BATMAN - Batman merkeze bağlı Karayün (Koxıkâ) köyü sakinleri, TPAO`nun yaklaşık 40 yıldan beri arazilerine zarar verdiğini ve kendilerine ait arazileri TPAO`nun kendilerininmiş gibi kullandığını iddia ederek, tüm çağrılarına rağmen yetkililerin konu ile ilgilenmediğini öne sürdüler.

TPAO`nun Batıraman Sahası`ndaki petrol boru hatlarının kendi arazilerinin üzrerinden geçtiğini dile getiren köy sakinlerinden Edip Çelik, "TPAO, arazilerimizi kendi arazisiymiş gibi kullanıyor. Arazilerimizin üzerinden geçen petrol boru hatları, sık sık patlıyor. Bu patlamadan dolayı akan petrol bizim arazimizin üzerine gidiyor ve bu yüzden arazimizi istediğimiz gibi ekemiyoruz. Yaklaşık 40 yıldan beridir TPAO, arazilerimize zarar veriyor. Şuana kadar yaklaşık 2 milyon TL zararımız olmuş durumda..." dedi. 

Kimsayal atık ve petrol atıkları yeryüzünde bırakılıyor 
Arazilerinden geçen petrol boru hatlarının patlamasının üzerinden haftalar geçmesine rağmen kimsenin gelip ilgilenmediğini ileri süren Çelik, "Arazimize akan bu petrol yüzünden ne hayvanlarımızı otlatabiliyor ve ne de arazimizi sürebiliyoruz. Yıllardan beri bu sorun devam ediyor. Bu sorunu yetkililere söylememize rağmen kimse ilgilenmiyor. Bize `hallederiz` diyorlar ama ilgilenmiyorlar. Tüm arazilerimizde bu sorun mevcuttur. Çektikleri boru hatları yeryüzündedir. Kimsayal atık ve petrol atıkları hep yeryüzünde bırakılıyor. Hakkımızı aradığımızda bizleri aylarca bekletiyorlar. Çok mağdur durumdayız. Yetkililerden istediğimz bu sorunu bir an önce çözmesidir." ifadelerini kullandı.

Akan petrol yüzünden hayvanlarımız telef oldu 
Bir başka köy sakinlerinden Nevzat Asus da, arazilere akan petrol yüzünden 4 hayvanının öldüğünü öne sürerek, şunları söyledi, "Ben hayvanlarımız arazilere otlatmaya getiriyorum. Hayvanlarımız otlatırken 4 tane koyunum akan petrole girerek telef oldu. Telef olan bu hayvanlarımın parasını dahi kimse vermedi. Buralarda bulunan her araziye akan petrol yüzünden hayvanlarımızı yeterince otlatamıyoruz. Mağduruz ve bu mağduriyetimizin giderilmesini istiyoruz." (M. Fatih Akgül-İLKHA)