İslam davasına hizmet eden üç evladı cezaevinde olan ve bir evladı bu uğurda şehid olan Seyran Baran ile yaşadıkları sıkıntıları konuştuk. “Evlatlarımın tek gayesi Allah’ın rızasını kazanmaktır” diyen Seyran anne her bir evladının başka bir ilde cezaevinde olduğunu söyledi. Bir oğlu Van’da, bir oğlu Mersin’de, bir oğlu da Balıkesir’de cezaevinde olan Seyran anne Hakkari merkezde oturuyor.

“Üç evladım camilerde Kur’an-ı Kerim dersi verdiği ve İslam’ı yaşamaya çalıştıkları için bugün cezaevinde” diyerek sözlerine başlayan Seyran anne, bir evladının da bu uğurda şehid edildiğini ifade etti. Seyran anne,  “Cezaevinde olan çocuklarımdan biri Mersin’de cezaevinde, biri Balıkesir’de diğer oğlum da Van’da cezaevinde bulunuyor. Ben Hakkari’de oturuyorum ve yaşlı bir insanım. Cezaevinde çocuklarımı ziyaret etmek için il il dolaşıyorum. Bu yaşlı halimle beni ve çocuklarımı mağdur edenleri Allah’a havale ediyorum” dedi.

EŞİM DEFALARCA GÖZALTINA ALINDI

Cezaevinde bulunan Cafer Baran’ın eşi Fadime Baran, Eşinin İslami kimliğinden dolayı defalarca gözaltına alınıp ağır işkencelerden geçirildiğini ifade ederek 90’lı yıllarda yaşadıkları sıkıntılarla ilgili şunları söyledi: “Eşim ilk olarak 1996 yılında gözaltına alındı ve bir hafta gözaltında kaldı. Eşim gözaltında çok ağır işkencelerden geçirildi. Ona yapılan işkencelerin izleri hala var. Yapılan işkencelerden dolayı eşimde böbrek rahatsızlığı oluştu. Eşim bir hafta gözaltında kaldıktan sonra serbest bırakıldı. Aynı yıl içinde eşim tekrar gözaltına alındı ve yine serbest bırakıldı. Bize yapılan bu baskılar ve tehditlerden dolayı Van’dan Mersin’e taşındık. Mersin’de de bizi rahat bırakmadılar. Oradan da İstanbul’a taşındık. Eşimi burada da rahat bırakmadılar. Yakalayıp cezaevine koydular” şeklinde konuştu.

ALLAH RIZASINI KAZANMAK İÇİN SABREDİYORUZ

“Eşim camide Kur’an-ı Kerim dersi verdiği için bugün cezaevinde tutuluyor” diyen Fadime Baran, “Eşim kendini Allah’a adamış bir insandır. Bizim amacımız Allah rızasıdır. Biz dinimizi en güzel şekilde yaşamak istiyoruz. Ama hem devlet tarafından hem PKK tarafından büyük baskılara maruz kaldık. Çok zor günler geçirdik. Bizi sürekli tehdit ediyorlardı. Onlar bize ne kadar zulüm yapsalar da bizim gönlümüz rahattır. Biz Allah’ın rızasını istiyoruz. Başka bir gayemiz yok. Bize yapılan bu baskılara Allah rızasını kazanmak için sabrediyoruz” ifadelerini kullandı.

EŞİM ÇOK TAKVALI BİR İNSANDI

“Eşim Müslüman olduğu için polis tarafından defalarca gözaltına alındı ve çok ağır işkencelerden geçirildi” diyen Alaattin Kurtoğlu’nun eşi Gülyeter Kurtoğlu, “5 çocuğumuz var. Eşim 2010 yılının Eylül ayında tutuklanarak cezaevine konuldu. Eşim içerde biz de dışarıda çok büyük sıkıntılarla karşılaştık. Kendisi çok takvalı bir insandı. Çocuklarına karşı çok merhametliydi. İşten geldikten sonra çocuklarıyla saatlerce oynardı. Babaları tutuklandıktan sonra çocuklarımın psikolojisi bozuldu” diye konuştu.

BİZ HER ŞEYİ ALLAH’TAN BEKLİYORUZ

Van F Tipi Cezaevinde tutuklu bulunan Tahir Baran’ın eşi Afitap Baran da, “Bize bu zulmü reva görenleri Allaha havale ediyorum” diyerek şöyle konuştu: “Eşim İstanbul’da 2003 yılında çalıştığı iş yerinden gözaltına alındı ve ondan sonra tutuklandı.  Eşim şu anda Van’da cezaevinde olduğu için ziyaretine gidip gelmekte çok büyük zorluklar yaşıyorum. Eşimi ancak okullar tatil olduğunda ziyarete gidebiliyorum. Kendisi İslam’a bağlı çok fedakar ve davası için canını seve seve verecek bir insandı. Müslüman olduğu için bu zulüm bize reva görülüyor. Bize bu zulmü reva görenleri Allaha havale ediyorum. Biz her şeyi Allah’tan bekliyoruz. Allah inşallah bize hayırlI kapılar açacaktır.”

KIZIMI SADECE İYİ BİR MÜSLÜMAN OLDUĞU İÇİN ONA VERDİM

Emekli imam olan Tahir Baran’ın kayınbabası Abdulvahap Bilgin, “Kızımı sadece iyi bir Müslüman olduğu için ona verdim” diyerek sözlerini şöyle sürdürdü: “Damadım benim görev yaptığım caminin cemaatindendi. Ben onu burada tanıdım. Damadım çok edepli ve takvalı bir insandı. Ben onun güzel ahlakını ve İslam’ı güzel bir şekilde yaşadığı için ona kızımı verdim. Damadım öyle güzel bir şekilde namazını kılıp ibadet ediyordu ki insan ona gıpta ediyordu. Damadıma bu cezayı verenleri Allah hidayet etsin.”

Şükrü Gündüz / Doğruhaber