Yaklaşık 13 yıldır cezaevinde yatmakta olan Hizbullah hükümlüsü Enver Tekin, babasının taziyesine bulunmak için Cumhuriyet Savcılığına dilekçe vermesine rağmen babasını son yolculuğuna uğurlayamadı.

DİYARBAKIR - Hizbullah davasından Bitlis Kapalı Cezaevi`nde hükümlü olan Enver Tekin, babasının taziyesine gidebilmek için verdiği dilekçe, Bitlis Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından reddedildiğinden dolayı babasının taziyesine katılamadı.

Yapılan bu uygulama `Devlet yasayı sadece kendi çıkarları için kullanıyor` yorumlarına neden oldu.

Babasını son yolculuğuna uğurlamasına izin verilmemesine tepki gösteren Enver Tekin`in ailesi, hukukun sadece devletin çıkarları için olduğunu, konu Müslümanlar olunca haklarından istifa ettirilmediğini söyledi.

Kardeşinin taziyeye gelmesine izin vermeyenleri hesap gününün sahibi olan Allah`a havale ettiğini dile getiren Tekin, "Kardeşim cezaevinde olduğu için babamın taziyesine gelemiyor. Başsavcılığa dilekçe verdik. Burada bir sorun çıkmadı ama Bitlis Cumhuriyet Başsavcılığı`na verdiğimiz dilekçe reddedildi. Gerekçe olarak ise yol güvenliğini bahane ettiler. Devlet nasıl oluyor da bir yol güvenliğini sağlayamıyor? Onları Allah`a havale ediyorum" dedi.

`Ölüm kaçınılmazdır, Elbette ki sizin başınıza da gelecektir`
Ölümün kaçınılmaz olduğunu ve Elbet bir gün herkesin başına geleceğini vurgulayan Mahmut Aktaş, taziye olmasına rağmen bir kaç saatlik dışarıya çıkmasına neden izin verilmediğini anlayamadığını söyleyerek şunları dile getirdi, " Bizim bir taziyemiz olduğu zaman cezaevinde olan kişiler hele hele bunlar İslami davadan tutuklanmışsa neden onların taziyelerine gitmelerine izin verilmiyor. İzin kararı vermeleri anayasal bir hakları olduğu halde neden bu izin verilmiyor. Yakınlarının cenazelerine gidebilirler bu onların en temel hakkıdır" şeklinde konuştu.

`Müslümanlara 2`inci sınıf muamelesi yapılıyor`
Müslümanları 2`inci sınıf insan olarak görmekten vazgeçin diyen Aktaş, "İslami davadan cezaevi`nde olanlara yakınlarının taziyelerine gitme hakkı verilmediği halde diğer gruplardaki kişilere izin veriliyor. İslami hassasiyeti olanlar adeta 2. evlat muamelesi görüyorlar. Burada akla bir soru takılıyor acaba yetkililer diğerlerinden korkuyor mu? İslami anlayışı olan Başbakan`ın ve diğer yetkililerin buna çözüm bulmalarını istiyoruz" diyerek keyfi muameleye tepkisini dile getirdi.

`Devlet, Doğu ve Güneydoğudaki İslami anlayışı olan insanlara haklarını vermiyor`
Müslümanları sürgün etmekten artık vazgeçilmesi gerektiğinin altını çizen Aktaş, " İslami davadan cezaevinde olanları neden uzak yerlere göndermişler? Bizim evlatlarımızı uzak yerlere göndermelerinden dolayı bir görüşlerine bile gidemiyoruz. Devlet Doğu ve Güneydoğudaki İslami anlayışı olan insanlara gereken haklarını vermiyor" ifadelerini kullandı.

`Başbakan sesimizi duysun ve yapılan bu haksızlığa bir çare bulsun`
Başbakan`ın bu konuya bir el atıp haksızlığa karşı bir şeyler yapması gerektiğini ifade eden tutuklunun amcası Mehmet Sait Şanlı, "Amcamın oğlu vefat etti. Yeğenimde yıllardır cezaevindedir. Babası vefat ettiği halde devlet babasının taziyesine gelmesine müsaade etmiyor. Başbakan ve diğer yetkililer sesimizi duymalı ve yapılan bu haksızlığa derhal bir çare bulmalıdır.

En azından birkaç saat izin versinler yine cezaevine götürsünler" dedi.
Yol güvenliği bahane edildiğinden dolayı taziyeye gelmesine izin verilmediğini ifade den Recep Tekin, "Vefat eden dayımdır. Oğlu cezaevinde olduğu için Enver`in taziyeye gelmesini istedik. Bu hakkı istemek için yetkili yerlere müracaat ettik ama yol güvenliği bahane edilerek izin verilmedi" dedi.

Taziyenin 3 gün boyunca süreceğini dile getiren akrabaları hiç olmazsa mezarına gelmesi için izin verilmesi gerektiğini söyleyerek bu konuda Başbakan Erdoğan dâhil olmak üzere tüm yetkilileri bu konuda duyarlı olmaya davet ettiler.