İzmir`de Hukuksuz Dinleme Furyası
İzmir`de siyasi parti temsilcilerine, İslami STK temsilcilerine ve gazetecilere kadar birçok kişiyi dinleyen yapılar bununla da yetinmeyerek parti binasına ses ve görüntülü dinleme cihazı yerleştirdi.
İZMİR - Son yıllarda Türkiye’de ortaya çıkan hukuksuz dinlemelerin sayısı gittikçe artıyor. 17 Aralık sürecinden sonra ülke genelinde siyasetçilerden iş adamlarına, STK temsilcilerinden gazetecilere binlerce kişinin dinlendiği ortaya çıkmıştı. Bu dinleme furyasına İzmir’den Hür Dava Partisi İl Başkanı, İslami STK temsilci ve üyeleri ve gazeteciler de katıldı.
İzmir’de geçtiğimiz günlerde birçok kişiye Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yıllardır dinlendiklerine dair tebligatlar gönderildi. Gönderilen tebligatlarda yapılan dinlemeler sonucu herhangi bir yasadışı suç unsuruna rastlanılmadığı vurgulanarak, kayıtların imha edildiği bilgisine yer verildi. ‘Yasadışı terör örgütüne üye olmak’ şüphesiyle yapılan dinlemeler tepki toplarken, bu kez de Hür dava Partisi ( HÜDA PAR) İzmir İl Başkanlığında ses ve görüntülü dinleme cihazı ortaya çıktı.
“2 yıl boyunca telefonum dinlenmiş”
İzmir’de dinlendiği ortaya çıkan kişiler arasında bulunan HÜDA PAR İzmir İl Başkanı Hüseyin Şani, geçtiğimiz günlerde kendisine İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan bir tebligat geldiğini belirterek, “Bana gelen tebligata göre benim telefonum 2 yıl boyunca dinlendiği yazıyordu. Doğrusu daha önce dinlemelerle ilgili bu tür haberleri dinlemiştim. Fakat biraz abartıldığını düşünüyordum. Bana bu tebligat geldikten sonra artık, kesinlikte Türkiye`de herkesin dinlendiğinden şüphem kalmadı. İşin ilginç tarafı 2 sene boyunca dinleniyorsun ve her şey bittikten sonra haberin oluyor. Silahlı yasadışı terör örgütünün üyesi olma suçlamasıyla beni dinlemişler. Bu suçlama, hem beni hem de kurucu üyesi olduğum partimi töhmet altında bırakmaya yöneliktir. Bu beni çok üzmüştür.” dedi.
“Dinlemelere anlam veremiyorum”
Bu tür dinlemelere anlam veremediğini ifade eden Şani, “Biz Hür Dava Partisi ve İzmir İl Başkanlığı olarak yaptığımız çalışmaların her aşaması şeffaftır. İsteyen herkes gelip bize misafir olabilir. İşlerimizi, çalışmalarımızı bilfiil görebilirler. Her şeyimiz açık ve nettir. Bizim gizli, saklı bir çalışmamız yoktur. Bunda kimsenin şüphesi olmasın. Ama bizi niçin dinlediklerine anlam veremiyorum. Gayeleri nedir? Bu dinlemelerden ne bekliyorlar?” şeklinde konuştu.
"Dinlemeler çok çirkin bir hal aldı”
İnsanın telefonunun mahremi olduğunu söyleyen Şani, şunları söyledi: “Basında duyduğumuz kadarıyla Türkiye’de siyasetçilerden tutun, iş adamlarına kadar hemen hemen dinlenilmeyen kimse neredeyse kalmamış. Biz bu ülkenin vatandaşıyız. Ve bugün teknoloji o kadar ilerlemiş ki, TC kimlik numarana girilerek senin ne yaptığın, ne ettiğin her şey ortaya çıkıyor. Bunlar ortadayken niçin dinlerler, bilmiyorum. İnsanın telefonu onun mahremidir. Telefonumda eşimle, çocuklarımla çok mahrem ailevi şeyleri konuşabilirim. Benim bağlı olduğum kuruma zarar vermek için bir şeyler elde etmek için de dinlemiş olabilirler. Hangi yetkiye dayanarak bu dinlemeleri yapıyorlar? Bu çok çirkin bir şey.”
"Başbakan bile dinleniyorsa kime çağrı yapabilirim ki?”
Dinlemeler konusunda yapacağı çağrının bir fayda getirmeyeceğini vurgulayan Şani, meclisteki partilerin telefon dinlemeleri üzerinde ciddi bir şekilde durmaları gerektiğinin altını çizdi. Şani, “Telefon dinlemeleri birkaç senedir Türkiye’nin gündeminde. Hatta Başbakanı dinlemişler. Birkaç gün önce bununla ilgili soruşturma başladı. Başbakanın evinin, ofisinin içi dinlenmiş. Eğer bir ülkenin başbakanı dahi dinleniyorsa, söyleyecek çok şey yoktur. Ne isteyebilirim ki? Bu sorun ortada. Bu ülkede başbakan, cumhurbaşkanı ve yargı birlik beraberlik içinde bu işi ele almalıdır. Sadece hükümet değil. Parlamentodaki partiler bunu mecliste gündem yapmalıdır. Bunun üstünde ciddi durmalıdırlar.” dedi.
“Telefonum HÜDA PAR’ın kuruluşundan sonra dinlenmeye başlıyor”
Telefonun HÜDA PAR`ın kuruluşundan 14 gün sonra dinlenmeye başladığına dikkat çeken Şani, “Bu beni düşündürüyor. Bu durum bende, ‘acaba ben Hür Dava Partisi’ne kurucu üye olduktan sonra mı onların dikkatini çektim’ şüphesini uyandırıyor. Telefon konuşmalarımı partime karşı bir karalama yapmak için dinledikleri şüphesindeyim.”
HÜDA PAR İzmir İl Başkanlığı’nda ses ve görüntü cihazı bulundu
HÜDA PAR İzmir il başkanı Hüseyin Şani, çarpıcı bir iddiada daha bulundu.
Şani ayrıca, parti binasında bilgisayarın içine monte edilmiş bir şekilde ses dinleme ve görüntü kayıt cihazı bulduklarını belirterek, şunları söyledi: “Telefonumun dinlenmesi dışında geçenlerde bizim il binamızın içerisinde bir dinleme cihazı bulduk. Dinleme cihazını bilgisayar monitörünün kasasının içinde bulduk. Kasanın içine ses ve görüntü vericisini, kamerayı ve adaptörü monte edilmiş bir şekilde bulduk. İl binamızın içinde internet bağlantısı ve wiraeles bulunmasına rağmen tablet ve dizüstü bilgisayarımıza internete bağlanamıyorduk. Bundan yola çıkarak biraz araştırma yaptık. Modem arızalı olabilir diye TTNET’e başvurduk. Yetkili teknisyenler geldi ve bize ağ bağlantısında hiçbir problem olmadığını söylediler. Sonunda monitörün kasasını açtığımızda dinleme cihazını bulduk.”
Şani, açıklamasının devamında, “Doğrusu biz bu cihazı bulduğumuzda aklımıza farklı farklı şeyler geldi. Fakat bana telefonumun dinlendiğine dair savcılıktan belge geldikten sonra ben de ‘Bilgisayarın içine dinleme cihazını yerleştirme iznini, şahsıma ait telefonun dinleme iznini veren hakim mi vermiş?’ sorusunu akla getirdi. Bende bu kanaat oluştu.” şeklinde konuştu.
Şani, son olarak, gerekli hukuki mercilere başvuracaklarını dile getirdi. (İlyas Yıldız - İLKHA)