`Kolluğun hukuk dışı uygulamalarına maruz kalıyoruz`
Diyarbakır`da düzenledikleri bilgilendirme seminerine gidenleri gizlice kayda almaya çalışan polislere tepki göstermek amacıyla basın toplantısı düzenleyen Hür Dava Partisi (HÜDA PAR), kolluğun hukuk dışı uygulamalarına yıllardır maruz kaldıklarını belirttiler.
Düzenledikleri bilgilendirme seminerine gidenleri gizlice kayda almaya çalışan polislere tepki gösteren Hür Dava Partisi (HÜDA PAR), yaptığı basın açıklamasıyla partilerine karşı bu tür yasa dışı dinleme ve kayda alarak fişleme çalışmalarının yeni olmadığı, yıllardır değişik şekillerde kendilerine uygulandığını söylediler.
HÜDA PAR Diyarbakır İl Başkanlığında gerçekleştirilen basın açıklamasında konuşan HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Yılmaz, devletin siyasi partilere, STK`lara, muhbir yerleştirme ve muhbirleştirme faaliyetleri yaptığını söyledi.
"Yasadışı dinlemelere sürekli maruz kaldık"
Kolluğun hukuk dışı uygulamalarına yıllardır maruz kaldıklarını söyleyen Yılmaz, "Sürekli bunların komplolarına maruz kalmışız. STK`lara suç unsuru içeren CD, doküman vs. bırakılarak, sahte ihbar mektupları, e-mail göndererek ve yalancı gizli tanıklarla birçok çok insanımızın cezalandırılmasını sağlamışlardır. Geçtiğimiz aylarda yine Diyarbakır`da tanınan bir şahsiyetin kızı olan mütedeyyin bir bayanın kaçırılması girişiminde bulunulmuştur. Taciz ve kaçırma girişiminde bulunan kişilerde kendilerini polis diye tanıtmış, bayanın avukatlarını çağırması üzerine olay yerinden kaçmışlardı. Bu olay da soruşturmayı yapan görevliler tarafından örtbas edilmek istenmişti." şeklinde konuştu.
"Sahte tanıkla üyemiz tutuklandı"
Batman`da yaşanan olayı hatırlatan Yılmaz, "Batman`da, parti tanıtım çalışması yapan üyelerimize yönelik saldırının faillerine karşı harekete geçmeyen polis, daha sonra o mahalde meydana gelen bir öldürme olayını, sahte ihbar telefonları ve temin edilen yalancı tanık beyanı ile bir parti üyemizi tutuklatmıştı. Partimize yönelik hiçbir olayın failini bulmak için kılını kıpırdatmayanlar partimize komplo kurmakta veya kurulan komploya alet olmaktadır. Batman`daki ölüm olayını partimize yıkıp kendilerince hedef haline getirenler, bazı teşkilatlarımızın yöneticilerine gidip, kendilerine suikast girişiminde bulunulacağı istihbari bilgisi aldıklarını, kendilerini korumak için tedbir almaları gerektiğini söylemektedirler. Madem bu bilgi doğru ise o zaman neden saldırganları değil de bizleri takip edip dinliyorsunuz? Yoksa bu da kurulan tuzağın oyunun bir parçası mı? Madem elinizde bu kadar etkili ortam dinleme cihazları var neden bize yapılan saldırıları önlemiyor ve saldırganları yakalamıyorsunuz?" diye sordu.
"Araçlarımıza bile dinleme cihazı yerleştirmişler"
Yıllardır kendilerine yapılan yasadışı çalışmayı sıralayan Yılmaz: "Telefonlarımız rutin olarak dinlenmektedir. Toplantılarımızın yapıldığı mekânlara böcek diye tabir edilen ortam dinleme cihazları yerleştirilmektedir. Toplantı ve etkinliklerimiz bu olayda da ortaya çıktığı gibi ortam dinleme cihazları ile dinlenmektedir. Teşkilatlarımızın açılış törenlerine katılıp konuşma yapan yöneticilerimiz ile katılan kişiler fotoğraf ve kameralarla kayda alınıp fişlenmektedir. Parti yetkililerimizin araçlarına dinleme cihazları yerleştirilmektedir. Birlikte çalıştıkları muhbirler, partimize üye olmaya göndermekte ve etkinliklerimize katılarak sabote etmeye çalışmaktadırlar. Bazı parti üyelerimiz, baskı tehdit ve şantajlarla muhbirliğe zorlamaktadır." ifadelerini kullandı.
"Bunlar devlet adına mı yapılıyor?"
Devlet yetkilileri ve hükümete seslenen Yılmaz: "Devlet adına görev yapan kişilerin, yasal olan bir siyasi partiyi dinleme ve konuşmalarını kayda alma yetkisi var mı? Siyasi partilerin halkın girişine açık olan parti seminerlerine katılanları dinleme, kayda alma ve fişleme yetkisi var mı? Hangi yasanın, hangi maddesine dayanarak bu yapılıyor. Yasal bir partinin yasal bir etkinliğini yasadışı dinleme kayda alma ve üyelerini fişleme cesaretini kimden alıyorlar? Partimiz yönelik yasadışı dinlemeyi yapanlara, bu emri kim, hangi amaçla vermiştir? Bu kişiler ve talimat verenler hakkında herhangi bir soruşturma başlatılacak mı? Yasadışı dinleme ve fişleme yapan bunun gibi başka yapan başka ekipler var mı? Bu kişiler bu güne kadar yasadışı olarak hangi parti ve STK`ları dinlediler ne gibi dinleme ve fişleme yapmışlardır? Bu kişiler görevli değilse, hangi yetkiye dayanarak dinleme yapıyorlar. Görevli ise dinleme fişleme yetkisini hangi mahkemeden almışlar?" diyerek bu soruların cevaplandırılması gerektiğini belirtti.
"HÜDA PAR` a yapılan saldırılar neden çözülmüyor?"
Kolluğun kamu güvenliğini sağlamak için suçları önlemek ve suçluları bulmak gibi bir görevi olduğunun söylendiğini ifade eden Yılmaz, "Partimize ve parti üyelerimize yönelik yasadışı örgütlerin molotoflu ve bombalı saldırıların faillerini bulmak için bir çabaları oldu mu? Yasal parti ve STK`ları yasadışı dinleyen polis, neden illegal örgütlerin saldırılarını engellemiyor? İllegal örgütleri dinlemiyor? Dinliyorsa neden bize yönelik saldırıların faillerini bulmuyor? Polis, elindeki bu teknik imkânları halkın huzurunu bozan, gençliği zehirleyen çetelerin faaliyetlerini engellemek için neler yapıyor? Uyuşturucu çetelerine, fuhuş çetelerine, hırsızlık çetelerine ve molotof çetelerine neden engel olmuyor? Bu güne kadar hangi fuhuş çetesini, uyuşturucu çetesini, molotof çetesini ortaya çıkardı ve faaliyetlerini engelledi? Bu güne kadar ilkokul önlerinde uyuşturucu satanlara ve sattıranlara karşı hangi önlemleri almışlar?" ifadelerini kullandı.
"Devlet, şantajla muhbirleştiriyor"
Devletin; siyasi partilere, STK`lara muhbir yerleştirme ve muhbirleştirme faaliyetleri yaptığını, bu faaliyetleri yaparken de tehdit şantaj ve benzeri yasadışı yöntemler kullandığını söyleyen Yılmaz, "Legal yapılara ve partilere muhbir yerleştirmenin hukuki bir dayanağı var mı? İnsanları tehdit ve şantaj ile muhbirliğe zorlamanın hukuki dayanağı var mı?
Muhbirleştirilen kişilere, STK veya parti içinde suç işleme, işlettirme yetkisi var mı? Yakın zamanda basına yansıyan STK`lara yerleştirilen muhbirlere karşıt görüşlü kişilere ve STK`lara, partilere yönelik eylem yaptırma iddialarına karışan görevlilere karşı bir işlem yapıldı mı?" ifadelerini kullandı.
Yılmaz son olarak, "STK`lara ve partimize yönelik 100`ün üzerinde saldırının hiçbirinin failinin bulunmamasının nedeni nedir? KCK içine yerleştirilen ve yönetici konumuna gelen muhbirlerin bu saldırılardaki rolü nedir? MİT krizinde gezi olaylarında provokatörlük yaptıkları için batı illerinden bölgeye gönderilen görevliler ile hukuk dışı davranan kirli işlere karışan disiplinsiz davranışları nedeniyle bölgeye gönderilen görevlilerin bu saldırılarda ve yasadışı işlerdeki rolü nedir?" diye sordu.
Gazetecilerin "Bu saatten sonra ne yapmayı düşünüyorsunuz?"sorusunu cevaplayan Yılmaz, "Hazırladığımız belgeleri İçişleri Bakanlığına göndereceğiz. Gerekli işlemleri yapmalarını umuyoruz. Yapmadıkları takdirde halkımıza şikâyette bulunuyoruz." dedi.
Daha sonra basın mensuplarına ele geçirilen dinleme cihazları ve dinleme görüntülerinin bulunduğu CD dağıtıldı. (M. Sait Adiyaman/Ömer Yasin Ergin - İLKHA)