Kemal Kılıçdaroğlu: "Burada da bir tuzak hazırladı sözde kendisine göre, CHP kız ve erkek öğrencilerin aynı evlerde kalmalarını destekliyor. Niye destekleyelim. Kız öğrenciler kendi evlerinde kalıyorlar. Erkek öğrenciler bir araya geliyorlar kendi evlerinde kalıyorlar.”
(Erdoğan tuzaklar kurarak CHP’yi şeriatçı çizgiye çekiyor olmasın!)

Hayrünnisa Gül: ``İnsanlara `bu şöyle olmalı` diye bir empozeye karşıyım. Özgürlüğüme düşkünüm...”
(Sanırım hanımefendi de bir başörtüsü mağduruydu. Kendileri de başörtüsü mücadelesini bir özgürlük mücadelesi olarak görüyorlardı. Ama bir farkla: Hanımefendi düşkün olduğu özgürlüğü için hiç alana çıkmadı; ama özgürlükleri için çabalayanlara “cahil” deme cüretinde bulundu. Bunun tek adı var, o da kompleks.)

Koç Holding (2012 10 Kasım reklamı): “Olmasaydın olmazdık!”
(Son derece doğru bir tespit. Yeni cumhuriyet “burjuva sınıfı oluşturma” gayretine girmeseydi Koç’un önü açılmaz ve şimdiki devasa servet ortaya çıkmazdı.)

Kemal Kılıçdaroğlu: “CHP`de çok büyük değişiklikler oldu. Genel Başkan seçimini değiştirdik komple. Kadın kotasını yüzde 30 çıkardık. Yüzde 10 gençlik kotası getirdik. Biz halkın değerlerine inanırız. Başı açık, başı kapalı, yaşlı-genç bizim önemli değil, birey bizim için önemli. Siyaseti artık halk için yapacağız.”
(Yanılıyor muyum diye birkaç kez okudum. Hayır yanılmamışım. CHP şimdiye kadar halk için siyaset yapmadığını kabul ediyor. Kemal Bey, bundan sonra siyaseti artık halk için yapacaklarını söylüyor. Hadi hayırlısı!)

Hasan Basri Özbey (İşçi Partisi Genel Başkanvekili): Bütün yurttaşlarımızı 10 Kasım günü saat 9’u 5 geçe Atatürk anıtları önünde toplanarak, Atatürk’ün büyük iktidar yürüyüşünde saf tutmaya çağırıyoruz.”
(“Atatürk’ün büyük iktidar yürüyüşünde” sözünden siz ne anlıyorsunuz. Ne yapsalar iktidara gelemeyeceklerini anlayanların son çaresi Atatürk’ü çağırmak mı?)

Cemil Bayık: “Hüda Par askeri kamplarda eğitim veriyor.”
(Yalanın, dezenformasyonun, iftiranın, alçaklığın bu kadarına da pes, diyorsunuz sanırım. Buna bir de cehaleti ekleyin. Hüda Par bir siyasi parti ve Bayık bunun bile farkına varmamış. Yoksa Bayık “ayık” kafayla düşünemediği için mi böyle zırvalar ortaya çıkıyor.)

Sırrı Süreyya Önder: "Öcalan, İmralı`daki görüşmelerin tüm siyasal partileri, basını, akil insanları, kapsayacak şekilde mecliste diğer siyasal parti temsilcilerini de kapsayacak şekilde genişlemesinin barış sürecinde olumlu gelişmelere kapı aralayacağını söyledi"
(Buna zekice bir hamle denmez, ali-cengiz oyunu denir. Öcalan, kendince İmralı’ya Çankaya havası vermeye çalışıyor; ama bu oltaya kimse atlamaz!)

Mustafa Sarıgül: “Kaybedeceğim yarışa girmem.”
(Mustafa Bey bu kadar iddialı konuşmak için nerden garanti almış. Yolsuzluk yaptığı iddiasıyla kovulduğu partiye dönmesi zaten rakipleri tarafından kullanılacak. Bir de görüntüler meselesi var. Hani Baykal’ı yerinden eden görüntüler. Sarıgül için bir-iki değil dizi oluşturacak kadar görüntü var deniyor. İddialı konuşmaması onun için iyi olur.)

Ekrem Dumanlı: (Hükümet cemaat gerginliği için) “Fitneciler, aradan çekilin!”

(Dumanlı böyle diyor; ama Today’s Zaman’da Bülent Keneş, fitneye devam ediyor. Keneş, Hükümeti “dini istismar etmekle” suçluyor. Şimdi fitneciler kim? Cemaatte söz geçirilemeyenler mi var? Mesela Gülerce, Samanyolu’na söz geçiremediklerini söylemişti.)