DİYARBAKIR - Perşembe günü üniversitenin Genel Sekreteri Sabri Eyigün tarafından sosyal medyada paylaşılan Dicle Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ayşegül Jale Saraç’ın başörtüsü takması sonrası gündeme gelen iddialar durulmak bilmiyor.

Basın ile kahvaltıda bir araya gelen Ak Parti Diyarbakır Milletvekili Cuma İçten Rektör Saraç ile ilgili gündeme getirdiği iddialar ve iddialar üzerinden Rektör Saraç’a sorduğu 65 soru için kamuoyu Üniversite yönetimi ve Rektör Saraç’tan bir açıklama bekliyordu.

Bu gün kendi adına bir açıklamada bulunan Dicle Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ayşegül Jale Saraç,  iki günden bu yana üniversite ve şahsı ile alakalı gazetelerde ve sosyal medyada yer alan iddiaların asılsız olduğunu söyledi.  Saraç, bu durumun kendilerini yaralamakta olduğunu dile getirerek, iddia edilen, “Üniversitede paralel yapılanmanın olduğu ve bu yapıya ciddi destek verildiği” söylemlerini sert bir dille yalanladı.

“Devleti ele geçirmek isteyen yapılanmayla kesinlikle herhangi bir alakam bulunmamaktadır”

Yayımladığı basın bildirisinde, “Devleti ele geçirmek için çaba sarf eden yapılanmayla kesinlikle herhangi bir alakam bulunmamaktadır ve yönetimimizin darbe girişimi olarak nitelediği hiçbir oluşum ve yapılanmaya destek vermesi mümkün değildir.” diyerek paralel yapılanmanın yanında olmadığını dile getiren Rektör Saraç, bu iddiayı ortaya atanların bunu ispat etmesi gerektiğini söyledi.

Saraç, “Aksi halde bunun yasal sorumluluklarına katlanması gerekecektir. Biz şimdiye kadar üniversitemizde hiçbir gruba yakın ya da uzak davranmayan bir anlayışı benimseyerek hareket ettik. Bununla ilgili veremeyeceğimiz hesap yoktur. Söz konusu vekil tarafından üniversitemiz hakkında kamuoyunu yanlış bilgilendirecek ve kişisel menfaat ayarlı olup, aleyhte kamuoyu oluşturacak şekilde; gerçeklerle taban tabana zıt iddialar, tamamen gerçek dışı olup; kurumumuzu yıpratmaya yönelik, asılsız, mesnetsiz suçlamalardan ibarettir.” açıklamasında bulundu.

“Neden 10 yıldır bekledi de bir önceki rektöre hesap sormadı”

Mali olarak her üniversitenin olduğu gibi, Dicle Üniversitesi’nin de düzenli olarak Sayıştay ve YÖK Denetim Kurulu tarafından denetime tabi tutulduğunu belirten Saraç, bu dönemde, Sayıştay’dan ve YÖK’ten denetim için gelen görevlilerin üniversite yönetimini yasalara uygun çalışmalarından dolayı takdir ettiklerini söyledi.

Saraç, “İddia sahibi tarafından dile getirilen “200 milyon TL usulsüzlük iddiaları” öncelikle bizim yönetimimize ait olmayıp, bizden önceki yönetim dönemine aittir. Konu ile ilgili tarafımıza düşen yasal işlemler yerine getirilmiş olup, Sayıştay, YÖK ve Maliye Bakanlığı tarafından takip edilmektedir. Bizden önceki yönetim dönemine ait bir olayı, şu anki yönetime isnat ederek ve çarpıtarak vermenin, 2003 yılında yapılan ve 2007 yılında Sayıştay sorgulanmasına konu olan olayı, bugün gündeme getirmenin ne anlama geldiğini kamuoyunun takdirine bırakıyoruz. 2003 yılında yapılan ve 2007 yılında sorguya konu olan bir konudan vekilin haberi var idiyse, neden 10 yıldır beklediğini ve bir önceki rektöre hesap sormadığını da merak ediyoruz.” sorusunu yöneltti.

“İddia sahibinin bu tür iftiralara tevessül edeceği yerde”
Üniversite hastanesinin hizmet alım ihalesi hakkında da iddia edilen yüzde 25’lik kar marjının doğruyu yansıtmadığını dile getiren Saraç, bu karın yüzde 14 olduğunu ve yasal olarak bu kar marjının yüzde 25 olmasının mümkün olmadığını söyledi.

Saraç, “İddia sahibinin bu tür iftiralara tevessül edeceği yerde, iddiasını ispat edecek delillerle beraber cumhuriyet başsavcılığına gidip elindeki bilgi ve belgeleri iletmesi daha doğru olmaz mıydı? Üniversitemizde gerçekleştirilen tüm personel işlemleri 2547 sayılı kanun ve diğer ilgili kanunlar çerçevesinde titizlikle yapılmakta olup, YÖK tarafından da denetlenmektedir.” dedi.

“Yasal işlemler süratle başlatılacaktır”

Yönetim olarak,  paralel yapılanma konusunda gerekli tüm hassasiyeti bugüne kadar titizlikle gösterdiklerini söyleyen Saraç, bundan sonra da aynı hassasiyeti göstermeye devam edeceklerini söyleyerek, “Kamuoyunda dürüst ve başarılı icraatları ile taktir toplayan üniversitemizin, tamamen kişisel hırs ve ikbal uğruna, karalanmaya çalışılması sağduyu sahibi kamuoyu vicdanını yaralamıştır. Üniversitemiz ve yönetimini zan altında bırakmayı amaçlayan bu gerçek dışı iftiraları nedeni ile ilgili şahıs hakkında, tarafımızdan yasal işlemler süratle başlatılacaktır.” ifadelerini kullandı.

(Fikret Özkan – İLKHA)