• DOLAR 32.469
  • EURO 34.739
  • ALTIN 2436.957
  • ...
Ailelerin gündemi tesettür olmalı
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

 Tesettür şuurunun toplumda azalmasıyla başlayan toplumsal yozlaşmanın önüne geçmek için toplumda tesettür konusu başta olmak üzere, güzel ahlakın yaygınlaştırılması ve manevi değerlerin güçlenmesi için büyük bir seferberlik başlatılması gerekir. Zayıflayan tesettür şuurunun toplumda yaygınlaştırılması için ilk başta anne ve babalara büyük görevler düştüğünü ifade eden Eğitimci Yazar Süleyman Karacelil, tesettür konusu anne-babanın gündemine oturmadıkça çocukların, sosyal unsurların da etkisiyle tesettürden her geçen gün uzaklaşabileceğine dikkat çekti.

http://www.dogruhaber.com.tr/image/haber/2011/08/01/Resim_1312199317.jpg

DÜNYEVİLEŞME TESETTÜR ŞUURUNU YOK ETTİ

 “İnsanların dini değerlerden uzaklaşması ve nefsine uygun davranış biçimlerine meyletmesi şeklindeki dünyevîleşme pek çok hususun yanında tesettür konusunda da kendini ciddi anlamda hissettirmektedir” diyen Karacelil, sözlerini şöyle sürdürdü: “Günümüzde adı Müslüman olan kimseler arasında tesettürün Allah’ın emri olduğu inancına karşı çıkanlar olduğu gibi tesettürün uygulanması noktasında farklı anlama biçimleri de ortaya çıktı. Sorulduğu zaman Müslüman olduğunu söyleyen ve Müslümanlığıyla gurur duyan ama asri olan, yani başını örtme ihtiyacı hissetmeyen, dekolte ve mini giymeyi çağdaşlık olarak gören, plajda mayo ile bulunmayı normal karşılayan, düğün vb. özel günlerde daha açık giyinmeyi makul bulan bir kitle ortaya çıktı. Tesettürlü kesimde de zamanla esnemeler devam etti. Pardesüler çıkarılıp tunikler giyilmeye, daha da ilerisi pantolon ve sade bir bluz ve başörtüsüyle de tesettürün sağlanacağı inancıyla hareket eden başka bir kitle ortaya çıktı.”

TESETTÜRÜ TESETTÜR OLMAKTAN ÇIKARANLAR VAR

Hayatın her alanında olduğu gibi dindar kadınların tesettür anlayışları, hassasiyet ve inceliklerinde de ciddi anlamda kırılma ve yozlaşmalar ortaya çıktığına dikkat çeken Karacelil, “Öyle ki bu süreç sonrasında tesettür olduğu düşüncesiyle tesettürümsü kıyafetler benimsenmeye ve yaygınlaşmaya başladı.

Aslında başta bir örtü ama sonrasında bedenin her boyutunu belli eden, tesettürü sağlamayan, kadını giyinik çıplak durumuna getiren giyinme biçimleri insanların dünyevîleşmesine neden olan etkenler bağlamında ortaya çıkmıştır. Özgürlükçü düşünceler, mutlak eşitlik arayışı, imanda zayıflık, sosyal yapı, diğer din mensuplarının yaşama biçimleri ve benzer unsurlar sonucu tesettürde de dünyevîleşme zirveye çıktı. Tesettürü tamamen terk eden kadınların yanında tesettürü, tesettür olmaktan çıkmış büyük bir kitle var olmaya başladı” şeklinde konuştu.

TESETTÜR MÜSLÜMAN KADININ KİMLİĞİDİR

İslam’da tesettürün temelinde güzelliği/ziyneti örtme ve dikkatlerden uzak tutma amacı olduğunun altını çizen Karacelil, “Ancak dünyevîliğe meyletmiş bazı hanımlar, ehli dünya gibi görülmek, beğenilmek adına başörtüsünü, var oluş gayesinin tam tersine dikkat çekme, ilgi görme aracı haline getirdi. Artık başörtüsü bir örtünme olmaktan, tesettürü sağlayan bir nesne olmaktan çıkmış; rengârenk, göz alıcı, yüzdeki makyaja uyum sağlayan, daracık pantolonla bütünlük arz eden, sıkma baş şeklini almış, tamamlayıcı bir aksesuar olmuştur. Tesettür bir kadının Müslüman kimliği olmasının yanında iman ve ibadet dünyasını da yakından ilgilendiren bir unsurdur.

Pardösülerin bile atılması sonucu giyilen kıyafetlere bağlı olarak dünyevîleşme bireyin hayatının her safhasına etki etmeye başlamıştır.

Kıyafetine uygun tavır ve konuşmalar, gidilen yerler, cafeler, arkadaş grubu, yaşama biçimi ve düşünme her şeyiyle birbirini etkileyen unsurlardır. Diğer yandan moda denen, insanları israf ve gereksiz harcamalara yönelten akım, maalesef tesettür dünyasına da girdi. Artık tesettür modayla özdeşleşti, genç kızlar modayı takip ederek tesettürün içini boşaltma noktasına geldiler” diye konuştu.

TESETTÜR HEM ERKEK HEM KADIN İÇİN VARDIR

Tesettürün sadece kadınlara farz olmadığını dile getiren Karacelil sözlerini şöyle sürdürdü: “Tesettür erkekler ve kadınlar için farklı ölçülerde olsa da erkeklerin de uyması gereken tesettür kuralları vardır. İslami kimlik taşıyan, taşıdığını iddia eden bir erkeğin de göbek ve diz kapağı haricindeki yerleri açması ya da bedenin hatlarını belli eden dar pantolon giymesi gibi zaafiyetler de dünyevîleşme tezahürleridir. Yaratılış gayesinin bilincinde olan, İslamî değerlere sahip bir ferdin yaşam biçimini ve dini gerekleri yerine getirme noktasında Kur’an ve sünnetin öngördüğü çizgiden uzaklaşması maalesef tesettür noktasında zirve denecek boyutlarda kendisini göstermeye başladı. Tesettür ve giyimdeki dünyevîleşme,  Müslümanlar nezdinde üzerinde durulması gereken, kendimize gelmemizi gerektiren bir boyut olarak karşımızda durmaktadır.”

EBEVEYNLER İSLAMÎ DEĞERLERİ ÇOCUKLARINA ÖĞRETMEYİ GAYE EDİNMELİ

Her şeyden önce anne ve babaların İslamî değerleri ve tesettürü çocuğuna öğretmeyi kendisine esas gaye edinen bireyler olması gerektiğini söyleyen Karacelil, “Anne-baba bu bilinç düzeyine ne derece ulaşmış kimseler olursa amacın gerçekleşmesi de o derece kolaylaşır.

Bireyi öğrenmeye yönelten psikolojik ve toplumsal güdüler öğrenme ile kazanılır ve içinde yaşanılan topluma göre biçimlenir. Bu nedenle günümüz çocuklarının imanî değerleri kazanmış, ibadet alışkanlığını elde etmiş, tesettüre yönelmiş bireyler olarak yetişebilmesinde onların olumlu yönde etkilenecekleri manevi ve sosyal ortamı onlara sunabilmek son derece önemlidir.” dedi.

Günümüz şartları çerçevesinde çocukların İslamî değerlere yönlendirilmesi her şeyden önce aile içerisinde gündemin bu doğrultuda oluşturulmasına bağlı olduğuna dikkat çeken Karacelil, “Çocuğun öğrendiği veya öğreneceği bilgilerin değeri aile ve çevrede gündeme getirilerek çocuğun hazırlık sürecinden geçirilmesi son derece önemlidir. Aile görüşmelerinde çocuğun başlayacağı eğitim ya da tesettüre girecek olmasının önemi büyük mutluluk ve ilgi ile dile getirilmelidir ki çocuk bu önemli işi başarmaktan kaynaklanan övgüleri hak edebilmek ve daha fazla ilgi görebilmek için kendisinden beklenilen güzel davranışları bir an önce gerçekleştirsin.” ifadelerini kullandı.

ÇOCUĞA TESETTÜRE GİRMENİN MÜKÂFATINI ANLATIN

“Başımı örtmek istemiyorum” diyen bir çocuğa tepki göstermek yerine ona “Tesettüre giren çocuklar için hangi mükâfatlar hazırlanmış biliyor musun?”, “Tesettüre girmeyenler ne kaybeder biliyor musun?”  gibi sorularla çocuğun merak duygusunu tahrik etmesi ve bu sorulara çocuğun seviyesine uygun tatmin edici cevaplar vermesi, uyarılmışlık düzeyini artırmaya yardımcı olur.” diyen Karacelil, “Yeterli uyarılma söz konusu olmadığı takdirde istenen davranışların geliştirilmesi veya öğretimin gerçekleşmesi söz konusu olamaz. Bu söylemlerin haricinde de durum ve şartlara göre değişik teşvik unsurlarıyla çocuğun ilgi, dikkat, kaygı ve uyarılma düzeyinin artırılması gerekmektedir ki çocuk öğrenmeye ve davranış geliştirmeye motive edilmiş olsun.” diye konuştu.

ÇOCUĞUNUZU MUTLAKA MOTİVE EDİN

Tesettür konusu anne-babanın gündemine oturmadıkça çocukların sosyal unsurların da etkisiyle tesettürden her geçen gün uzaklaşabileceğine dikkat çeken Karacelil, “Çocuklara tesettür alışkanlığı kazandırabilmek için motivasyon uygulamaları çerçevesinde mutlak surette çocuğun yaptığı güzel faaliyetleri görmeli, takdir etmeli, onun yaptığı ya da yapması istenilen hususlara içten ilgi gösterilmeli, bunları yaparken arkadaş, kardeş veya yaşıtları arasında rekabet duygusu ölçülü biçimde kullanılmalıdır. Çocuk tesettüre girmiş ise yaptığından gurur duymasını sağlamalıdır.

Netice olarak motive edilen çocuk motive edildiği davranışı, ibadeti zevkle ve severek yapar. Sonuç olarak söylemek gerekirse tesettür konusu anne-babanın gündemine oturmadıkça ve amacı gerçekleştirmeye yönelik çaba ve gayretler sergilenmedikçe sosyal unsurların da etkisiyle tesettürden her geçen gün uzaklaşılacak, anne-kız yan yana yürürken tesettür noktasındaki büyük tezat net olarak görülmeye devam edecektir.”  şeklinde konuştu.

TESETTÜRÜ ÇOCUKLARIMIZA NASIL SEVDİREBİLİRİZ?

Tesettür ve ibadetlerin çocuklara sevdirilmesi için çeşitle etkinlikler düzenlenerek onlara sevdirilebileceğine dikkat çeken Karacelil şu tavsiyelerde bulundu; “Bizim önerimiz din eğitimi çerçevesinde günümüzde de çocukların tesettüre girme Kur’an okumayı öğrenme, beş vakit namaza başlama, oruca başlama gibi hayatlarındaki manevi içerikli dönüm noktaları için merasim ve kutlamaların yapılmasıdır. Örneğin artık 10’lu yaşlara ulaşmış ve başörtüsüyle tesettüre adım atmış bir kız çocuğu için aile, akraba ve eşi-dostu da kapsayan adeta bir şenlik, kutlama, bir düğün mesabesinde merasimler düzenlenip, bu genç kız adayına hediyeler sunulabilir. Bu merasimlerde yakın çevrenin küçük kızlarının da bulunması onlar için de gayet özendirici, teşvik edici ve heveslendirici olacaktır.

Hatta anne-babalar dahi ister ki çocuğu namaza başlasın, Kur’an okumayı öğrensin, tesettüre girsin bu merasimler çocuğu için de yapılsın. Bu sürecin sonunda söz konusu tören ve hediyeler münasebetiyle ortaya çıkan güdülenme ile küçük kızların “Ben de abla gibi başımı örteceğim” diyerek kendilerine hedef koyması kuvvetle muhtemeldir. Nitekim izledikleri film ve çizgi filmlerdeki prenses vb. karakterle özdeşim kurup onlar gibi kabarık, parlak, süslü ve kanatlı elbiseler giymek isteyen, başlarına bu prenseslerinkine benzer taç, toka ve tül takan minik kızların sayısı az değildir.”

Şükrü Gündüz / Doğruhaber

Bu haberler de ilginizi çekebilir