• DOLAR 34.447
  • EURO 36.303
  • ALTIN 2837.002
  • ...
`Lice olayında Yargı ve Hükümet ciddiyetten uzak`
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

DİYARBAKIR - Türkiye’de 90`lı yıllarda yaşanan karanlık dönemin mağdurları yargı tarafından alınan isabetsiz kararlar ile mağdur edilmeye devam ediyor. Son olarak, Lice`de yaşanan ve iki askerin de içinde bulunduğu toplamda 16 kişinin katledilmesine yönelik dava güvenlik gerekçesiyle Eskişehir 1. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmişti. Eskişehir 1. Ağır Ceza Mahkemesi, Özel Yetkili Mahkeme olmadığı gerekçesiyle dava dosyasını güvenlik gerekçesiyle Yargıtay 5. Daireye geri iade etti. 

Yaşanan olaya tepki gösteren hukukçular, bu gelişmelerin tam bir ciddiyetsizlik olduğunu ifade ederek bu konuda gerek yargı kanadının gerekse hükümetin daha tutarlı davranması gerektiğini vurguladılar. 

Konu ile ilgili olarak İLKHA’ya açıklamalarda bulunan Hür Der Genel Başkanı Av. Şaban Dalgın, yargı tayin uzman kadrosu, uzman hâkimleri ve uzman yargıçlarının dosyayı ciddiyetsizlikle ele aldıkları ifade etti. 

Dalgın, “öyle anlaşılıyor ki özel yetkili mahkemede görülmesi gereken bir dosyayı,  normal Ağır Ceza Mahkemesi’ne göndermeleri, yaşanan gelişmelere karşı ne kadar lakayt olduklarını, ciddiyetle bu dosyaya bakmadıklarını açık seçik ortaya koymaktadır. Bizce yargı ve hükümet bu konuda gerekli ciddiyeti göstermemektedir.” ifadelerini kulandı. 

“1993 yılı olayları ciddiyetsiz bir şekilde ele alınıyor.”
Türkiye de her on yılda bir gerçekleştirilerek toplum içerisinde büyük mağduriyetlerin yaşandığına dikkat çeken Dalgın, 1993 yılının topluma en ağır darbelerin vurulduğu karanlık bir dönemin adı olduğunu söyledi.

1993 yılındaki bütün olayların dikkatli bir şekilde ele alınması gerektiğini ifade eden Dalgın, “bu olayların iç yüzünün ortaya çıkarılmasıyla hem faili meçhuller hem Türkiye’deki karanlık derin yapıların ortaya çıkması ihtimali vardır. Ama hem hükümet cenahında hem yargı cephesinde bu dönemdeki olayların ciddi bir şekilde ele alınmadığını, ciddi bir şekilde üstüne gidilmediğini görüyoruz. Lice olayında yaşanan ve kendi alanlarında uzman hâkimlerin yapması beklenmeyen yanlışlıkla ortaya çıkmıştır ki, 1993 yılı olayları ciddiyetsiz bir şekilde ele alınıyor. Öylesine laf olsun torba dolsun mahiyetinde dosya açıp kapatma işlevinin ötesinde bir şey değildir bu yapılanlar.”dedi.

“Halkımızın dikkatli, bilinçli olması lazım”
Dalgın, Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın da ölmüş veya öldürülmüş olmasının, Özal’ın çevresi sayılabilecek askerlerin bir bir ortadan kaldırılmış olmasının ve özellikle Kürdistan’ın bölgesinde halka yaşatılan ağır travmaların bir cevabının olması gerektiğini söyledi.

Türkiye’de halkların kaynaşabileceği barış formülünün Özal tarafından uygulamaya konmak istendiğini, derin yapıların buna müdahale ettiğini savunan Dalgın, “Bölgeye barışın gelmesini istemeyen derin, karanlık ve ırkçı devlet anlayışına sahip insanlar bunu engelleme çabasına içerisine girmiş ve başarılı olmuşlardır.  Şu an günümüzde de barış sürecini yok etmek için ortadan aldırmak için çok değişik provokatif olaylar yaşanmaktadır.  Çok değişik olayların ortaya çıktığına şahit oluyoruz. Görüntüler, kasetler ortaya serilmektedir.  Korkarım ki yakın zamanda çok değişik olaylar gerçekleştirmek için derin yapı ve derin yapıyı ele geçirmiş olan yeni yapı boş durmayacaktır.  Halkımızın dikkatli, bilinçli olması lazım. İnsanlarımızın sağduyulu bir şekilde bu dönemeçleri dönmesi ve sağ salim bu barış sürecinin hayırlı bir şekilde sonuçlanmasını HÜR DER olarak tavsiye ediyoruz. Halkımızı bu konuda uyarma gereği hissediyoruz” ifadelerini kullandı. 

“Halk gerekirse sivil inisiyatif kullanmalı”
Geçmiş kirli dönemlerde işlenen cürümlerin etkilerinin şimdilerde daha etkin hissedildiğini ve derin yapıların uzun bir süre toplayıp da yanlarında tuttukları dokümanları ve bilgileri halka karşı operasyon yapmak için kullandıklarını ifade eden Dalgın, bu konuda hükümetin de çok yanlış bir tuttum sergilediğini ifade etti. 

Hükümetin yeni derin yapıya karşı eski derin yapıyla barışmak istediğini ifade eden Dalgın, “Bu çok tehlikeli bir süreçtir. Eskiden kalma derin yapıyı hem paralel yapı hem de hükümet kendi tarafına çekme çabası içerisindedir. Çünkü eski derinlerin elinde eski tarihin geçmişini tamamen bilen ve ellerindeki dokümanlar ile derin işler yapabilecek elemanlar vardır. Bence, bu insanları kapma yerine bir an önce işledikleri suçlardan dolayı bu insanları cezalandırma çabası içerisine girilmelidir. Halkımızı yıllarca travma geçirecek şekilde işkencelerden geçiren, halkımızı değişik olaylara maruz bırakan, katliamlar yapan, işkenceler yapan bu insanların artık kurtulması değil bir an önce cezalandırması için harekete geçilmesi lazım. Bunlarla, hükümetin veya paralellerin yapacağı iş birliği tekrar işkenceci katliamcı derin yapıyı güçlendirecektir. Bu nedenle, biz halkımızın hem hükümete hem yargıya karşı değişik protestolar yapmasını ve bunlara yaranma çabasını önlemek için gerekirse sivil inisiyatif kullanarak tepki göstermesini talep ediyoruz” dedi.

“Mağduriyetlerin biran önce giderilmesi hükümettin boynuna bir borçtur”
Terörle Mücadele Kanunu (TMK)’nun apaçık bir zulüm kanunu olduğunu söyleyen Dalgın,  TCK da belirtilen cezaya ek olarak Terörle Mücadele Kanunuyla beraber o ceza yarı oranda artırılarak adeta ikinci bir cezaya daha çarptırıldığını kaydetti. 

TMK uygulamalarının insanları mağdur etmeye devam ettiğini belirten Dalgın, “Halkımıza zulüm etmeye, baskı kurmaya, en doğal haklarının korumasını engellemeye yönelik, TMK halkımızın önünde her zaman bir set, bir engel olarak durmuştur. İnsanları susturmak, talep ettikleri hak ve hürriyetlerin önüne geçmek için bu yasa sürekli halkın başında bir baloz gibi durmuştur. Bu yasanın biran önce kaldırılması ve bu yasadan dolayı doğmuş olan mağduriyetlerin biran önce giderilmesi hükümettin boynuna bir borçtur. Yaşanan mağduriyetleri geçiştirmeye çalışmak, meseleyi eveleyip geveleyerek değil, biran önce atılacak olan ciddi adımlarla, Hükümet bu işe ağırlığını koymalı ve yaşanan mağduriyetlerin daha fazla devam etmesinin önüne geçmelidir. (İlyas Tunç – İLKHA)

Bu haberler de ilginizi çekebilir