Bu uygulama giderek yaygınlaşıyor; bazı şebekelerin ölüleri saklamak için özel morglar (soğuk hava depoları) kurduğu belirtiliyor.

“Cesetler buzdolabında tutuluyor, teslim için para isteniyor”

Mısırlı avukat Mesad el-Benna, yasa dışı yollarla Libya’ya giderek Avrupa’ya ulaşmaya çalışan arkadaşını kaybetti. Arkadaşından haber alınamayınca, ailesiyle birlikte aylar süren bir arama süreci başladı. El-Benna, kayıp yakınlarına ulaşmak için 27 Nisan 2024’te Facebook’ta “İtalya’ya Göç Eden Kayıplar” adlı bir grup kurdu. Kısa sürede grubun üye sayısı 19 bine ulaştı.

Haftalar sonra Libya’dan kendisini “muhbir” olarak tanıtan bir kişi El-Benna’ya ulaştı. Daha sonra bu kişinin, mültecilerin cesetlerini tutup satan bir insan kaçakçılığı şebekesinin parçası olduğu ortaya çıktı. Şebeke, kayıp kişinin kardeşinden DNA örneği istedi. Örnek, gizli bir morgda tutulan parçalanmış bir cesetle eşleştirildi.

Eşleşmenin ardından aileye, “Ceset bizde, teslim almak istiyorsanız ödeme yapın” denildi. El-Benna ve üç aile ferdi Libya’ya gitti. Camları karartılmış bir araçla üç saat yolculuk yaptılar, telefonlarına el konuldu. Götürüldükleri yerde çok sayıda cesedin saklandığı bir soğuk hava deposu vardı. Gösterilen cesedin boğazında derin bir yara, göğsünde kesikler ve kopmuş bir parmak bulunuyordu.

Şebeke üyeleri para talep etti. Pazarlık sonrası 20 bin Mısır lirası (yaklaşık 400 dolar) ödendi. Ancak cesedin devlet hastanesine teslimi için 5 bin dolar daha istenerek aile ölümle tehdit edildi. El-Benna, hastanedeki personelin duruma şaşırmadığını, yalnızca “gayriresmî” ücretler talep ettiğini söyledi. Aile, cesedin üç hafta boyunca gizli morgda tutulduğunu sonradan öğrendi.

20 ceset kurtarıldı, 30 kayıp sağ bulundu

El-Benna’nın kurduğu Facebook grubu, benzer yollarla 20 Mısırlı göçmenin cesedinin geri alınmasına, ayrıca 30 kayıp kişinin hayatta bulunmasına aracılık etti.

Cesetler nasıl geri alınıyor?

Cenaze taşıma işi yapan Şeyh Tarık, 2023–2024 yıllarında Libya’dan Mısır’a getirilen düzensiz göçmen cesetlerinde ciddi artış olduğunu söyledi. Önceki yıllarda nadir olan bu vakalar, artık her ay bir veya iki cenazeye ulaştı.

Mısırlı genç Ahmed Muhammed Abdullah, Libya’da bir depoda 16 çocukla birlikte tutulduğunu, kaçakçıların ailesinden 140 bin Mısır lirası fidye istediğini anlattı. Ödemeden sonra serbest kaldı. Ancak Abdullah, depoda bir gencin metal boruyla öldürüldüğüne tanık olduğunu, ailesinin de cesedi almak için tehdit edildiğini söyledi.

Kaçakçılar, cesetleri en fazla iki gün tutabiliyor; soğuk hava deposu varsa bu süre uzuyor. Para ödenmezse cesetler çöle atılıyor veya sahile bırakılıyor.

Tekneler bilerek batırılıyor

Libyalı kaçakçı Ali Ebu Zeyb, teknelerin çoğu zaman önceden planlanan saldırılarla batırıldığını, ardından ailelerle ceset pazarlığı yapıldığını söyledi. Libyalı balıkçı “Ebu’l-Fevaris”, Misrata açıklarında bilerek batırılmış 10 tekne gördüğünü, bazı sabahlar 35 cesetle karşılaştığını anlattı.

“Ceset ticareti yeni bir sektör”

Kaçakçılar, elde ettikleri parayla silah satın aldıklarını, ölenlerin cesetlerinin de pazarlık unsuru haline geldiğini söylüyor. Mısırlı milletvekili Seher Osman, ailelerin hem hayatta kalanlar hem de ölüler için iki kez gasp edildiğini belirtti.

2024’te denizde kaybolan Muhammed Abdunnabi için ailesinden 400 bin Mısır lirası istendi. Komşuları, ceset ticaretinin artık kaçakçılığın sabit bir parçası haline geldiğini söyledi.

Muhabir: Muhammed Mahsum Tuna