Yenihaberden'de yer alan habere göre Marketin Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Hüseyin Uçar, boykotun artık sürdürülebilir yerli ticaret modeli haline geldiğini vurguladı.
Uçar, “Marketlerin boykot yapması halinde ticaretin zarar göreceği önyargısı artık geride kaldı,” dedi. Boykot kararlarının ardından tüketicinin yerli ürünlere yöneldiğini, yerli üreticilerin ise ambalaj kalitesinden fiyat politikasına kadar birçok alanda iyileşmeye gittiğini belirtti.
Nar Gross, boykot sürecinde israile doğrudan ya da dolaylı destek verdiği tespit edilen 135 markaya ve bu markalara ait 7200 ürün barkoduna raflarını kapattı. “Ekim 2023’te başlayan süreçte Türkiye’de ilk kararlı boykot adımını atan market olarak, yerel perakende sektöründe yeni bir dönemi başlattık,” diyen Uçar, yerli alternatiflerin artık her alanda yeterli olduğunu, deterjandan diş macununa kadar tüm temel ihtiyaç ürünlerinin yerli ve kaliteli örneklerle karşılanabildiğini söyledi.
Boykot kararlarının sağlam temellere dayandığını vurgulayan Uçar, “Biz Nar Gross olarak, boykot listelerini gelişi güzel değil, detaylı araştırmalar ve ümmetin genel yaklaşımını referans alarak oluşturuyoruz. Firma sahiplerinin ve şirketlerin ortaklık yapılarını yakından biliyoruz,” dedi.
Boykot listeleri konusunda da önemli bir uyarıda bulunan Uçar, farklı platformlarda paylaşılan tutarsız listelerin boykotun ciddiyetine gölge düşürdüğünü ifade etti. “Yabancı düşmanlığı yapmıyoruz, mesele siyonizme doğrudan destek veren yapılarla ilgili,” diyerek tüketicilerin bilinçli yönlendirilmesi gerektiğine dikkat çekti.
Nar Gross’un raf politikası ise net: “Siyonizme destek veren hiçbir ürün bizim raflarımıza giremez. Vatandaşlarımız gönül rahatlığıyla Nar Gross’u tercih edebilir.”





