• DOLAR 32.519
  • EURO 34.641
  • ALTIN 2489.941
  • ...
Bunun sorumlusu BATI`dır
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

On yıldır bölgede yardım çalışmaları yürüttüklerini belirten İHH Genel Başkanı Bülent Yıldırım, Somali’de yaptıkları ve yapacakları yardım çalışmalarını anlatırken, ülkenin içinde bulunduğu açlık ve iç çatışmalardan Batı’nın sorumlu olduğunu ifade etti

Mehmet Özcan / Doğruhaber

Somali’de iç savaş ve açlığın sorumlusu Batı’dır

Doğu Afrika’yı etkisi altına alan kuraklık en çok iç çatışmaların yaşandığı Somali’yi vuruyor. İnsanların yiyecek bulamayıp açlık ve susuzluktan hayatını kaybettiği ülkede, her gün yüzlerce çocuk yeterli beslenememekten değil, açlıktan ölüyor. Son üç ayda en az 29 bin çocuğun hayatını kaybettiği belirtiliyor.

21. yüzyıla girdiğimiz günümüz dünyasında gelişmiş ülkelerde, yiyecek içecek sıkıntısı neredeyse hiç yaşanmazken; aksine alabildiğine israf ve bilinçsizce tüketim yapılıyorken, Afrika’da, özellikle Somali’de her gün yüzlerce çocuğun annelerinin kucağında açlıktan hayatını kaybetmesi insanlığın en büyük utancı olsa gerek…

Bir İslam ülkesi olan Somali’nin içinde bulunduğu bu geri kalmışlık, açlık ve iç çatışmaların müsebbibi olarak başta Amerika olmak üzere Hıristiyan Batı adres olarak gösterilse de, sessiz kalan İslam dünyasının da bunda payı büyük elbette… Nitekim Etiyopya’yı Somali üzerine salarak yıllar yılı savaştıran Amerika’ydı. Somali halkından oluşan İslam Mahkemeleri Birliği Gücü, işgalcileri ülkeden defettikten sonra Hıristiyan Batı bu kez ülke içinde iç tefrika çıkararak tüm halkının Müslüman olduğu ülke insanını birbirine düşürerek halen sürmekte olan acı bir iç savaşın ateşini yakmıştı.
Şu an ise Batı’nın Somali’ye yardım konusunda sınıfta kaldığı bir dönemde tüm Türkiye yardım konusunda adeta teyakkuza geçmiş bulunuyor. Birçok İslami yardım kuruluşu Somali’ye ciddi yardımlarda bulunuyor. İHH İnsani yardım kuruluşu da bunlardan biri…

Somali’de yaşanan insanlık dramını konuştuğumuz İHH Genel Başkanı Av. Bülent Yıldırım, vakıf olarak Somali’de on yıldır yardım çalışmalarında bulunduklarını belirterek, yaptıkları ve yapacakları yardım çalışmalarını anlattı. İşte İHH Genel Başkanı Bülent Yıldırım’ın sorularımıza verdiği cevaplar;

İnsanlar yollarda aç, susuz ölüyorlar…

Somali’de yaşanan açlık krizi için İHH olarak ne gibi çalışmalar yaptınız ve yapacaksınız?
Biz zaten 10 yıldır orada çalışma yapıyoruz. Orada kendi kurumumuz var. Orada su kuyuları açtık, şu anda 350 su kuyumuz tamamlandı, 48 tanesi de bitmek üzere. Ayrıca mescitler açtık, okul açtık. Meslek edindirme kursları yapıyoruz. Fakat şu kuraklıkla beraber Somali’nin iç kesimlerine -ki önemli olan Somali’nin iç kesimlerine yardım dağıtabilmektir- oralara yardımlarımızı ulaştırma gayreti içindeyiz. Bir gemimiz Somali’ye 3 bin ton yardım götürmek için kalkacaktı. Bu arada Kenya sınırındaki mültecilere ve Somali’de ve özellikle başkent Mogadişu ve çevresinde yardımlarımız devam ediyor. Doktor arkadaşlarımızı gönderdik. Tabi büyük bir felaket… Şu ana kadar 20 yıldır bu kadar çok insanın bir arada, ilk defa bir doğal afetten kaçtığını gördük. İnsanlar yollarda aç, susuz ölüyorlar. İşte önemli olan o yürüyüş esnasında bu insanlarla beraber olmak. Onun için bu gayreti gösteriyoruz. Yardımlarımız devam edecek. Halkımızın ciddi manada desteği var. Eğer yapabilirsek en az 50 trilyonluk bir yardımı Somali’ye göndermeyi öngörüyoruz.

İÇ SAVAŞIN BİTİRİLMESİ VE EMPERYALİSTLERİN EL ÇEKMESİ LAZIM

Somali’de kuraklığı aşabilmek ve kalıcı çözümlerin oluşturulabilmesi için neler yapılmalı?

Önce iç savaşın bitirilmesi gerekiyor ve emperyalistlerin oradan elini çekmesi gerekiyor ki en önemlisi de bu. Diğer bir konu da Somali topraklarının çok verimli olduğu. Bu insanların tarım yapabilecekleri bir bilgi birikimine ulaşması gerekiyor. Ve su kuyularının sayısının arttırılması gerekiyor. Ayrıca hayvancılık orada çok önemli. Bu üç konuda da çalışıyoruz.


BALIKÇILIK YAPAMAYINCA KORSANLIK YAPMAYA BAŞLADILAR

Somali’deki hayat şartlarından bahseder misiniz?

Somali’de biliyorsunuz insanlar derme çatma yerlerde yaşıyorlar. Yani henüz daha şehirleşme tam oturmamış. Orada devamlı iç savaş oldu. Çünkü emperyalist Batı, Somali’yi bu şekilde görmek istiyor. Dikkat ederseniz Somali’nin sahilleri balıkçılık açısından çok verimliydi. Ama o sahilleri hep böyle nükleer atık çöpü haline getirdiler. Ve insanlar bu sefer balıkçılık yapamayınca korsanlık yapmaya başladılar. O bölgenin kaos halinde olması gerekiyor ki Amerika hedeflerine ulaşsın veya başka milletler hedeflerine ulaşsın. Onun için İslam dünyası bir araya gelip buna çözüm üretmeli. Ve bu iş için Avrupa’ya da, emperyalistlere de, Somali konusunda artık İslam Konferansı Örgütü veya İslam Toplulukları inisiyatif aldı diyebilmeli. Çünkü insanların yaşam şartları ciddi manada sıkıntılı, ev bulamıyorlar, hastaneleri yok. Var olan hastaneler derme çatma ve bu hastanelerde kullanılan teknoloji çok eski. İşte bu hastanelerin bir kısmını onarmaya çalışıyoruz. Umarım üzerimize düşen görevlerimizi yapmış oluruz.

BATI, AFRİKA’NIN FAKİR KALMASINI ARZULUYOR

Somali’deki açlığın, geri kalmışlığın ve süren iç çatışmanın bir sorumlusu da Amerika olmak üzere Batıdır. Çünkü yıllardır Etiyopya’yı öne sürerek işgal altında tutan sonra Etiyopya çekilince bizzat ülke içinde tefrika çıkaran yine Batı’dır. Siz Somali’yi bu yönüyle nasıl değerlendiriyorsunuz?

Aslında İslam dünyasının üç tane önemli problemi var; cehalet, fakirlik ve sömürge. Şimdi bu üçü de İslam dünyası ve özellikle Afrika kıtası üzerinde çöreklenmiş durumda. Bu nedenle Batı bilinçli olarak bunların fakir kalmasını arzuluyor. Başarıya da ulaşıyor ama sevindirici bir haber vereyim, bir müjde vereyim; şu anda Somali’de de bilinç düzeyi arttı, Afrika’da bilinç düzeyi arttı. Artık herkes kimin sömürmek için geldiğini kimin iyi niyet için geldiğini az çok biliyor.

İMKÂN VARKEN VERMEDİĞİMİZDEN DOLAYI ÖLENLERDEN SORUMLUYUZ

Günümüz dünyasında açlıktan ölebilecek insanların olabileceğini tasavvur edemeyecek kadar bolca tüketen, israf edenlere yönelik ne söylemek istersiniz?

İsraf haramdır ve israf başkasının hakkını gasp etmektir. Yalnız unutmayalım açlık en verimli topraklara da gelebilir. Çünkü bir tekelleşme söz konusu. Mesela Afrika’da da böyle tekelleşmeler oldu. Birçok Batılı şirket geldi oralarda verimli toprakları kiraladılar. Ve orada yetiştirdikleri organik malzemeleri Avrupa’ya sevk ettiler. Geçmişte baharat için şimdi de organik tarım için oraya geliyorlar. Yarın öbür gün bu bizim için de geçerli olabilir. Çünkü Türkiye’de birçok yerde toprak satın alınıyor. Ortadoğu’da topraklar satın alınıyor. O nedenle insanlar israf etmemeli, başkasını düşünmeli. Ve ben şuna inanıyorum; imkânımız varken vermediğimizden dolayı ölenlerden sorumluyuz. Verdiğimiz halde eğer birileri ölüyorsa bu bizden sorumluluğu kaldırır.

 

Bu haberler de ilginizi çekebilir