• DOLAR 34.446
  • EURO 36.302
  • ALTIN 2837.002
  • ...
Bilge Gençlik Kulübüne Karşı Kirli İttifak
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 
DİYARBAKIR - Geçtiğimiz Nisan ayında kutlu doğum broşürleri dağıtırken PKK`li grupların saldırısına uğrayan ve daha sonra haklarında dava açılan Bilge Gençlik Kulübü üyesi 5 öğrenciye ceza verilmesine tepki gösteren öğrencilerin Avukatı Abdülgani Orhan, yargının verdiği kararın hukuk garabeti olduğunu söyledi.
 
Dicle Üniversitesinde yürüyüş yapan, yasadışı slogan atan, parça tesirli bomba yakalatan hatta kamu mallarına zarar vererek vatandaşların araçlarını ters çeviren PKK`li DÜÖ Der`li öğrencilerin bu tavrına karşılık, sağduyulu hareket eden, halkın huzuru için saldırılar karşısında metanetlerini korumaya çalışan ve çıkan olayları yatıştırmaya çalışarak, yaralı arkadaşlarını korumak isteyen öğrencilere ceza verilmesine sert şekilde tepkiler gelmeye devam ediyor.
 
Yargı-Emniyet-BDP ittifakı
Dicle Üniversitesi`nde Nisan ayında yaşananları detaylarıyla ve elinde bulunan delillerle İlke Haber Ajansı`na (İLKHA) açıklayan Av.Abdülgani Orhan, Dicle Üniversitesi olaylarında yargı, emniyet ve BDP ittifakını ortaya koydu.
 
"DÜÖ Der hesap sormaya başlıyor"
Bilge Gençlik Kulübünün yasal olarak tüm şartları taşıdığını söyleyen Orhan, " Bilge Gençlik Kulübü dindar kimliğiyle bilinen bir kulüp. Bunun özellikle altını çizmek lazım. Kutlu doğum haftası münasebetiyle Nisan ayı içerisinde Kutlu Doğum Etkinliği yapmak için Üniversiteden izin alıyorlar. Üniversiteye ait konferans salonunda 9 Nisan günü düzenlenecek konferans ve bunun akabinde bu etkinlikle alakalı Üniversite içerisindeki panolara Üniversiteden alınan izin çerçevesinde duyurular asılıyor. Bu duyurular asıldığı zaman Üniversitede Dicle Üniversitesi DÜÖDER adlı bir derneğin üyeleri tarafından önleri kesiliyor ve kendilerinden hesap soruluyor." dedi.
 
"Cumhurbaşkanının izni bile burada geçmez"
Orhan, "DÜÖDER`in kendini üniversitenin sahibi olarak görüyor. `Siz burada nasıl olur da bizden izinsiz etkinlik yaparsınız. Biz size izin vermiyoruz. Rektörlükten izin almanız bizi ilgilendirmiyor. Cumhurbaşkanının vereceği izin bile burada geçmez.` şeklinde rencide edici, şiddet içerikli ve kavga çıkartacak tarzda organizeli bir şekilde sorun çıkarılmaya başlanıyor.Fakat Bilge Gençlik Kulübünün üyeleri hangi Fakültede karşılarına sıkıntı çıkarsa çıksın hep güzel bir hoşgörüyle bunu karşılıyorlar ve bunun neticesinde kavga ve dövüş çıkmaması için ellerinden geleni yapıyorlar." şeklinde konuştu.
 
"Sağduyuya yumruklarla cevap"
Mimarlık Fakültesinin kantininde Kutlu Doğum Programı için afiş asıldığı esnada DÜÖ DER`li öğrenciler tarafından Bilge Gençlik Kulübü üyelerine saldırı yapıldığını söyleyen Orhan, " Kamera kayıtlarında olayın başlangıcından sonuna kadar her şey ortada. Bilge Gençlik Kulübü üyelerinin sağduyulu tavırlarına karşılık DÜÖ DER`li öğrenciler yumruklarla cevap veriyor. Saldırıya uğrayan 7-8 tane Bilge Gençlik Kulübü öğrencileri de doğal olarak kendilerini savunma amaçlı bu kalabalık guruba karşı bir savunmada bulunuyorlar. Ve onları geri püskürtüp kendilerini kantinin dışına atıyorlar." dedi.
 
"PKK`liler saldırıyor, Polis izliyor"
Olayların aniden gelişmesine rağmen DÜÖ DER`li öğrencilerin önceden organize olduklarını dile getiren Orhan, " PKK`li grubun saldırısı karşısında polisler müdahalede bulunmuyor. Daha da önemlisi Dicle üniversitesinde görev alan polislerin o gün orada olmadığı görülüyor. Diyarbakır Emniyetine ait hiçbir Polis aracı ve Polis memuru Dicle Üniversitesinde ne hikmetse yoktur. Fakat Batman Çevik Kuvvetine ait olan Toma aracı ve Batman Emniyetine ait araçlar getirilmiş. Batman Emniyetinin mensupları, o gün Dicle Üniversitesine yerleştirilmiştir." şeklinde konuştu.
 
"Saldırılar öldürmeye yöneliktir"
Saldırılar karşısında E.Ö isimli öğrencinin kulağının yırtıldığını ve kafasına da 8 dikiş atıldığını söyleyen Orhan, " Öldürme niyetiyle saldırıların arttığının farkına varan Kulüp Başkanı, üyelerinin daha fazla zarar görmemesi için, tüm Fakültelerde okuyan üyelerine Üniversiteyi terk etmelerini, terk etmekte sorun yaşarlarsa ana caddeye çıkmalarını istiyor. Telefon konuşmalarında bunların dokümanları mevcuttur. Her fakültede saldırıya uğradıkları için oradaki öğrenciler fakültenin ana caddesine çıkarak diğer arkadaşlarına katılıyorlar ve sessiz bir şekilde okulu terk etmeye çalışıyorlar." ifadelerini kullandı.
 
"800 kişiye karşı 30 kişi kendini savunuyor"
Emniyet kaynaklarına göre bu gruba, sayıları 500 ile 800 arasında değişen DÜÖ DER`li grup tarafından PKK lehine ve İslam`a hakaret etmek suretiyle slogan atıldığının altını çizen Orhan, "Slogan atan grubun attığı sloganlar dahi dosyalarda mevcut. Ellerinde sopalar ve taşlarla saldırıya geçiyorlar. Saldırılar karşısında polislerin müdahale etmediğini gören Bilge Gençlik Kulübü üyeleri, kendine taş ve sopalarla saldıran guruba doğru dönüyorlar ve kendilerine saldıran guruba karşılık 30 kişi ile savunmaya geçiyorlar. Ellerindeki sopaları alarak kendilerini savunuyorlar. Ortada tek taraflı bir saldırı var. PKK propagandası yapan İslam`a dil uzatan, Kutlu Doğum Etkinliğine dil uzatan kişilerin saldırısıdır." şeklinde konuştu.
 
"Batman Emniyetinin Üniversitede işi ne?"
Olayların başlamasından yaklaşık 2 saat sonra polislerin olay yerine geldiğini ifade eden Orhan, "İnsanın aklına şu geliyor: Acaba çözüm süreci adı altında PKK ile devlet masaya oturuyor, karanlık güçlerle de PKK`nin derinleri mi masaya oturdu? Özellikle de Diyarbakır`ı Dicle Üniversitesini, genelde de Türkiye`yi karıştırmak için büyük bir komplo mu hazırladılar? Çünkü Üniversitede olması gereken Diyarbakır`ın Emniyeti, o gün Üniversitede yoktur. Dicle Üniversitesinin içerisine Batman Emniyeti konuşlandırılmış şekilde, tüm kamera kayıtları ortadadır." dedi.
 
"Batman Emniyeti olayları önceden nasıl bildi?"
Olaylar çıkmadan önce Batman Emniyetinin olaydan haberdarmış gibi hareket ettiğini belirten Orhan, "Bir kavga yaşanacak kalabalık gurup, küçük gurubu dağıtacak çarşıya kadar yürüyüş yapılacak ve çarşıda dindar esnafa saldırılar düzenlenerek olaylar Üniversite dışına yansıtılacak gibi bir hava vardı. İşin asıl garip tarafı ise Batman Emniyeti Üniversiteye konuşlanmışken, Diyarbakır Emniyeti ise dindar esnaflara saldırı yapılacakmış gibi şehrin içinde bekleyerek adeta olayların Üniversite dışına çıkmasını beklemekte." şeklinde konuştu.
 
"Dindar gençler komployu bozdu"
Yaklaşık 30 kişiden oluşan Bilge Gençlik Kulübü üyesi gençlerin, oynanmak istenen bu kirli oyunu bozduklarını ifade eden Orhan, "30`a yakın dindar genç bu hesabı bozuyor. Geriye dönüp o kalabalığı püskürtmesi, Eğitim Fakültesinin içerisine onları sıkıştırmaları, bu planı değiştiriyor. Planın değişmiş olduğunu gören Diyarbakır Emniyeti yangından mal kaçırırcasına Diyarbakır`ın merkezini terk edip Üniversiteye koşup gelmiştir. Bir polisin, `Biz üniversiteye yetişmeseydik PKK`li olan grubu, küçük grup Dicle nehrine dökecekti.Biz PKK`lilerin Dicle nehrine dökülmesini bir anlamda engellemiş olduk.` Söylemleri, kirli senaryoları tüm çıplaklığıyla gözler önüne sermekte." dedi.
 
"PKK`liler sloganlar eşliğinde üniversiteyi talan ediyor"
Polisin geldiğini gören kulüp üyelerinin, polisin olaylara müdahale edeceğini ve kendilerinin de Üniversiteyi terk edebileceklerini düşündüklerini söyleyen Orhan, "Yalnız karşı gruptan almış oldukları sopaları ve taşları yere atmıyorlar. Çünkü Türk Polisine güvenmiyorlar. Türk Polisi güveni zedelemiştir. Ve o sopalarla beraber yürüyerek Üniversiteyi terk ediyorlar.Dicle Üniversitesini terk ettikten sonra PKK`li grup toplanıyor, maskelerini takarak sloganlar atıp, Üniversiteyi yakıp yıkıyorlar. Üniversiteye gelen bir aracı da ters çevirip yakıyorlar. Şehrin içerisine kadar yürüyüş yapıyorlar." ifadelerini kullandı.
 
DÜÖ DER: `Üniversitede Peygamberin anılmasına engel olacağız.`
DÜÖ DER`li gurubun `Üniversitede Peygamberin anılmasına engel olacağız.` diyerek saldırıları arttırdığını dile getiren Orhan, "Karşıt grubun toplandığı, gösteri yürüyüşü yaptığı, örgüt propagandası yaptığı, örgütün lehine sloganlar attığı ve karşı tarafı şiddete çağırdığına dair Üniversite görüntüleri ve polis kameraları net bir şekilde ortadadır. Fakat Bilge Gençlik Kulübüne bakıyoruz ki hiçbir şekilde toplanması yoktur. Hiçbir şekilde slogan atması 3`üncü gün yoktur. Toplantı, gösteri yürüyüşünü ihlal etme gibi bir durum söz konusu değildir.Üniversiteyi terk etmek için çıktıklarında maalesef karşıt grubun bıçaklı saldırısına uğruyorlar. Ve ikisi ağır dört öğrenci yaralanıyor.Diyarbakır Emniyeti yaralıları bile, `Olay çıkardı, örgüt propagandası yaptı, örgütün elemanıdır` diye gözaltına alıyor. Ağır yaralı olan kişiler hakkında aynı şekilde dava açılıyor." dedi.
 
Polis: `Yaralıların arkadaşı mısın? Evet, öyleyse gözaltına alındın.`
Bilge Gençlik Kulübü üyelerinin bazılarının yaşanan gelişmelerden dahi haberlerinin olmadığını ve bu durumu polislerin itiraf ettiğini, buna rağmen haklarında karar verildiğini belirten Orhan, " Birden fazla polis ifadesinde, `Biz ordaydık falan kişiler geldi. Adamlar dedi ki niye bizim arkadaşlarımızı gözaltına almışsınız? Gidin olay yapan, insanları öldüren, maske takan, slogan atan insanlarla uğraşın. Suçsuz insanlarla mağdur olan insanlarla uğraşmayın` Biz de, sende bunların arkadaşımısın?diye sorduk.Evet,yanıtını alınca gözaltına aldık.` dediler." ifadelerini kullandı.
 
Savcı, Beraat istedi, Hakim Ceza verdi
Savcının beraat istemesine rağmen müvekkillerine ceza verildiğini ifade eden Orhan, " Yasada, toplantı gösteri yürüyüşüne muhalefet etmek için toplu bir şekilde toplanmaları, Polisin kamera kayıtları önünde yasal bir şekilde ihtarda bulunması, ihtara rağmen belli bir makul sürenin geçmesi, makul süre geçtiği halde bu grubun direnmesi ve dağılmamakta ısrar etmesi şartı aranmaktadır. Ama kayıtlara baktığımızda Bilge Gençlik Kulübü üyelerinin hiçbirinin bunları yapmadığı ortadadır. Mahkeme üyelerinden birisinin beraat etmeleri yönünde görüş bildirmesine rağmen, başkan ve birtane üye ne hikmetse hukuka aykırı bir şekilde,hukuku ayaklar altına alarak ceza verdi." şeklinde konuştu.
 
"Ceza nedeni: Dindar ve Kürt olmak"
Mahkemenin, verdiği kararla bir şeyler ima etmeye çalıştığını söyleyen Orhan, " Bir dindar olmanız, iki bu bölgenin insanı olmanızdan dolayı biz sizi mağdur ediyoruz. Bunun başka bir yönü yok. Siz öteki insanlarsınız. Bizim PKK diye bir sorunumuz kalmamış, onlar bizim milis gücümüz, bizim elemanımızdır. Ama siz derinlerin planlarını bozduğunuz için bu bölgede kanın ve kaosun akmasına engel olduğunuz için `siz misiniz engel olan` diyerek hiçbir şekilde o gün gösterilere katılmadığı halde, Üniversiteyi terk etmek isterken arkadaşlarıyla yürüdükleri için keyfi olarak cezalandırıldılar.
 
"Peygamberi sevmek suç, öğrenin bunu!"
Birilerinin yine bu bölgeyi kana ve kaosa sürüklemeye çalıştığını, hesapları bozulduğu için bu gençleri hedef tahtasına oturtmaya çalıştığını dile getiren Orhan, "Hukuk bazılarına uygulanıyor, bazılarına uygulanmıyor. Türkiye Cumhuriyetinin kanunlarına uyulduğu zaman bu 5 tane dosyadan ceza alanların hiçbirisinin ceza yememesi lazımdır. Öğrencilere verilen cezalar skandaldır. Bu gençlere hem Kürt oldukları hem de Müslüman oldukları, Allah ve Peygamber dedikleri için,İnsanları fuhuştan, zinadan her türlü pislikten uzak tutmaya çalıştıkları, hoşgörünün timsali oldukları için bu insanlara hoşgörüsüzlük yapıldı.` Siz misiniz İslam`ı yaşayan ve yaşatmaya çalışan, insanları bozgunculuktan ve kaostan uzak tutan…` dercesine bu insanlara hukukun uygulanmayacağını, ` Siz dininize ve Peygamberinize sahip çıktığınız müddetçe biz sizleri ezeceğiz.` dercesine sanki mahkeme heyeti tarafından bir mesaj verilmeye çalışıldı." dedi.
 
"Etme bulma dünyasıdır"
Orhan son olarak, "Ergenekon ve diğer dosyalarda hukuka uymayanların halini görüyoruz. Birilerinin eliyle başkaları perişan ediliyor. Etme bulma dünyasıdır, kim ne yaparsa kendisine dönüyor. Bir avukat olarak çağrımız, gerek polisler, gerek savcılar, gerek hakimler yanlışlarını görsünler, hukuka uysunlar, hukukun suç olarak gördüğü bir suç varsa onlara ceza verilsin. Fakat hukuken bir suç olmayan bir şey varsa ceza verilmesin." şeklinde konuştu. (M. Sait Adiyaman )

 

Bu haberler de ilginizi çekebilir