Dolayısıyla bu aralar konuşulan ahlaksız ilişkileri garipsememek gerekiyor. Parti içinde her biri, diğerini yutmak için her yola başvuruyor. Yönetimdekilerin günah, haram, yalan gibi bir dertleri olmadığından burada yazılamayacak kötülüklere bulaşmaları da kaçınılmaz oluyor.

CHP içinde yaşanan skandallar bir çöküşün resmidir ve bu da sahip oldukları İslam karşıtlığı fikrinin mel`unca bir sonucudur. Aynı şekilde yaşanan hadislere bizlerin de ibret nazarıyla bakıp dersler çıkarması gerekiyor.

Peki CHP`de bugün yaşanan tezgah, kumpas, birbirinin ayağını kaydırma hadiseleri ilk kez mi yaşanıyor? Hayır! Biraz gerilere gidelim de birkaç örnek verelim CHP`den.

Türkiye`de İslam karşıtlarının halka ve olaylara bakışı birkaç aşamada kendini gösterir. Şüphesiz bu ülkede CHP ve onun zihniyeti İslam karşıtlığında başattır.

Birinci aşama: CHP`nin kurucu felsefesinde maksada ulaşıncaya kadar halka hoş görünmek, yalan vaatlerde bulunmak vardır. CHP`nin 'Tek Adamı' halkın karşısına maksatlarının düşmana karşı halifeliği korumak olduğunu söyleyerek çıkar. Daha sonra birçok hakikati halktan gizlediğini itiraf eder. 'Programa sokulmamış bazı mühim ve esaslı meseleler vardı. Mesela Cumhuriyetin ilanı, Hilafetin kaldırılması, Şer`iye Vekaletinin kaldırılması, tekke ve medreselerin kapatılması, şapka giydirilmesi gibi…' Bununla cahil ve gerici diye nitelendirdiği halkın uyandırılmamasını gaye edindiğine vurgu yapar. Demek ki CHP`nin kuruluş felfesinde halkla beraber olmak değil, halkın bilincinden İslam`ı söküp atmak vardır. Bugünkü durumu da CHP`nin o iflah olmaz felsefesinde aramak gerekir.

İkinci aşama: CHP zihniyeti, sadece İslam`a muhalefet etmemiş. Bu zihniyet, aynı zamanda kendi içindeki muhaliflerini de irtica vs. yaftalarla karalamaya çalışmış, böylelikle onlarca muhalifi sindirmiştir. Mesela Cumhuriyet Halk Fırkasına 'Tek Adam' dayatmasından dolayı karşı çıkan Terakki Perver Cumhuriyet Fırkası`nı siyasetten uzaklaştırmak için bu partinin mensuplarını Şeyh Said Kıyamı`na destek vermekle suçladı. Sebep olarak da fırkanın programında olan 'T. P. Cumhuriyet fırkası efkar ve itikadat-ı diniyeye hürmetkardır' cümlesi gösterildi. Bu girişim T. P. C. Fırkasının bitirilmesi için büyük bir adım oldu.

Bir başka örnek: M. Kemal Serbest Cumhuriyet Fırkasını 12 Ağustos 1930`da Fethi (Okyar) Beye kurdurur. Maksadı da halkın büyüyen sıkıntılarını unutturmak ve patlamak üzere olan bir barajda gedik açmaktır. Partinin kurulmasıyla Cumhuriyet Halk Fırkası`ndan birçok milletvekili oraya geçer. Halk da serbest fırkayı büyük bir özlemle karşılar. Teveccüh beklenenden çok daha fazla olur. Öyle ki Fethi Bey İzmir`e gittiğinde on binlerce insan tarafından karşılanır. Bu arada bir çocuk da izdihamda hayatını kaybeder. Babası, çocuğunun cenazesini ellerinin üstünde getirip Fethi Bey`in önüne koyar. Ve der ki: 'İşte size bir kurban! Başkalarını da veririz. Kurtar bizi kurtar.'

Halkın Serbest Fırka`ya yoğun teveccühünü gören 'Tek Adam' ve onunla birlikte olanlar bu sefer de 'Serbest Fırka`yı nasıl alt ederiz' hesabını yapmaya başlarlar. Serbest Fırka`ya geçenler, tutuklanmaya başlanır, sürgünlere gönderilir. 'İrtica' damgası bile vurulur kendilerine… Neticede 'Tek Adam' duruma müdahale ederek fırkayı kapattırma kararı alır. Bunun için de medya kanalı devreye girer. Tıpkı 3-5 yıl öncesinde sıklıkla rastladığımız haber ve manşetlerden dolayı postallıların verdikleri muhtıralar gibi. Postallılar bir yerde istemedikleri bir durumla karşılaştıklarında önce bu durumu basına servis ediyorlardı, sonra asker bu manşetleri gerekçe göstererek dindarlara kustururdu. CHP bu zihniyeti kendi taraftarlarına bile yapmaktan çekinmemiştir.

O dönemin gözde gazetesi Cumhuriyet`tir, sahibi de Yunus Nadi`dir. M.Kemal, Nadi ile görüşür. Cumhuriyet hemen iş başı yapar. Gidişatın Cumhuriyeti tehlikeye soktuğunu, bunun içinde M. Kemal`e görev düştüğünü yazar. M.Kemal`i göreve çağırır. Tabi senaryonun diğer ayağı da hemen devreye girer ve Cumhurbaşkanı olan M.Kemal duruma el koyar. Serbest Fırka kurulduktan 99 gün sonra siyasi hayatına son verir. Böylelikle M.Kemal`e ve CHP zihniyetine rağmen siyaset yapılamayacağı bir kez daha tescillenmiş olur.

Hülasa, bugün CHP`de yaşanan hadiseleri yarın da görürüz sonarsında da. CHP`nin sıkı sıkıya yapıştığı değerler, bu skandalları hem doğurur hem doğal görür.

Peki bizler için ibret olabilecek neler var yaşananlarda? Öncelikle Rabbimizin nelere kadir olduğuna şahid oluyor ve kendi düşmanlarını bu hale düşürdüğü için O`na şükrediyoruz.

Öte yandan mü`minlerin Allah`ın helal ve haram sınırlarını sürekli gözetmeleri ve kendilerini şüpheli şeylerden uzak tutmaları gerekmektedir. Harama götürebilecek yollar çok sinsice gelir. Bazen bir kadın suretinde gelir. Bazen de İslam`a ihanet ettirebilecek insan kılığında şeytanlar olarak gelebilirler.

Mü`min olarak can verip mü`minlerle haşrolmak temennisiyle Allah`a emanet olun.