıyorlar. Bu kabul edilecek bir bahane değil” diyerek tepkisini ortaya koydu.

GÜVENLİK PERSONELİ EĞİTİLMELİ

Güvenlik personelinde ciddi eğitim problemi olduğunu ifade eden Avukat Saygın, bu personelin, mahkûmun kaçma riskini hayat hakkında önde tuttuğunu ve yaşanan son olayda da bunun açıkça görüldüğünü söyledi. Saygın, “Karşılarındaki kişiler suç işlemiş olsalar bile insan olduklarını ve İnsan haklarının, hele hele yaşam haklarının korunması gerektiğini görevli personellerin anlaması gerekir. Kim ne derse desin yanan araca zamanında müdahale edilmemesinin altında yatan gerçek, mahkûmların kaçabileceği ihtimalinin yaşam hakkının önünde tutulmasıdır” dedi.

MAHKÛMLARA ÇİFTE STANDART UYGULANIYOR

“Aslında bu olayda jandarma personeli görevini yapmıştır. O görev de mahkûmların kaçmasına engel olmaktır” diyerek yaşanan çarpıklığa tepki gösteren Saygın, “Mahkûmlar kaçabildi mi? Kaçamadı. O halde jandarma görevini hakkıyla yapmıştır. Çünkü o jandarma erine onun görevinin bu olduğu anlatılmış. Evet, yaşanılanlar çok acı. İnsan haklarının bu kadar çifte standarda uğramış olması bir utanç. Mahkûm olması onun bu şekilde ölüme terk edilmesini meşrulaştırmamalı. İtfaiyesiyle, polisiyle bir kedi için seferber olunduğuna haberlerde şahit olduğumuz kareleri görünce bunların bir daha düşünülmesi gerektiğine inanıyorum. Bu noktada vicdan sahibi tüm yetkilileri duyarlı davranmaya davet ediyorum” dedi.

Fikret Özkan / Doğruhaber

Bu haberler de ilginizi çekebilir