• DOLAR 34.497
  • EURO 36.424
  • ALTIN 2844.887
  • ...
ÇÜ`de `Çocuk ve Kadın Koruma Acil Polikliniği` açıldı
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

ADANA - Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi Çocuk Koruma Merkezi, çocuk ve kadınlara yönelik şiddet, taciz ve istismarla mücadelede önemli çalışmalar sürdürüyor. Birçok üniversite bünyesinde çocuk koruma ve araştırma merkezleri devreye girerken, Çukurova Üniversitesi, Balcalı Hastanesi bünyesinde, sadece şiddet gören, taciz ve istismara uğrayan çocuk ve kadınların başvuracağı “Çocuk ve Kadın Koruma Acil Polikliniği” açtı. 

Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi Acil girişinden bağımsız, ayrı bir girişi ve bölümü olan bu birimde, olası bir durumda, mağdur, hastanenin aciline gitmeden Çocuk Koruma, Kadın Koruma Acil Polikliniği’ne başvurabiliyor. Gizliliğin esas alındığı serviste, teşhis ve tedavinin yanı sıra, yaşanan travmalarla ilgili adli raporlama da yapılıyor. 

Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ayşegül Yolga Tahiroğlu merkez ile ilgili bilgi vererek çalışmalarını anlattı. 

 “Her bölümden hekimlerimiz gönüllü olarak destek veriyor”

Giderek artan gereksinimi karşılamak için Çocuk ve Kadın Koruma Acil Polikliniği’nin açıldığını ifade eden Doç. Dr. Tahiroğlu, ilk olarak 1996 yılında yapılan iş birliği daveti üzerine farklı bölümlerden hocaların gönüllü ve özverili katılımı sayesinde merkezin önemli çalışmalara imza attığını söyledi.

Polikliniğin kurulduğu günden itibaren, işi aktif biçimde yüklenerek hizmet verdiğini kaydeden Doç. Dr. Tahiroğlu, “Başlangıçta olgu özelinde ve ihtiyaca göre toplanan heyet, 2005 yılında değişen kanunla haftanın bir günü, kısa süre sonra artan başvuru nedeni ile de haftanın iki günü toplanmaya başlamış ve hâlen aksatmadan bu şekilde hizmet vermektedir. Heyetimiz şu an Çocuk Psikiyatrisi’nin tüm öğretim üyeleri, Adli Tıp Ana Bilim Dalı’ndan ve Sosyal Pediatri’den öğretim üyelerinin katılımıyla görevine devam etmektedir. Ülkemizdeki benzer yapılardan farklı olarak, olgu, bir öğretim üyesi ile görüşürken heyetin diğer üyeleri aynalı odada görüşmeyi izlemekte, görüşmecide bulunan kulaklık aracılığıyla sorular yönetebilmekte, olgu aynı anda ve birlikte değerlendirilerek, görüşme sonrası tartışılarak karar oluşturulmaktadır. Bu şekilde çocuğun bölüm bölüm dolaştırılması ve tekrarlayan görüşmeler engellenmektedir. Bugün geldiğimiz noktada, gönüllülük esasında toplanan bir heyet olmanın ötesinde “Çukurova Üniversitesi Çocuk Koruma Merkezi” adı ile kurumsal bir kimlik kazanmış, görüşme ve muayene odaları gibi koşulları iyileştiren kendine ait bir mekâna sahip olmuştur.”dedi.

“Haftada 15 vaka”

Cinsel ve fiziksel şiddet mağduru çocukların işlemlerinin bu merkez içinde yapıldığına dikkat çeken Doç. Dr. Tahiroğlu, işlem bitene kadar çocuğun hastaneden çıkmadığını hatırlatarak “İstismara uğrayan çocuklar artık savcı, polis ve doktora olayı ayrı ayrı anlatmıyor. Bu birimde haftada yaklaşık 15 olgu değerlendirilip raporları düzenleniyor. Ayrıca bu olguların takip ve tedavileri poliklinik koşullarında sürdürülüyor.” şeklinde konuştu.  

“3 binden fazla vaka değerlendirildi”

Bu güne kadar 3 binden fazla vakanın değerlendirilip raporlarının düzenlendiğini anlatan Doç. Dr. Tahiroğlu, bu hizmete bağlı oluşan bilgi birikimi ve deneyimlerini de bilimsel verilere dönüştürerek, 3 uzmanlık tezin, yurt dışı ve yurt içinde yayınlanan makaleler ve bilimsel toplantılarda yapılan sunumlara da kaynak oluşturduklarını bildirdi. 

“Yasa değişikliği”

2005 yılında yürürlüğe giren çocukların cinsel istismarı ile ilgili kanun maddesiyle ilgili yoğun tartışmalar yaşandığına vurgu yapan Doç. Dr. Tahiroğlu, “Kanunda yer alan, cezada önemli bir artışa yol açan ve en çok tartışılan kavramlardan biri olan ‘ruh sağlığının bozulması’ kavramının yeni düzenlenecek kanun maddesinden çıkarılması öngörülmektedir. Bu kanun maddesi üzerinde pek çok tartışma olmakla birlikte, istismar iddiası sonrası çocukların uzmanlarca muayene edilmesi ve değerlendirilmesine ciddi katkılar sağlamıştır. Çocukların olayla ilgili veya olaydan bağımsız tanılarının ortaya konması, tedavi olma şansı, aksayan eğitim-sağlıkla ilgili tedbirlerin alınması, asılsız olguların ortaya konması, çocuğu korumakla yükümlü olanların ihmallerinin ortaya konması gibi konularda yararları olmuştur.” dedi. (İLKHA)

Bu haberler de ilginizi çekebilir