Derinden Bir Ses Geldi!
Türkiyede olumlu her gelişmenin ardından bir el uzanır ta derinlerden Tak tak diye çalar önce kapıyı, sonra bir provakasyonla girer içeri.
Şayet gelişme Türkiye’nin Doğu’sunda ise derinden gelen ses güm güm diye giriverir içeri…
Yakın zamanda çözüm sürecinin kıldan ince kılıçtan keskin bir yol üzerinde ilerlediği bir vakitte derin el kendini Dicle Üniversitesinde gösterdi.
Çözüm sürecinden rahatsız olan kimi derin odaklar, Üniversitedeki Kutlu Doğum etkinliğini sabote etmeye çalıştı ama muvaffak olamadı.
İslami kimliğe sahip öğrencilerin takınmış oldukları tavır, olayların kısa sürede sonlanmasını sağladı.
Dicle Üniversitesinde başarısız olunca başarısızlığın verdiği tedirginlikten olsa gerek bir grup militan sağa-sola saldırmaya başladı.
Yüksekova’dan edindiği tecrübe ile İslami dernekleri hedef alan bir grup çapulcu, çözüm sürecini sabote edip Güneydoğu’yu doksanlı yıllara götürmek için tekrardan düğmeye basıp İslami derneklere saldırdı. İtidalli davranmaktan taviz vermeyip halkın maslahatını gözeten İslami camia, bütün bu saldırılara fiili bir karşılık vermekten uzak durdu.
Burada da başarılı olmayan dağ edebiyatını şehre taşımaya çalışan militanlar, gelir kaynaklarının yüzde 80’ni oluşturan belediyeleri elden gidecek telaşı ile bu defa yeni kurulmuş Hüda-Par il ve ilçe başkanlıklarını hedef aldı.
Tavşan misali rakibini küçük gören ve sona doğru yaklaştıkça yarışı kaybedeceğini gören tavşan görünümlü tilkiler, bu defa saldırılarını geniş bir kitleye yaymaya kalkıştılar. Yaşları on ile on beş arasında değişen Kürt çocuklarının ellerine ses bombaları, molotoflar ve taşlar vererek rakiplerinin üzerine saldılar. Ve muvaffak olamadılar.
Derinden gelen bütün bu provakatif eylemlere rağmen başarılı olamayınca da devreye mağdur rolü oynamayı koydular.
Batman’da Özcan Temel adındaki bir şahsın henüz ne olduğu net olarak bilinmeyen bir sebepten dolayı öldürülmesini fırsat bilen vekil kılıklı militanlar, İslami camiaları hedef göstermeye başladılar. Ellerindeki bütün kozları ortaya atarak, olağanca güçlerine rağmen medya yoluyla tekrar saldırmaya başladılar.
Çevirmiş oldukları o kadar dalavereye rağmen başarılı olmayınca PİTEM’in yardımıyla “Gizli Tanığı” devreye soktular. “Çözüm sürecini bitiririz” tehtidinden korkan PİTEM yetkilileri, militanları rahatlatmak için bir kişiyi tutukladı.
Mail yoluyla şikayet eden, İran’dan askeri eğitim almaya giden ve dönüş yolunda ‘hakkınızda ihbar var’ deyip senaryolar yazan PİTEM, bu defa gizli tanığı devreye soktu. Sıkıştıklarında yardımlarına yetişen bay gizli tanık, Özcan Temel’i öldüren şahsı gösterdi (!) ve meseleyi çözdü (!).
PİTEM, bir olayın iç yüzünü çözemeyince ve devletin büyük başları tarafından sıkıştırılınca müracaat ettiği gizli tanığı nerede ve ne zaman kullanacağını iyi biliyor. Lakin son kozlarını kullanacakları bir zamana yetişmeden huzur-u İlahi’ye çıkarlarsa akıbetleri hiç iyi olmayacağa benziyor.
Sizin anlayacağınız birileri bölgede kendi emirleri doğrultusunda hareket eden militanlarını korumak için düğmeye basmış durumdadır.
Eminim sizde ta derinden gelen bu sesi duymaktasınız…
Münir Aydın - Doğruhaber