Halkını karşısına alarak siyonist israil ve ABD’nin güdümünde hareket eden Mısır cuntası, ülkede kaos oluşturmak ve kan akıtmak üzere kurduğu yönetimini sağlamlaştırmak için insanlık dışı uygulamalar ve katliamlarına devam ediyor. Arap-israil Savaşı”nda kazanılan zaferin 40’ıncı yıldönümü olan 6 Ekim Pazar günü halkın üzerine ateş açan ordu birlikleri 51 kişiyi katletti, yüzlerce kişiyi de yaraladı. 500 civarında kişiyi de gözaltına alan cunta; İhvan-ı Müslimin, İslam-i Cemaat ve farklı birçok İslami camiaya yönelik tutuklamalarını da sürdürüyor.

Diğer yandan Mısır cuntasına bağlı Sosyal Dayanışma Bakanlığı, Müslüman Kardeşler Derneği’nin kapatılma kararını açıklayarak Müslüman Kardeşler’in derneğini resmen kapattı.

Mısır’ın seçilmiş ilk cumhurbaşkanı Muhammed Mursi hakkında da ‘göstericileri öldürmeye teşvik etmek’ iddiasıyla açılan davanın ilk duruşması 4 Kasım’da yapılacak.

BATININ SESSİZLİĞİ, SUUDİ’NİN DESTEĞİ, CUNTAYI VAHŞİLEŞTİRİYOR
Cuntanın Mısır’da sürdürdüğü tüm bu insanlık dışı uygulamalar sürerken sessiz kalarak destek olan ABD ve Batılı ülkeler ile darbecilere açık destek veren Suudi ve Körfez ülkelerinin ihaneti unutulabilecek bir durum değildir.

Öte yandan Batının kontrolündeki Birleşmiş Milletler gibi sözde ‘Barış gücü’nün geçmişinden de bilindiği gibi gelinen nokta itibarıyla Mısır’daki cunta vahşetine sessiz kalması kurumun tüm güvenilirliğini kaybettirirken İslam ülkelerinin bir araya geldiği İslam İşbirliği Teşkilatı’nın işlevsizliği de İslam dünyasını utanç içinde bırakıyor.

DR. EŞREF ABDÜLGAFFAR GAZETEMİZE KONUŞTU
Mısır’daki kanlı Pazar sonrası son gelişmeleri konuştuğumuz İhvan’ın Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Eşref Abdülgaffar, umutlarını hiçbir zaman kaybetmediklerini ve direnişe devam edeceklerini belirterek gazetemize önemli açıklamalarda bulundu. İşte İhvan liderlerinden Dr. Eşref Abdülgaffar’ın sorularımıza verdiği yanıtlar!

‘ELEKTRİK, SU VE GAZ FATURALARINI ÖDEMEYECEĞİZ’
Darbeciler yine katliam yaptı. Cuntanın bu şiddet tutumuna karşılık sizin yol haritanız nedir?
Aynı şekilde gösterilerimize kararlı bir şekilde devam edeceğiz. Bu hafta sonunda yine bir gösteri düzenlemeyi düşünüyoruz. Ayrıca pasif direniş yöntemlerini kullanacağız. Bu çerçevede elektrik, su ve gaz faturalarını ödemeyeceğiz. Bankalarla iş yapmayacağız. Basını boykot edeceğiz. Umutluyuz ve umudumuzu hiçbir zaman yitirmeyeceğiz inşallah.

VATANSEVER SUBAYLAR DARBEDEN VE SİSİ’DEN ÇOK RAHATSIZ
Son zamanlarda sızdırılan videolarla ilgili neler söylemek istersiniz? Bunlar, ordunun içinde ayrılıkların bir işareti olabilir mi?
Tabi ki bu böyledir. Ordu içinde büyük çalkantılar var. Vatansever subayların darbeden ve Sisi’den çok rahatsız olduğunu biliyoruz. Bu sızdırılan videolar 2012 yılındaki bir toplantıya ait. Bu da Sisi’nin ne kadar hain olduğunu, kanun tanımadığını gösteriyor. Çünkü bu videolar, onun bağlı olduğu cumhurbaşkanına karşı daha o zamanlar komplo içerisinde olduğunu gösteriyor.

Ordu içindeki büyük çalkantıların dışa vurmaması için ordunun kendisi terör eylemleri yapıyor, kendi askerlerini öldürüyor. Ben sizi temin ederim ki askerlere karşı yapılan saldırıları ordunun kendisi yapıyor. Biz tamamen barışçıl yöntemleri takip ediyoruz.

DARBECİLERİN BASIN YOLUYLA TAHRİKİ TERSİNE DÖNDÜ
İhvan’ın şu anda halkın üzerindeki etkisi nedir?
Darbenin hemen akabinde basın ve medyanın tahrikiyle İhvan’a karşı suni bir atmosfer oluşturulmuştu. Bu da İhvan’ın kısmen halk üzerindeki etkisinin azalmasına neden olmuştu. Ancak daha sonra gerçeklerin ortaya çıkmasıyla birlikte bu hava tersine döndü. Şu anda İhvan’ın halk üzerindeki etkisi istediğimiz seviyededir ve daha da artmaya devam edecektir.

ONLARI ALLAH’A EMANET ETMİŞİZ
Cumhurbaşkanı Mursi ve diğer İhvan liderlerinin son durumundan haberiniz var mı, ne durumdalar?
Cumhurbaşkanımız Muhammed Mursi bilinmeyen bir yerde tutuluyor. Mursi’nin dışındaki liderler, çok sıkı korunan ve kötü şartlara sahip olan ‘Akrep’ adı verilen zindandadırlar. Bütün liderler tekli hücrelerdedir. Dışarıyla hiçbir bağlantıları yok. Aileleri onlarla çok az ve büyük zorlukları göğüsleyerek görüşebiliyorlar. Onları Allah’a emanet etmişiz. Bu da bize yeter.

TÜRKİYE’DEN İSTEĞİMİZ HASSASİYETLERİNİN DEVAM ETMESİDİR
Türkiye’ye yönelik bir mesajınız var mı?
Bizim sorunumuzla yakından ilgilenen, bunun için her platformda tepkisini ortaya koyan Türkiye’nin aziz halkına ve hükümetine şükranlarımızı sunuyoruz. Onlardan isteğimiz bu hassasiyetlerinin devam etmesidir. Ve asla Mısır’da şu anki mevcut durumu kabullenmemeleri ve bu durumu kanıksamamalarıdır.