MARDİN- Midyat’ta, bazı sivil toplum kuruluşları Mısır`da Müslüman Kardeşler üyesi 529 kişinin idama mahkûm edilmesine tepki göstererek idamların durdurulması için açıklamalarda bulundu.

“İdam kararlarının infazı telafisi mümkün olmayan zararlara sebep olur”

Mardin Barosuna kayıtlı Avukat Abdulhaluk Ay, Mısır`da insanlık suçu işlendiğine dikkati çekerek, idam cezalarını adil bulmadığını ve bir Müslüman olarak konuya ayrıca hassasiyet gösterdiğini ifade etti. 

Mısırdaki idam kararlarının evrensel hukuk ilkelerine aykırı olduğunu ifade eden Ay, “Evrensel hukuk geldiği noktaya baktığımız zaman, gerek insan hakları evrensel bildirisi, gerek Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi gözetildiği zaman bu idam kararlarının yerinde olmadığı açıktır. Bu nedenle idam kararlarına kesinlikle karşıyız. Özellikle bu cezaların infazı telafisi mümkün olmayacak zararlara sebebiyet verecektir. İdam cezalarının pek çok ülkede yasaklandığı düşünüldüğünde infazlar çok büyük bir adli hata olacaktır. Tabii hakim ilkesine doğal yargıç ilkesine tamamen aykırıdır. Bir cunta tarafından tayin edilmiş hâkimlerin o ülkenin yetkililerini parti temsilcilerini idam yönünde karar vermesi kabul edilemez. Benzer çok örnekte gördüğümüz gibi siyasi davalar insanların üzerinde derin yaralar açmaktadır. Bu cezalar eğer infaz edilirse bütün dünya kamu vicdanında derin yaralar açacaktır.” dedi.

“Katledilen insanlık onuru olacaktır”

Mısırda özgürlük mücadelesinde ve darbeye direnen Müslüman kardeşlerimizin 529 Müslüman’ın idam edilmesine daha önce olduğu gibi yine karşı durduklarını söyleyen Midyat Eğitim Bir-Sen Şube Başkanı Abdulkadir Altay ise, “İdamların durdurulmasını talep ediyoruz. Uluslar arası hukukta başta olmak üzere ülkemizin yöneticilerinden ve bütün İslam alimlerinden bu idamların durdurulması noktasında ciddi adımlar bekliyoruz. Birkaç ağaç için ortalığı velveleye veren uluslar arası kuruluşlar 529 insan için halen neden sessiz kalmaktadır. Katledilen sadece bu insanlar olmayacaktır, insanlık onuru olacaktır. Biz insanlık onuruna sahip çıkılmasına davet ediyoruz. Bu idamların durdurulmasını istiyoruz. Acilen bununla ilgili girişimlerde bulunulmalı ve idamlar durdurulmalıdır.” ifadelerini kullandı

“Müslümanları birlik beraberliğe davet ediyoruz”

Din Bir-Sen Midyat Temsilcisi Tevfik Acar’da; Mısırdaki yönetim mahkemesi, adil bir mahkeme olmadığına vurgu yaparak şöyle konuştu. “Mısırda darbe ile yönetimi ele geçirmiş bir diktatör var ve bütün kurumlar ellerinde. Binlerce kişi katledildi, binlerce kişi hapishanelerde ve yüzlerce kişi hakkında da şu anda idam kararı verilmiş. Maalesef İslam âlemi buna sessiz kalmaktadır. Ben buradan, Din Bir Sen Midyat Başkanı olarak ve ulu camii imam hatibi olarak bütün İslam âlimlerini hakka davet ediyorum. Bütün Müslümanlar her yerde mitingler yürüyüşler yapmalı ki darbecilerin verdikleri karardan vazgeçmeleri sağlansın. Sessiz kalırsak bütün diktatörler istedikleri gibi insanları idam edecekler. Müslümanları birlik beraberlik olmaya davet ediyoruz. Kim fetva verirse versin bu geçersizdir. Zaten darbecilerin etkisinde karar veriyorlar. Onlar gerçek anlamda da âlim değildirler. Firavun Hz Musa ya nasıl mağlup olmuşsa şimdiki firavunlarda mağlup olacaklar Allahın izni ile. Oradaki kardeşlerimizi sabırlı olmaya, dirençli olmaya davet ediyoruz.  Biz de dualarımızla onlarla beraberiz.”dedi.

“Bu pervasızlığa neden olan şey Müslümanların parçalanmışlığıdır”

Midyat` ta faaliyet gösteren Azim Eğitim Kültür Sağlık Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (Azim Der) Başkan Besim Çelik, faşist cuntanın yönetimindeki gayri meşru mahkemeler tarafından İhvanı Müslimlinin 529 üyesine verilen idam kararını kınadıklarını ifade etti.

Çelik açıklamasını şöyle sürdürdü; “Halkın özgür iradesiyle başa gelen bir yönetimi darbe ile uzaklaştıran faşist cunta yönetimini böylesi bir pervasızlığa sevk eden şey Müslümanlar arasındaki ihtilaf ve parçalanmışlıktır. Azim Der olarak bu idam kararlarını lanetliyoruz. Başta Türkiye olmak üzere tüm İslam ümmetinin elindeki tüm imkânları kullanarak bu zulme bu vahşete, bu barbarlığa son vermesini istiyoruz.” dedi. (Adnan Oğuz İLKHA)