Ulusal Basın Doğru Konuşmuyor
Çocukları PKK tarafından kaçırılan ailelerin eylemlerini sonlandırdığına dair ulusal basında çıkan haberlere tepki gösteren aileler, bu haberlerin doğru olmadığını belirterek, ferdi olarak eylemlerini terk eden ailelerin kararlarının kendilerini bağlamadığını, kendilerinin çocuklarını alana kadar eylemlerini terk etmeyeceklerini söylediler.
DİYARBAKIR - Çocukları PKK tarafından götürülen ailelerin Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi önünde ki eylemleri devam ediyor.
Son iki gündür ulusal basında sürekli gündeme getirilen ve ailelerin eylemlerini bitirdiğine dair haberlere tepki gösteren aileler, bu söylemlerin doğru olmadığını söyleyerek, "Evlatlarımızı istiyoruz. Almadan da burada gitmeyeceğiz." ifadelerini kullandı.
Konu ile ilgili olarak İlke Haber Ajansına açıklamalarda bulunan aileler, yürütülmekte olan bu kirli savaşın tarafı olmak istemediklerini, kimsenin planlarına alet olmak istemediklerini söylediler.
"Çocuğumu istiyorum"
Kaçırılan çocuklardan Özcan Günay`ın annesi Meryem Günay, çocuğunun sabah saat 09.00`da okulda olduğu bir sırada sınıftan çıkarılarak 5 kişi ile beraber götürüldüğünü belirterek; ne olursa olsun çocuğunu istediğini söyledi.
Meryem Günay, "Allah`tan korkun. Benim çocuğumu bana geri getirin. Ben kimsenin sözüyle buraya gelmedim. Evladımın peşindeyim. Çocuğumu istiyorum. Bana çocuğumu geri verin." diyerek adeta feryat etti.
"Niçin kimse bizim derdimizi anlamıyor?"
Eyleme Erzurum`dan katılan acılı anne ise 3 aydır çocuğunun götürülmesinden dolayı büyük bir acı ile kıvrandıklarını ve seslerini kimseye duyuramadıklarını belirterek yetkililerin bu sorunu bir an önce çözmesini istedi. Acılı anne, "Buradan başbakana sesleniyorum! Allah rızası için ey başbakan! Bir adım at. Bu böyle olmamalı. Bizim çocuklarımızı bize geri getir. Bizim acımız çok ağırdır. Niçin kimse bizim derdimizi anlamıyor? Nerede bu halk? Neden kimse bizi görmüyor? Niçin herkes susuyor da bize bir çözüm yolu göstermiyor?" diyerek yetkililere çağrıda bulundu.
"Ey Başbakan! Bak işte analar ağlıyor"
Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi önündeki eyleme Van`ın Erciş ilçesinden katıldığını söyleyen Vahyettin Dağlar, başbakanın her gün basında analar ağlamasın diye demeç verdiğini hatırlatarak, " Ey Başbakan! Bak işte analar ağlıyor. Bütün siyasi partileri bu gün bu meydana çağırıyorum. Adım atın! Adım adım. Çözüm süreci için adım atın. Bu yaştan sonra ben bu ağlamayı hak ediyor muyum? Ben buradan yalvarıyorum. Lütfen sizlerden rica ediyorum. Bu acımızı görün." çağrısında bulundu.
Eşini böbrek hastası olduğunu ve yaşadıkları bu acıya dayanmasının mümkün olmadığını söyleyen baba Vahyettin Dağlar, "ben buradan evladımı almadan gitmem mümkün değil. Ben buraya şov yapmaya gelmedim. Ayağım ameliyatlı ve bu acıyla burada çıkacak olumlu bir netice bekliyorum. Açıkça söylüyorum. Gerekirse burada kendime benzin döker yakarım. Ama geri gitmem. Ben evladımı istiyorum." ifadelerini kullandı.
"Bu çocuk haliyle onu götürenlerin insafa gelmesi için çağrıda bulunuyorum"
Kaçırılan çocuklardan Mazlum Eşya`nın annesi Bedriye Eşya, çocuğunun daha 12 yaşında olduğunu ve bu çocuk haliyle onu götürenlerin insafa gelmesi için çağrıda bulundu. Bedriye hanım, "ne olur barış yapın ve bizim çocuklarımızı bize geri getirin. Sizden başka bir şey istemiyoruz." ifadelerini kullandı.
"Ciğer parelerimizi bize bir kez daha kavuştursunlar"
Eyleme Bingöl`den katılan ve eylem yerine bu geldiğini söyleyen acılı dede, Marmara Üniversitesi sosyal bilimler 3. Sınıfta okuyan torununun 9 aydır kaçırıldığını ve 9 aydan bu yana bu acıyla kıvrıldıklarını belirterek, "benim bu çocuktan başka kimsem yok. Babası sakat, kimsesi yok. Annesi 2,5 aydır acısından dayanamadı ve şu an akıl hastanesinde. Yetkililerden talebimiz; herkes elinden geldiği kadar bize yardımcı olsun. Ciğer parelerimizi bize bir kez daha kavuştursunlar. Her kesin çocuğu var. Her kesin ciğeri var. Bilerek ,düşünerek bizim derdimize herkes yardımcı olsun. (Fikret Özkan - İLKHA)