Said Duveyk

Hamas ile görüşmelere katılan Fetih heyetinin başkanı ve Fetih Merkez Yürütme Komitesi üyesi Azzam El-Ahmed, Abbas’ın kurulacak hükümetin başkanlığı için Feyyad isminde ısrar etmesi üzerine patlayacak duruma gelir ve Londra’da çıkan El-Hayat gazetesine verdiği demeçte “Abbas’ın Feyyad isminde ısrar etmesi barış anlaşmasını engelleyen en büyük engeldir. Filistin halkına yardımları Feyyad getirmiyor. Hiç kimse yardımların kaynağı değildir, olmamalıdır. Arafat bile değildi” demekten kendini alamıyor ve devamla “Bir ay önce işlerin yolunda yürüdüğünü ve bize barış anlaşması imzalamaya hazır olduklarını söylediler. Ama bu sürpriz niye?” diyor.

Sayın Ahmed devamla “Biz vatanı paraya takas etmeyiz” diyor. Bununla Abbas yönetiminde bunu yapanlara işaret ediyor. Bu da takas işiyle uğraşanlar var demektir. Azzam’ın patlattığı bombanın belli bir kişiyi hedef alıp almadığını bilmiyoruz. Ama birçok kişiyi ima ettiği kesin.

Yasir Abdirabbih patlatılan bombalardan nasibini aldı. Azzam El-Ahmed isim vermediyse de onu da işaret ediyordu. Abdirabbih de kalbi sıkışmış olacak ki, işin içinde yabancı ellerin olduğunu ve siyaseti onların belirlediğini samimiyetle ifade ediyor. Yani Abbas yönetiminin barış süreci dâhil alacağı tüm kararların dış güçlerin onayından geçmesi gerektiğini söylüyor. Onların onayı olmadan ne yönetim olur ne de barış. Dış güçlerden Amerika ve İsrail’i kast ettiği bilinen bir şeydir. Peki, siz Abdirabbih’in söylediğini Hamas’ın söylediğinden farklı görüyor musunuz?

El-Ahmed, Abdirabbih’in tespitini reddediyor ve bağımsız ulusal kararın olduğunu söylüyor. Sayın El-Ahmed güzel söylüyorsun da, peki söylediklerine sen bile inanıyor musun? Düşmanla sürdürülen koordinasyon haberleri sana ulaşmıyor mu? 19 Temmuz 2011 tarihli Hareetz gazetesinde iki yıl önce Şehid Es-Siman ve arkadaşlarının şehit edilmesinde Abbas güçleriyle işgal ordusunun birlikte çalıştığıyla ilgili çıkan haberi de mi okumadın?

Sayın El-Azzam barış anlaşmasının başarısız kalmasından doğrudan Abbas’ı suçlamıyor ve bu başlığın gazeteye ait olduğunu söylüyorsa da, Selam Feyyad ile ilgili söylediklerini yalanlamıyor.

Bu durumda iki ihtimal var.

Bir: El-Ahmed daha önce kandırılmıştı ve şu anda bildiklerini bir bir anlatmaya başlıyor. Bu şık mantıklı olmadığı gibi, hayali ve çokça iyimser bir yaklaşım.

İkincisi: Filistin yönetiminde üçlü bir lobi var. Bu lobi Abbas, Feyyad ve Abdirabbih’ten oluşuyor. Bu lobi her şeye hükmetmek, Fetih ve Fetih’in merkez ve yürütme kurullarını etkilemek istiyor. Onun için muhaliflerin sesleri yükselmeye başladı. Barış görüşmelerinde adı geçmeyen Feyyad’ın ismi neden sürpriz bir şekilde gündeme geldi ki.

Görünen o ki, maskeler düştü ve kel göründü. En azından bazı Fetih liderleri düşen maskelerin arkasından korkunç gerçeği gördüler ki bağırıp çağırmaya başladılar.

Ancak bağırtıları arasında daha bugün söylediklerini unutuyor veya umursamıyorlar. Çünkü onların bugün söylediklerini Hamas yıllardır söylüyordu. Ama onlar yalan ve iftiralarla Hamas’ı suçlamaya çalışıyorlardı. Fakat olaylar bugün onları kamçılayınca gerçeği söylüyor ve dün yalanladıklarını bugün doğruluyorlar.

Acaba bundan sonra ne yapacaklar. Hamas’ın barışı sabote ettiği şarkısını söyleyen ve tek adaylarının Feyyad olduğunu bozuk notalarla seslendiren koroya mı katılacaklar? Yoksa daha önce Hamas’ın ifade ettiği gibi Abbas yönetimiyle ilgili gerçekleri bir bir anlatacaklar mı? Onu ileriki günlerde göreceğiz.

Söylediklerine kendileri de inanmıyor, ya insanlar nasıl inanacak?

Filistin Enformasyon