Devlet İslami STK`lara saldıranları koruyor mu?
İslami dernek ve vakıflara yönelik yüzlerce saldırı düzenlendiğine dikkat çeken HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, devletin saldırganları yakalamakta gösterdiği acziyetin, saldırganların devlet eliyle korunup kollandığı veya azmettirildiği ihtimalini kuvvetlendirdiğini vurguladı.
DİYARBAKIR - Hür Dava Partisi Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, yaptığı açıklamayla Türkiye ve dünyadaki son gelişmeleri değerlendirdi.
HÜDA PAR Diyarbakır İl Başkanlığında gerçekleştirilen basın toplantısında konuşan Yapıcıoğlu, Suriye’deki gelişmelerden Mısır’da gerçekleştirilen referanduma; partilerine yönelik yapılan komplo ve yasadışı dinlemelerden, İslami kuruluşlara yapılan saldırılara ve Batman’da yaşanan ahlaki yozlaşmaya kadar birçok konuda açıklamada bulundu.
“Ahlaki yozlaşma artıyor”
Batman başta olmak üzere toplumda yaşanan ahlaki yozlaşmaya değinen Yapıcıoğlu, Kürdistan bölgesinde, fuhuş, sapıklık ve uyuşturucu gibi toplumsal ahlakı erozyona uğratan faaliyetlerin hız kazandığına dikkat çekti.
Batman başta olmak üzere toplumda yaşanan ahlaki yozlaşmaya değinen Yapıcıoğlu, Kürdistan bölgesinde, fuhuş, sapıklık ve uyuşturucu gibi toplumsal ahlakı erozyona uğratan faaliyetlerin hız kazandığına dikkat çekti.
Yapıcıoğlu, “Ülkenin bir bölümü yolsuzluk ve rüşvet gibi ahlaki yozlaşmanın bir çeşidini konuşurken, bunlara ek olarak özellikle Kürdistan bölgesinde, fuhuş, sapıklık ve uyuşturucu gibi toplumsal ahlakı erozyona uğratan faaliyetlerin hız kazandığı görülmektedir. Sivil toplum kuruluşları eliyle, toplumun inanç ve ahlaki değerlerine zıt fikir ve davranışlara meşruiyet kazandırılmakta ve nesil emniyeti tehdit edilmektedir. Batman’da geçtiğimiz hafta yapılan Kürt ve Kürdistan mücadelesi kılıfı altında meşrulaştırılmaya çalışılan cinsi sapıklık paneli buna tipik bir örnektir.” dedi.
“Cinsi sapıklığın özendirilmesi kabul edilemez”
Ahlaksızlığın meşrulaştırılmasının halka yapılmış en büyük ihanet olduğunu söyleyen Yapıcıoğlu, “Fuhuş ve uyuşturucunun her türlüsüne merkezi ve yerel otoritelerin göz yumduğu, bu sebeple hemen her köşede satıcısı ve müptelası bulunan uyuşturucu belası def edilememişken, fuhuş ve cinsi sapıklığın özendirilmesi kabul edilemez girişimlerdir. Türk Solu ve marjinal sapkın görüşlerin, Kürt halkının oyları ile siyaset sahnesine taşınmasının kilometre taşlarından biri olan sapıklık paneline ön ayak olan ve bu imkanı tanıyan, hoş gören her kim olursa olsun sandıkta bedelini ödeyecektir.” şeklinde konuştu.
Ahlaksızlığın meşrulaştırılmasının halka yapılmış en büyük ihanet olduğunu söyleyen Yapıcıoğlu, “Fuhuş ve uyuşturucunun her türlüsüne merkezi ve yerel otoritelerin göz yumduğu, bu sebeple hemen her köşede satıcısı ve müptelası bulunan uyuşturucu belası def edilememişken, fuhuş ve cinsi sapıklığın özendirilmesi kabul edilemez girişimlerdir. Türk Solu ve marjinal sapkın görüşlerin, Kürt halkının oyları ile siyaset sahnesine taşınmasının kilometre taşlarından biri olan sapıklık paneline ön ayak olan ve bu imkanı tanıyan, hoş gören her kim olursa olsun sandıkta bedelini ödeyecektir.” şeklinde konuştu.
“İslami kuruluşlara yapılan saldırıların failleri neden bulunmuyor?”
Diyarbakır’ın Ergani ilçesinde bir medreseye içerisinde öğrencilerin bulunduğu sırada silahlı saldırı düzenlenmesine tepki gösteren Yapıcıoğlu, “Aynı hafta Batman’da İslami faaliyetleri ile öne çıkan Bilge Eğitim Derneği Pazaryeri Şubesi`ne kimliği belirsiz kişi veya kişiler tarafından ses bombası atıldı. Yerel seçimler yaklaştıkça bu türden saldırıların artması bir yana, devletin saldırganları yakalamakta gösterdiği acziyet, saldırganların devlet eliyle korunup kollandığı veya azmettirildiği ihtimalini kuvvetlendirmektedir.” ifadelerini kullandı.
Diyarbakır’ın Ergani ilçesinde bir medreseye içerisinde öğrencilerin bulunduğu sırada silahlı saldırı düzenlenmesine tepki gösteren Yapıcıoğlu, “Aynı hafta Batman’da İslami faaliyetleri ile öne çıkan Bilge Eğitim Derneği Pazaryeri Şubesi`ne kimliği belirsiz kişi veya kişiler tarafından ses bombası atıldı. Yerel seçimler yaklaştıkça bu türden saldırıların artması bir yana, devletin saldırganları yakalamakta gösterdiği acziyet, saldırganların devlet eliyle korunup kollandığı veya azmettirildiği ihtimalini kuvvetlendirmektedir.” ifadelerini kullandı.
“Karanlık odaklar işbaşında”
İslami dernek ve vakıflara yönelik yüzlerce saldırı yapıldığını ve bunlardan birinin bile failinin bulunmadığını söyleyen Yapıcıoğlu, “Açıkça ortaya çıkmıştır ki, devlet içindeki bir takım karanlık yapılar, Kürtler arasında yeni bir çatışmanın çıkması için var gücüyle çalışmaktadır. Kendi tabanlarından devşirilen çetelerin kullanıldığı ve kışkırtıldığı açık olan bu saldırılar karşısında PKK ve BDP’nin kayıtsızlığı, kan ve ölüm üzerinden siyasi rant elde etmeye alışık olmalarından ileri gelse de Kürt halkının başta kendi iç huzur ve barışının tesisine vurulmuş bir darbedir. Bu kesimleri, devlet içindeki derin yapıların maşası haline gelmiş bilinçsiz gençleri kontrol etmeye, kimden gelirse gelsin veya kime yönelirse yönelsin bu tür saldırılara karşı açıktan tavır almaya davet ediyoruz.” dedi.
İslami dernek ve vakıflara yönelik yüzlerce saldırı yapıldığını ve bunlardan birinin bile failinin bulunmadığını söyleyen Yapıcıoğlu, “Açıkça ortaya çıkmıştır ki, devlet içindeki bir takım karanlık yapılar, Kürtler arasında yeni bir çatışmanın çıkması için var gücüyle çalışmaktadır. Kendi tabanlarından devşirilen çetelerin kullanıldığı ve kışkırtıldığı açık olan bu saldırılar karşısında PKK ve BDP’nin kayıtsızlığı, kan ve ölüm üzerinden siyasi rant elde etmeye alışık olmalarından ileri gelse de Kürt halkının başta kendi iç huzur ve barışının tesisine vurulmuş bir darbedir. Bu kesimleri, devlet içindeki derin yapıların maşası haline gelmiş bilinçsiz gençleri kontrol etmeye, kimden gelirse gelsin veya kime yönelirse yönelsin bu tür saldırılara karşı açıktan tavır almaya davet ediyoruz.” dedi.
“Yasadışı dinlemeler tüm hızıyla devam ediyor”
Kuruldukları günden itibaren partilerinin yasadışı dinlendiğini söyleyen Yapıcıoğlu, “Emniyet veya MİT kaynaklı yasadışı dinlemelerden nasibini çokça alan partimize yönelik, böcekli ve araçlı dinlemelerin deşifre edilmesinin ardından, düzenlenen sahte evraklarla mahkemeler eliyle partimiz üyelerinin ve adaylarının da telefonlarının bu süreçte dinlemeye alındığı ortaya çıktı. Partimizin kuruluşundan 3 ay kadar sonra pek çok yönetimimizin de aralarında bulunduğu yüzlerce arkadaşımız, telefon ve ortam dinleme suretiyle 8 ayı aşkın bir süre ile takip edildikleri anlaşılmıştır. Bu takipler ile ilgili belgeleri de daha sonra basın ile paylaşacağız.” şeklinde konuştu.
Kuruldukları günden itibaren partilerinin yasadışı dinlendiğini söyleyen Yapıcıoğlu, “Emniyet veya MİT kaynaklı yasadışı dinlemelerden nasibini çokça alan partimize yönelik, böcekli ve araçlı dinlemelerin deşifre edilmesinin ardından, düzenlenen sahte evraklarla mahkemeler eliyle partimiz üyelerinin ve adaylarının da telefonlarının bu süreçte dinlemeye alındığı ortaya çıktı. Partimizin kuruluşundan 3 ay kadar sonra pek çok yönetimimizin de aralarında bulunduğu yüzlerce arkadaşımız, telefon ve ortam dinleme suretiyle 8 ayı aşkın bir süre ile takip edildikleri anlaşılmıştır. Bu takipler ile ilgili belgeleri de daha sonra basın ile paylaşacağız.” şeklinde konuştu.
“Mısır’da halk Anayasa referandumunu boykot etti”
Mısır’da gerçekleştirilen referanduma değinen Yapıcıoğlu, “Anayasa referandumuna katılımın, Müslüman Kardeşler teşkilatının boykot çağrıları üzerine yüzde 40`ın altında kaldığı Mısır’da cunta yönetimi baskısını sürdürüyor. Referandum aleyhtarı gösterilere yönelik sert müdahaleler sonucu onlarca Müslüman şehit olurken, halkın boykot çağrılarına uyması ile düşük bir oranla kabul edilen Anayasa, meşruiyetini şimdiden yitirmiştir.” dedi.
Mısır’da gerçekleştirilen referanduma değinen Yapıcıoğlu, “Anayasa referandumuna katılımın, Müslüman Kardeşler teşkilatının boykot çağrıları üzerine yüzde 40`ın altında kaldığı Mısır’da cunta yönetimi baskısını sürdürüyor. Referandum aleyhtarı gösterilere yönelik sert müdahaleler sonucu onlarca Müslüman şehit olurken, halkın boykot çağrılarına uyması ile düşük bir oranla kabul edilen Anayasa, meşruiyetini şimdiden yitirmiştir.” dedi.
“Budistler azdıkça azıyor”
Myanmar`da Budist çetelerce düzenlenen baskınlar sonucu 60 kişinin hayatını kaybettiğini söyleyen Yapıcıoğlu, “Müslüman devletlerin adeta Budistlerin insafına terk ettiği, vahşi bir şekilde her gün can veren mazlum Myanmar Müslümanlarının sahipsizliği, tarihe kara bir leke olarak geçecektir. Müslüman devletlerin askeri hiçbir etkinlik göstermemesi kabul edilebilir gibi görünse de siyasi alandaki nemelazımcılığının hiçbir mazereti olamaz. Emperyalist emeller söz konusu olduğunda süper güçlerin emrinde her türlü askeri ve siyasi varlığını ortaya koyan tüm Müslüman devletler, Müslümanlara yönelik gerçekleştirilen bu ve benzeri katliamlardaki sessizlikleri ile pay sahibi olduklarını unutmamalıdırlar.” şeklinde konuştu. (M. Sait Adiyaman - İLKHA)
Myanmar`da Budist çetelerce düzenlenen baskınlar sonucu 60 kişinin hayatını kaybettiğini söyleyen Yapıcıoğlu, “Müslüman devletlerin adeta Budistlerin insafına terk ettiği, vahşi bir şekilde her gün can veren mazlum Myanmar Müslümanlarının sahipsizliği, tarihe kara bir leke olarak geçecektir. Müslüman devletlerin askeri hiçbir etkinlik göstermemesi kabul edilebilir gibi görünse de siyasi alandaki nemelazımcılığının hiçbir mazereti olamaz. Emperyalist emeller söz konusu olduğunda süper güçlerin emrinde her türlü askeri ve siyasi varlığını ortaya koyan tüm Müslüman devletler, Müslümanlara yönelik gerçekleştirilen bu ve benzeri katliamlardaki sessizlikleri ile pay sahibi olduklarını unutmamalıdırlar.” şeklinde konuştu. (M. Sait Adiyaman - İLKHA)