KONYA - Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Hastanesinde 10 hastaya başarıyla ameliyatsız kalbe aort kapak takıldığı açıklandı.

(N.E.Ü.) Meram Tıp Fakültesi Hastanesi Kardiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof Dr. Kurtuluş Özdemir yaptığı açıklamada : “Aort kapağı vücuda kanı pompalayan sol karıncık ile kalpten ayrılan ana atardamar arasında bulunan kalp kapağıdır. İnsan yaşlandıkça bu kapağın yapısının bozulmasına ve kireçlenmesine bağlı olarak daralmasına aort darlığı denilmektedir. Çocuklukta geçirilen romatizmal ateş hastalığına ya da doğuştan var olan kapağın yapısal bozukluklarına bağlı olarak daha erken yaşlarda da aort kapak darlığı gelişebilmektedir. Aort kapak alanı normalde 2,5 cm2 den büyüktür. Kapak alanında üçte bir oranında daralma oluşursa ana atardamara atılan kan miktarı belirgin olarak azaldığı için hastalarda göğüs ağrısı, bayılma ve nefes darlığı gibi yakınmalar görülebilir.” dedi.

Darlığın derecesi belli bir seviyenin üstünde olan tüm hastalarda müdahale gerektiğini söyleyen Prof Dr. Özdemir, “Cerrahi yöntem aort darlığının tedavisinde yıllardır süregelen klasik yöntemdir. Normal standart aort kapak ameliyatlarında operasyon sırasında veya sonrasında hastayı kaybetme riski yüzde 4-5 civarındadır. Ancak bu oran içerisinde genç, orta yaş ve riski az olan hastalar çoğunlukta olup yaşlı ve riski fazla olan hastalarda ise bu oran giderek artar. Risk yaş, acil durum, önceden geçirilmiş kalp ameliyatı, akciğer hastalıkları, kronik böbrek yetmezliği, geçirilmiş felç, kalp yetmezliği, var olan bazı ritim problemleri, eş zamanlı koroner by-pass ihtiyacı gibi durumlarda daha da artabilir.” şeklinde konuştu.

Transkateter Yöntemle Aort Kapak Değiştirilmesi (TAVI) denilen yönteminin, açık kalp ameliyatı yapılmadan, kateter yöntemi kullanılarak kalbe aort kapak takılması işlemi olduğunu belirten Prof. Dr. Özdemir, “İşlem sırasında 2 farklı teknik kullanılabilir; birinci teknikte kapak anjiyografi uygulamalarında olduğu gibi kasıktan kateter yardımı ile kalbe kadar ilerletilip burada stent mekanizması açılarak yerleştirilir. Eğer kasık bölgesinde veya kalbe ulaşmak için kullanılacak karın bölgesindeki damarlarda bir tıkanıklık mevcut ise bu durumda diğer teknik uygulanır. Bu teknikte göğüs ön duvarında yaklaşık 4-5 cm’lik küçük bir kesi yapılarak kalbin uç kısmına ulaşılır ve buradan kalbe ilerletilen kateter ile kapak yerleştirilir.” ifadelerini kullandı.

Prof. Dr. Özdemir konuşmasının devamında şunları kaydetti, “TAVİ yöntemi öncelikle, kapak takılması için açık ameliyatı kaldıramayacak kadar yüksek riskli olan hastalar için önerilmektedir. Bunun dışında açık ameliyat için herhangi bir engeli olan hastalarda da bu yöntem uygulanabilmektedir. Bilinmesi gereken bir diğer konu ise; bu yöntem yaşlılığa bağlı kapağın yapısının bozulması ve kireçlenmesi nedeniyle oluşan ciddi aort darlığı (dejeneratif aort darlığı) olan hastalara uygulanabilmektedir.” 

Romatizmal kalp hastalığı ve doğumsal yapısal bozukluklar gibi diğer ciddi aort darlığı nedenlerinde uygulanabilir bir yöntem olmadığını ifade eden Özdemir, ”Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesinde TAVI işlemi ilk kez 01.01.2014 tarihinde başarı ile yapılmıştır. O tarihden beri 9 hastaya transfemoral, 1 hastaya transapikal olmak üzere 10 hastaya başarı ile TAVI işlemi uygulanmıştır. 6’sı erkek 4’ü kadın olan hastalarımızın ortalama yaşı 74’dür. Kliniğimizde TAVI uygulanan hastaların üçü daha önce baypas ameliyatı, birisi kalp kapak değişim ameliyatı geçirmiş olan ve tekrar açık kalp ameliyatı için yüksek riskli olarak değerlendirilen hastalardı. Hiçbir hastada önemli komplikasyon gelişmemiştir. Bu işlemlerin yüksek başarı oranı ile sonuçlandırılmasındaki en önemli etken kardiyoloji, kalp damar cerrahisi, anesteziyoloji ve radyoloji uzmanlarından oluşan ‘‘TAVI Ekibi’’ nin özveri ile titiz ve uyum içerisinde çalışmasıdır.” dedi. (İlyas Yavuz-İLKHA)