DİYARBAKIR - Muş E Tipi Cezaevi ve Van F Tipi Cezaevinde yaşanan hak ihlallerle ilgili basın açıklaması yapan Diyarbakır (Amed) Barosu son dönemlerde toplam 258 siyasi tutuklu ve hükümlünün sürgün edildiğini belirtti.

Muş E Tipi Kapalı Cezaevi`nde bir süredir idari yetkililerin değişikliği nedeni ile baskı ve izolasyon politikaları arttığını ifaden Tunç, "28 Ekim 2013 günü içinde cezaevi müdürü, cezaevi savcısı, cezaevi sağlık personeli, kantin görevlisi, cezaevinin teknik elemanları, cezaevi öğretmeni ve çok sayıda gardiyanın da bulunduğu bir grup nezdinde (aramaya bizzat cezaevi müdürünün de dahil olduğu belirtildi) tutukluların özel eşyalarına el konularak, kaba ve onur kırıcı muamelelerle arama işlemi yapıldığı ifade edilmiştir. Arama yapan grup arasından "Bingöl` ün acısı buradan çıkacak, bundan sonra böyle aramalar olacak" diye sözler sarf edildiği tutsaklar tarafından işitilmiştir. Tüm bunlar yaşanırken bir taraftan da tutsaklara fiziksel şiddet, küfür, hakaret, tehdit ve cinsel taciz uygulandığı belirtilmiştir" şeklinde konuştu.

Mahkûmlara küfür edildiğini iddia eden Tunç, "Van F Tipi Cezaevinde yapılan incelemelerde ise Bingöl Cezaevinde yaşanan firar olayından sonra Van F Tipi Cezaevine getirilen tutsakların adli tutsakların bulunduğu kısma (C Bloğa) alınması ve "Burası Bingöl değil" diyerek ardından küfürler savurdukları ifade edildi" şeklinde konuştu.

Çok sayıda hak ihlallerinin yaşandığının altını çizen Tunç, Tüm bu hak ihlallerinin bir kısmı mevzuattan kaynaklanmakla birlikte, daha ziyade cezaevi idarecilerinin, cezaevi güvenliği ile sorumlu olan jandarmanın ve infaz koruma memurlarının kasıtlı, kusurlu ya da ihmali tutum ve davranışlarından kaynaklanmaktadır. Bu nedenle sorunların aşılması için ceza infaz mevzuatının bu ve benzer sorunlara yol açan kısımlarının, duraksamaya ya da yoruma gerek olmayacak şekilde yeniden düzenlenmesi gerekmektedir. Yine hukuk dışı, keyfi uygulamaları nedeni ile cezaevlerinin sivil ve askeri personelinin eğitilmesi, bu tür davranışlarda bulunan personelin adli ve idari yönden etkin bir şekilde soruşturulması gerekmektedir" ifadelerini kullandı.

PKK`li tutuklu ve hükümlüler ailelerinden uzak yerlere nakledildiğinde raporlar hazırlayıp basın açıklamaları yapan Diyarbakır Barosunun, aynı durum Hizbullah hükümlüleri için sözkonusu olduğunda suskun kalması çifte standart yorumlarına neden olurken, Diyarbakır Barosu kimin Barosu? Sorularını akla getirdi. (Ömer Yasin Ergin - İLKHA)