• DOLAR 34.447
  • EURO 36.303
  • ALTIN 2837.002
  • ...
Binali Yıldırım: HSYK Danıştay’a talimat verdi
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 
AK Parti Milletvekili Binali Yıldırım, yolsuzluk ve rüşvet operasyonuyla ilgili HSYK’nın yaptığı açıklamaya tepki gösterdi. Kurulu kendilerinin bu hale getirdiğini belirten Yıldırım, “HSYK, açıkça Danıştay 10. Dairesi’ne talimat vermiştir” dedi.

Ulaştırma, Habercilik ve Denizcilik Bakanlığı görevini devreden AK Parti İzmir Milletvekili Binali Yıldırım, NTV yayınına konuk oldu.

Binali Yıldırım’ın konuşmasından satır başları şöyle;
“11 yıl, dile kolay çok uzun bir süre, arkadaşlarınıza, projelerinize bir bağımlılığınız oluyor. Bırakabilme gerçeğini göz ardı etmedim. Ama bu işlerime hiç yansımadı. Buna göre de güzel bir ekip kurdum.

Türkiye demokratik bir hukuk devletidir. Millet her şeyin sahibidir. İster yürütmede ister yargıda ister yasamada olalım Türk milleti adına yapıyoruz. Millet, tabiri yerindeyse herkesin patronudur. Yargı ile yürütme arasında yaşanan sıkıntı bugünün meselesi değil. Zaman zaman kurumlar kendi yetki alanlarından çıktığı zaman ülkede kaos başlar. Bugün böyle olduğunu düşünüyorum. Yolsuzlukla suçlamak ciddi bir suçlamadır.

10 gün öncesinden şimdi başka bir yerdeyiz. Yolsuzluğu savunmak, arkasında olmak kimsenin haddi olamaz. Bu algının arkasında daha büyük bir oyunu olduğunu Türkiye açık seçik görüyor. Borsa’daki düşüşe, dövizdeki artışa bakalım. Türkiye daha fazla bedel ödeyecek. Doğalgaza, enerjiye daha fazla para ödeyecek. Türkiye olumsuz etkileyecek. Şirketlerin değeri düştü. Şirketleri almak isteyenler fırsat yakaladı. Bu olayın kısa vadede kaybettirdiği tutar 120 milyar. 10 yılda yaptığımız yatırım maliyeti kadar.

Soruşturmanın seçim dönemine girildiğinde yapılması çok anlamlı. 14 aydan fazla zaman geçmiş. Soruşturma içni 14 ay beklenmez. Siyasetin işine herkes karışıyor.

İtham ne, rüşvet ve yolsuzluk. Bunu nerede inceliyor, Terörle Mücadele Kanunu’nda. Türkiye’nin rejimini değiştirmek işiyle rüşvet işi birlikte yürütülüyor. Bir hukuk hatası var. Gizlilik ihlali var. Soruşturmalar gizli, kime gizli? Şüphelilere gizli, medyaya serbest.

Savcı diyebilir ki ‘Polis sızdırdı’. Polis kimin emrinde çalışıyor, savcının emrinde çalışıyor. Gizlilik ihlal olduysa savcı görevini yapamamıştır.

HSYK’yı bu hale getiren biziz. Referandum yaptık, HSYK’yı bağımsız yaptık. Alınan karar, görülen davada taraf olmak anlamına geliyor. 13 imzayla yayımlanmış bildiri, 9 kişiyi yok sayabilir miyiz? Danıştay, etki altında kalmıştır. HSYK, açıkça Danıştay 10. Dairesi’ne talimat vermiştir.

Bir gün önce HSYK, `bu yanlıştır` diyor. Danıştay da bir gün sonra HSYK’nın doğrultusunda karar veriyor. Korsan bir şekilde topluyor, karar veriyor.

İddialara vakıf değilim. İki bakanın oğlu tutuklandı, biri serbest bırakıldı. Süreç devam ediyor. İran-Irak ilişkileri, ticareti devlet de yapıyor. Bu ABD’yi rahatsız etti, uluslararası boyut da işin içine girdi. Maalesef işin arkasında başka şeyler çıktığı da görülüyor. Yolsuzluktan başka Türkiye’nin ne kaybettiği konuşuluyor.

Mahkeme süreci tamamlanmadığı için masumiyet karinesi esastır. Siyasetle hesaplaşma arzusunda olanlar buna balıklama atladılar.

İkinci soruşturmadaki iddiaların bir kısmı bizim bakanlığımızı ilgilendiren iddialardır. Bir tanesi Viranşehir yolu, 89 kilometrelik asfalt kaplama işi var. İhale katılan 32 tanesi yeterli görülmüş. Yeterli görülmeyenlerin itirazı üzerine 29’a düşürmüş. 18 firmadan teklif gelmiş. Yaklaşık bedelin altında bir ihale olmuş. Yaklaşık bedeli 112 milyon iken altında bir değere verilmiş. Marmaray’daki iddia da komik, evlere şenlik.

Simit sarayı ihalesi yapılmış, teklif gelmemiş. Tekrar ihale yapılış, tek teklif gelmiş. Ama ihale verilmemiş. Benim işim büfecilik değil.

Marmaray hattında, Sirkeci girişinin yakında bir arsa var. Bir kısmı, Marmaray’ın etki alanında. Daha karar çıkmamış, bina yapılmamış.

TCDD hakkında soruşturma yapıldığını öğrendik. Herhangi bir talimat yok. Savcının uktesinde. O da gizli olması lazımken gizlilik ihlal edilmiştir. Her iddia ciddidir, her iddianın da en ciddi şekilde araştırılması ortaya çıkartılması şarttır.

Amaç, Türkiye’nin gerçekleştirdiği büyük projeleri akamete uğratmaktır. Üçüncü köprü, yeni havalimanı, İzmit körfez geçişi… Hedef bu projelerdir. Akamete uğratmak isteyen kim sorusunun cevabını arıyoruz.

Bazı firmaların malvarlıklarına tedbir konuldu. Bunun tercümesi bu projeleri baltalamaktır. O firmaları değil, ülkenin ekonomisini de öldürür.

Hükümet seçimle geldi, seçimle gider. Amaç başbakan, bakanlar değildir. Milletin verdiği oyun desteğin, başkaları tarafından elinden alınmasıdır. Millet bunun hesabını 30 Mart’ta görecektir.

Biz beraber çalıştığımız arkadaşları değiştirebiliyoruz. Emniyet’te bir yapılanma var. İçişleri Bakanlığı bir yapılanma olduğunu görüyor. Demek ki ihtiyaç nedeniyle böyle bir değişikliğe gidiliyor.

Sanal dünya yalan dünya değil. Gerçek hayatta bir şey suçsa sanal alemde de suçtur. İnsanlar ikiye bölündü.
Erdoğan Bayraktar’ın açıklamasına doğrusu şaşırdım, niye böyle bir açıklama yaptı. Bir gün sonra düzeltir gibi bir açıklama yaptı. Bir anlık kızgınlıkla yaptı. Talimat gelse de bürokrat yasadışı bir iş yapmaz. Bürokrasi mevzuata göre hareket eder.
İzmir’in bir tane kalesi var, o da Kadife kaledir. İzmir’in kalesi kendisidir. İzmir aslında demokrasinin tek partiden çok partili sisteme geçişinin de sembolüdür. İzmir’in radikal sol kimliği yok. Sol ağırlıklı değil, liberal bir seçmeni var. İzmir’de hizmet odaklı bir çalışma yürüteceğim.

İzmir en önemli sorunu ulaşım ve yatırım eksikliği, çevre kirliği ve körfez kirliliği. Bunlar İzmir’in kangren olmuş sorunlarıdır. Biz baştan kaybedeceğimiz bir yolculuğa çıkmayız. İzmir’de 35 projeden bahsettik, bunlardan 17’si yapılıyor. Fiilen 30 milyarlık projeyi başlattık, yapıyoruz.

 

Bu haberler de ilginizi çekebilir