VAN - Bilindiği üzere son günlerde Türkiye`nin çeşitli cezaevlerinden şüpheli ölüm haberleri gündeme geldi. Yaşanan bu ölümlerin, geçiştirme raporlarla kamuoyuna açıklanmasına tepki gösteren Van Barosu, bazı STK`ların katkısıyla ortak basın açıklaması yaptı.

Yaşam Hakkının Garanti Altına Bir Kez Daha Hatırlatırız
Basın açıklamasını Van Barosu adına okuyan Av. Hesin Dursun, bu ölüm haberlerinin birer münferit olay olmadığını düşünmekteyiz diyerek yapılan açıklamaların kendilerini tatmin etmediğini dile getirdi. Dursun, " Hem iç hukukta hem de Anayasanın 90`nıncı maddesinden hareketle uluslar arası normlarda `yaşam hakkının` garanti altına alındığını ve bu hakka hiçbir şekilde dokunulamayacağını bir kez daha hatırlatırız. Son bir ay içerisinde Midyat ve Sincan cezaevlerindeki ölüm vakıaları cezaevlerinin durumlarını bir kez daha tartışılır hale getirmektedir. Dolaysıyla infaz kurumlarında yaşanan bu olaylar tutuklu-hükümlü kişilerin fiziksel, ruhsal durumlarının hiçe sayıldığını ortaya koymaktadır." dedi.

Bu Durumun, Birebir Yaşam Hakkının İhlali Olduğu Ortadadır
Yaşam hakkına bağlı olarak Türkiye cezaevlerinin birçoğunda bulunan hasta tutuklu ve hükümlülerin durumu bizce ölüme davetiye çıkarmaktır uyarsında bulunan Dursun açıklamasını devamla şöyle sürdürdü: " Bu durumun birebir yaşam hakkının ihlali olduğu ortadadır. Hasta tutuklu ve hükümlüler ile alakalı raporların adli tıp kurumundan geç gelmesi, hasta tutuklu ve hükümlülerin tedavi taleplerinin aylarca karşılanmaması, cezaevlerinde yeterince tıbbi desteğin olmaması gibi nedenler olduğu müddetçe bu ölüm haberlerinin kat be kat artacağı hususunda endişelerimizi kamuoyuyla paylaşmak isteriz."

Mahpus Olanlarında Birer İnsan Olduğunu Unutmamalıdır
Ayrıca ortaya çıkan bu olaylardan dolayı ilgili soruşturma makamlarının ya takipsizlik ya da beraat kararları vermesine de tepki gösteren Dursun, bu kararların, kamuoyunun adalet duygusunu yaraladığını ve devlete olan güveni sarstığına işaret ederek, "Devlet aklı, insan onuruyla bağdaşmayan kötü muamele, işkence ve tecrit uygulamalarından vazgeçip, mahpus olanlarında birer insan olduğunu unutmamalıdır. Buradan yargı mercilerine sesleniyor ve biran önce söz konusu olaylarla ilgili gerekli idari ve adli soruşturmanın başlatılıp sorumluların açığa çıkartılarak cezalandırılmasını talep ediyor bu yönde suç duyurusunda bulunuyoruz" çağrısında bulundu.

Fikret Özkan - İLKHA