Filmleriyle, belgeselleriyle insan haklarına ve hukuka ne kadar bağlı olduklarını anlatıyorlar. Bazı filmlerinde “kötü Amerikalılar” varsa da onları da ancak “iyi Amerikalılar” alt edebilmektedir.

Bu arada istihbaratçılarına, askerlerin kin ve düşmanlık depoluyorlar ve psikolojik desteklerle kadın ve çocuk katliamlarını bile normalleştirmeye çalışıyorlar.

Bazen bu konuda örnekler yansır medyaya.

Almanya’da haftalık olarak yayımlanan ‘Der Spiegel’ dergisinde çıkan bir haberde, ABD’de FBI ajanlarına İslam hakkında temel bilgilerin öğretildiği kurslar verildiği, ancak kaynak olarak İslam karşıtı düşmanca yayınlarıyla bilinen internet sitelerinin kullanıldığı bildirilmiş.

İslam’ın yedinci yüzyıldaki bir Arap ülkesinin kültürü olarak tanıtıldığı kurs programında, İslam hakkında tavsiye edilen kitaplar da çoğunlukla İslamofobi sahibi kimselerin kaleme aldığı ‘Muhammed hiçbir şekilde barış ve hoşgörü vaazetmedi’, ‘Muhammed hakkındaki gerçekler’ gibi İslam’a ve Peygamberimize bir takım iftiralar atan ürünlerden oluşuyor.
FBI tarafından bu kurs programının ne zamana kadar uygulandığı hakkında bir bilgi verilmiyor. Amerikan Federal Polis teşkilatı, bu programın eski olduğunu ve belirli bir süre için kullanıldığını bildirmiş.

Yani çok eskiden beri FBI bu kinle yetiştirilmiş ve programlanmış. Askerlerin ve CIA’nın nasıl bir programla yetiştirildiklerini varın siz tahmin edin.

Böylece sivil katliamlarının, gaddarlığın nelere dayandığı hakkında bir bilgi sahibi olabiliriz sanırım. 

Onları iyi tanımamız gerektiğini, süslü laflarına kanmamamız gerektiğini, bunun için sürekli tetikte durmak gerektiğini bilelim.

Şeytanın çok çeşitli hileleri var ve çok kindardır.

Kur’an’ın üslubundan esinlenerek “Kinleriyle gebersinler” diyoruz.

Doğruhaber