Vanlı STK`lardan BDP`ye: Edi Bese / Artık Yeter!
Vanlı sivil toplum kuruluşları, PKK/BDP yandaşlarının tesettürlü bayanlara yönelik gerçekleştirdiği çirkin saldırıları kınadı.
VAN - Van’da farklı alanlarda faaliyet yürüten 28 sivil toplum kuruluşu, PKK/BDP yandaşları tarafından başörtülü bayanlara yönelik gerçekleştirilen çirkin saldırılarla ilgili basın açıklaması yaptı.
STK’lar adına basın açıklamasını okuyan Hayati Beyde, Bir kadına saldırmanın dünyanın en korkak ve acımasız eylemi olduğuna dikkat çekerek, “Saldırıya uğrayan kadınların tesettürlü olması; İslami değerlere ve sembollere karşı özel bir antipati mi var? sorusunu akıllara getirmektedir. Saldırının 8 Mart Dünya Kadınlar Günü vesilesiyle barış, özgürlük, kardeşlik nutuklarının atıldığı bir zaman diliminde gerçekleştirilmesi de manidardır.” dedi.
“Dün Bayan Kur’an Kursu hocası ve talebelerine sözlü saldırı yapılmıştır”
Barış ve huzurun korunmasına azami özen gösterilerek adayların, projelerin, hizmet anlayışlarının yarışması gereken seçim sürecinde, taşkınlıkların ve tehditlerin de ötesine geçilerek, işin fiilî ve çirkin saldırılara kadar vardırılmasının hem üzücü hem de düşündürücü olduğunu ifade eden Hayati Beyde, “Bu tür saldırı ve tehditlerin en sık yaşandığı illerden biri de ne yazık ki Van olmuştur. Basına da yansıdığı üzere, HÜDA PAR’ın Pazar günü düzenlediği mitingden sonra saat 14.00 sıralarında evlerine dönen bazı başörtülü kadınlar, Cumhuriyet Caddesi Sanat Sokağı yakınında bulunan BDP seçim bürosunun önünde saldırıya uğramış; söz konusu bürodan çıktıkları iddia edilen 15-20 kişilik bir grup, görgü tanıklarının ve kamuoyuna yansıyan görüntülerin de açıkça ortaya koyduğu gibi, kadınları adeta linç etmek istemiştir. Saldırı sonucu bayılan ve kaldırıma yığılan kadınlardan biri çevredeki vatandaşların yardımıyla kurtarıldıktan sonra tedavi altına alınmıştır. Daha önceleri seçim bürolarını ve adayların seçim çalışmalarını hedef alan taşkınlıklara son olarak da dün Van’da bir Bayan Kur’an Kursu hocası ve talebelerine sözlü sataşma ve tehdide kadar varan saldırılar eklenmiştir. Buradan kamuoyuna bu tür eylemleri kınadığımızı belirtiriz” şeklinde konuştu.
“Gerilim politikalarının tüm halklarımıza bedeli ağır olmuştur”
Kürt ulusal hareketinin geçmişinde de sıklıkla görülen rakip kişi ve oluşumlara yönelik saldırgan tavırların her seçim arifesinde tavan yaptığını aktaran Beyde “İçerisinde bulunduğumuz mahalli idareler seçim sürecinde de Ak Parti, Saadet Partisi, HÜDA PAR, HAK-PAR ve İslami STK’lara yönelik saldırılar iş bu konseptin sistematik mahiyet taşıdığını ortaya koymaktadır. İyi bilinmelidir ki gerilim politikalarının tüm halklarımıza bedeli ağır olmuştur ve son tahlilde bu çatışma sürecinin de kazananı olmayacaktır. Sorumluluk sahiplerinin karşıtlarını itham eden ve gerilimi tırmandıran açıklamalar ve tavırlar yerine sağduyulu tutum içerisinde olmaları zorunludur.” dedi.
“BDP saldırıları ya inkâr ediyor ya da karşı tarafa mal etmeye çalışıyor”
BDP ve aynı çizgideki oluşumların bu olayları ya inkâr ettiğini ya da karşı tarafın provokasyonu olarak nitelendirdiğini vurgulayan Beyde, “Unutulmamalıdır ki seçim süreçlerinde siyasi partiler her platformda ve mekânda kendilerini ifade etme hakkına sahiptir. Yapılan siyasi çalışmalar provokasyon olarak nitelendirilemez. Bu günlerde Fethiye’de HDP’ye karşı sergilenen tutum ile bölgemizde bazı partilere ve STK’lara yönelik sergilenen tutum arasında hiçbir fark bulunmamaktadır. Biz Fethiye olaylarındaki faşizan tutumu nasıl kınıyor ve lanetliyorsak aynı tavrı burada da gerçek demokrat olan tüm çevrelerden bekliyoruz. Bu saldırıları yok sayan ve dolaylı yoldan meşrulaştıranlar; bu tavırlarıyla adeta bütün özgürlük ve farklılık taleplerini boğmak istemekte, kendi çizgisinden başkasına yaşam hakkı tanımayan bir tutum sergilemektedir.” İfadelerini kullandı.
“8 Mart’ta kadın haklarından dem vuranlar 9 Mart’ta kadınlara saldırdı”
Bir kadına saldırmanın dünyanın en korkak ve acımasız eylemi olduğuna dikkat çeken ve 28 STK adına açıklamayı okuyan Beyde, “Saldırıya uğrayan kadınların tesettürlü olması; İslami değerlere ve sembollere karşı özel bir antipati mi var sorusunu akıllara getirmektedir. Başörtüsünü ve İslami değerleri hedef alan saldırılar daha önce 28 Şubat karanlığının, zorbalığının ürünü olarak hafızalarımızda yer etmişken, şimdi başka çevrelerin de bu saldırılara yeltenmesi, dahası bu saldırıyı gerçekleştirenlere yönelik bir kınama bile yayımlanmaması üzücüdür. Maruz kaldığı baskı ve sıkıntılar karşısında yeri geldiğinde özgürlük havarisi kesilen çevrelerin, Türkçü Kemalistlerin bıraktığı yerden devam etmeyi içlerine nasıl sindirdikleri de doğrusu anlaşılır gibi değildir. Üstelik kadınlara yönelik bu saldırıların, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü vesilesiyle barış, özgürlük, kardeşlik nutuklarının atıldığı bir zaman diliminde gerçekleştirilmesi de manidardır” ifadelerine yer verildi.
“Saldırganlığı bir davranış kalıbı haline getirenleri kınıyoruz”
Saldırıya uğrayan bayanlara geçmiş olsun dileklerini ileten Beyde, “Bu vesileyle saldırıya uğrayan bacılarımıza geçmiş olsun diyor, bu saldırıyı gerçekleştirenleri ve saldırganlığı bir davranış kalıbı haline getirenleri kınıyoruz. İslami değerlerimizin her şeyin üstünde ve ötesinde olduğunu bir kere daha yineliyor ve bir kez daha ‘Artık yeter!’ diyoruz.” şeklinde açıklamalarda bulundu.
Yapılan basın açıklamasına destek veren STK’ların isimleri şöyle: “Erdem-Der, Genç-Der, Güvenlik -İş Sendikası, İHH Van Temsilciliği, İnsan Medeniyet Hareketi-Van, Özge-Der, Özgür-Der, Vim-Der, Dost Eli Derneği, Gökkuşağı Derneği, Adım-Der, MÜSİAD Van Şubesi, Fatih Kuran Kursu Derneği, Anadolu Gençlik Derneği Van Şubesi, Emlakçılar Derneği, Hak ve Kardeşlik Derneği, Elmas Kalem Derneği, İlim Yayma Cemiyeti, Özgür Eğitim-Sen , Kevser Eğitim Derneği, Akademisyenler Derneği, Van Genç Gönüllüler Derneği, Sağlık –Der, Diyanet- Sen Van Şubesi, İsra-Der, Miraç-Der, Nüve-Der ve SADAV.”
(Murat Dalgın-İLKHA)