• DOLAR 32.455
  • EURO 34.829
  • ALTIN 2438.98
  • ...
Arap baharının kalbinde yeni Ortadoğu`nun şekillenmesi
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Arap dünyasında son birkaç ayda yaşanan gelişmeler gösterdi ki Arap baharı olarak adlandırılan inkılaplar yeni bir dünyanın oluşmasına yol açacak ve bölge bundan sonraki dönemde geçmişten farklı bir yapıya bürünecek.

Tunus gençlerinin kıyamı, Mısır halkının isteklerinde ısrar etmesi, Cezayir’de halkın gösterileri, Amman, Ürdün, Moritanya, Suriye, Yemen… halkları yabancı güçlerin tasavvurlarının aksine Yeni Ortadoğu’yu şekillendirmek için kıyasıya mücadele etmektedirler.

Arap dünyasındaki diktatörlerin düşüşü, bu rejimlerin Batının güçlü desteğine sahip olduğuyla ilgili geçmişteki nazariyeyi yerde bırakıp boşa çıkarmakta ve sadece halka dayanmakla hükümetin dayanaklarının güçlendirilebileceği, Batının desteğinin boş bir şey olduğunu ortaya koymaktadır.


Müslüman Arap halklarının inkılapları kendi toplumlarının derinliklerinden gelen ruhla şekillenmekte ve böylece varlıklarını sürdürmektedir. Bu inkılaplar yabancı güçlerin tankları ve onların doğrudan yardımlarıyla şekillenmemişler. Müslüman gençlerin kelle koltukta meydanlara inmesi ve kanlarını dökerek çabalaması inkılapların rayından çıkmasına izin vermeyecekler. Mısır ve Tunus inkılaplarında şahit olduğumuz gibi.

Bu alanda Libya diğerlerine göre farklılık arz etse de, Batılıların halk ve hükümet arasındaki zıtlıklardan istifade etmek için çabaladıkları ve ortalığı karıştırmaya çalıştıkları iyice belirginleşmiştir.

Bu durum Arap inkılaplarının geleceğinde yeni şartların oluşması ve yabancı nüfuzunun ihtimalini ortaya çıkarmaktadır.
“İnkılap felsefesi” teorisi genel olarak Müslüman Arap halklarının yaşadıkları bunca baskı ve zulümden kurtulmaları için direnmeleri ve ülkelerindeki istibdada karşı kıyama kalkma haklarını açıkça ortaya koymaktadır. Ancak siyasi bilince sahip olmalı ki, hakim müstebitlerin zulmünden kurtulmuşken yabancı güçlerin ağına düşmesine izin verilmemeli ve onların menfaatlerine uygun şekilde inkılabın yönünü çizip istedikleri gibi yönlendirmelerine imkan tanınmamalıdır. Arap dünyasında inkılap için çabalayan Müslüman halkların ülkelerindeki zalimlere karşı duruş bahanesiyle yabancıların avucuna düşmemeleri için özel bir çaba içerisinde olunmalıdır. Çağdaş Arap dünyasının tarihinde ilk defa bu türden gelişmelerle karşı karşıyayız. Bu gelişmeler Müslüman Arap halkları için büyük inkılaplar doğurma kapasitesine dönüşebilir. Bu hassas noktada kendi ayakları üzerinde durup dış güçlere hiçbir şekilde pirim verilmemelidir.

Batı, hiçbir şeyini Araplara karşılıksız vermez. Vereceği her doların birkaç katını geri almak için önemli siyasi kararlarda nüfuz sahibi olma, bölgede üsler kurma ve Araplarla farklı alanlarda anlaşmalara varmak için çabalar. Batı gerçekten dökülen masum insanların kanı için endişe ediyorsa, neden yıllar önce uzunca bir müddet devam eden ve herkesin gözü önünde gerçekleştirilen katliamlara seyirci kaldı da katliamların önünü almadı.

Batının müdahaledeki felsefesi, bir işe giriştiği zaman orada mutlaka çıkarlarının bulunması gerekir. Ayrıca yaptıklarının uluslararası kanunlara uygun olması ve kamuoyuyla uyumlu olmasını göz önüne alır. Bizim tanıdığımız Batı, Müslüman Arap halklarının inkılaplarını menfaatleri çerçevesinde destekleme, onun yayılan dalgalarından istifade etme ve kendisi için en uygun noktaya ulaşana kadar desteğini sürdürmek için çabalayacaktır. Bu hassas konu Arap dünyasında inkılapçıların sorumluluğunu arttırmaktadır. Müslüman halklar inkılaplarını yabancıların ve uzantılarının kirlerinden temizlemelidirler. Bu, gelecekte işlerinin evveliyatını oluşturan konulardandır. Buna dikkat etmemek tehlikeli sonuçlara yol açacağı gibi sorunları çok daha fazla arttıracaktır.

Müslüman Arap Halklarının İnkılapları Karşısında Siyonist Rejimin Endişesi

Son zamanlarda Arap dünyasında meydana gelen değişiklikler Siyonist rejimi ağır bir şekilde kaygılandırmaktadır. Siyonist rejim, Arap dünyasında halkların özgürlüğe ulaşması ve Müslüman halkların istediği sistemin meydana gelmesine karşı muhalefet edecek güce sahip değildir. Siyonist rejim Arap dünyasında işin başınca gelecek olan yeni yönetimlerin bu rejime karşı cephe alacaklarını çok iyi bilmektedir. Gelecekte de bu konuda aciz kalacağına dair hiçbir kuşku yoktur.

Arap dünyasındaki değişiklikler aynı şekilde devam edecek ve kıyam eden halkların hareketleri kimseden gizli kalmayacak. Amerika ve Siyonist rejimin taraftarı olan diktatör ve demir yumruk rejimler bundan sonra Ortadoğu’da tutunamayacaklar. Aksine son değişiklikler çerçevesinde Ortadoğu halklarının siyasi arenaya inişiyle gelecekte bu bölgede tahmin edilmeyecek gelişmeler meydana gelebilecek.

Şu anda Mısır, Tunus, Libya, Fas, Suriye, Cezayir ve Yemen’de tanık olduğumuz bu büyük intifada gelecekte büyük değişimlere yol açacak, sadece Siyonist rejimi değil Amerika’yı bile büyük sorunlarla yüz yüze bırakacaktır. Şu anda siyasi dengede varlığını ortaya koyan bu değişimin gelecekte de etkili bir yapı olarak ortaya çıkacağı ümit edilmektedir.

Yazan: Muhammed Marifi
Kaynak: Keyhan Gazetesi
Çeviren: Hanefi Aydın / doğruhaber

 

Bu haberler de ilginizi çekebilir