Peygamber Efendimize ve İslami şahsiyet ile değerlere saldıran oda TV'ye tepkiler çığ gibi. İslam'a ve Peygamberimize hakaret eden Yerli Charlie Hebdo görevini gören oda TV adlı internet sitesine bir tepki de Batmanlı yazarlardan geldi.
Her fırsatta Peygamber Efendimize ve İslami şahsiyet ile değerlere saldırmaktan geri durmayan oda TV'ye sert tepki gösteren Araştırmacı-Yazar Muhammed Zeki Kurt ve Araştırmacı-Yazar Sadullah Aydın, inanca, kitaba, Peygambere ve İslam'a hakaretin kesinlikle fikir ve basın özgürlüğü kapsamında değerlendirilemeyeceğini belirtti. Bu küstahlığı yapan herkesin ve her kurumun cezalandırılması gerektiğini ifade eden yazarlar, konuyla ilgili yetkilileri göreve çağırdı.
İslam'a ve Peygambere saldırının insanların, halkların dinine, inancına yönelik bir hakaret, saldırı olduğunu belirten yazarlar, toplumsal barışı, iç huzuru bozan; insanları, toplumu cephelere bölen bu saldırganlığa gereken cevabın derhal verilmesi gerektiğini kaydettiler.
"Bu olay bugünkü bir mesele değildir"
İslam'ın ve İslam şahsiyetlerinin bilinçli bir şekilde hedef alındığını aktaran Araştırmacı-Yazar Muhammed Zeki Kurt, "Oda TV ve buna benzer bazı kanallarda gerek Peygambere (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) yönelik gerekse İslami şahıslara yönelik bazı hakaretvari sözler söylendiği hususu bizce de malumdur. O ekranlardan bazen izliyor ve dinliyoruz. Dolayısıyla bu olay bugünkü bir mesele değildir. Peygambere (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) daha Peygamber olmadan da kendisi onların (müşriklerin) nezdinde Muhammed-ül Emin iken Peygamberliğini ilan ettikten sonra O'na deli dediler. Ondan sonra sihirbaz dediler. Akrabaların arasını ayırıyor dediler. Yani bu olay bugünkü bir mesele değildir. Oda TV'nin Halid Bin Velid'e 'o bir savaş taşkınıydı kadınları avlamak için yapmıştır' gibi sözleri açıkçası ben sadece maksadı aşan laflar olarak değil kesinlikle bunun kasıtlı bir şekilde yapıldığını düşünüyorum." dedi.
"Eğer tepkiler ortaya koymazsak bu saldırılar devam edecektir"
Tüm Müslümanların tepkilerini ortaya koymaları gerektiğini belirten Kurt, "Peygamberimiz ve İslami şahsiyetlerin Müslümanlar nezdinde itibarsızlaştırılmak istendiğine dikkat çeken Kurt, "Kesinlikle o güzel insanların Müslümanlar nezdinde itibarsızlaştırma amelesi olarak kabul ediyorum. Biz Müslümanlar olarak bunu kesinlikle kabul etmiyoruz. Yetkililerden daha önce bazı insanlar hakkında yapmış oldukları müeyyideleri nasıl uyguluyorlarsa bunlara da aynı cezaları uygulamalarını arzu ediyoruz. Halkımızdan da isteğimiz hiçbir teröre bulaşmadan, taşkınlık etmeden, kırmadan kesinlikle demokratik tepkilerini ortaya koymaları gerekiyor. Bunlar bizi sınamaya çalışıyorlar. Tepkilerimizi ölçmeye çalışıyorlar. Kesinlikle bizim halkımız, insanlarımız, Müslümanlar buna karşı tepkileri ortaya koymaları gerekiyor. Eğer tepkiler ortaya koymazlarsa bu saldırılar devam edecektir. Onun için ben şahsen bütün STK'ları göreve çağırıyorum. Kendi demokratik haklarını mutlaka ama mutlaka yerine getirmeleri gerekiyor. Bu tepki elzemdir. Müslümanlar kendi birlik ve beraberliklerini oluşturmazlarsa muarızlar mutlaka ve mutlaka tekrar saldırılara geçecektir." diye konuştu.
"Peygambere kesinlikle hiç kimse dil uzatamaz"
Peygamberimize ve İslam'a hakaretin kabul edilecek bir şey olmadığını kaydeden Kurt, konuşmasının sonunda şunları söyledi: "Biz onların inançlarına saldırmadığımız gibi onlar da böyle bir yetkiye sahip değildir. Bazı kişiler bazı kahramanlar nasıl koruma altına alınıyorsa elbette ki Müslümanların değeri olan Peygambere de kesinlikle hiç kimse dil uzatamaz, böyle bir şey kesinlikle Müslümanları gücendirmektedir. Hatta başka şeyleri bile yaptırmaya davetiyedir. Bundan dolayı da kesinlikle yetkililerimiz buna mutlaka el atmalıdır. Bu konuda cezai müeyyidelerin olması şarttır."
"Peygamberimiz vahşi, cahil bir toplumu dünyanın en uygar, medeni ve ahlaklı toplumu haline getirmiştir"
Oda TV'nin İslam Peygamberi hakkında yaptığı çirkin, hayâsız, alçakça saldırıyı, iftirayı nefretle kınadığını, lanetlediğini söyleyen Araştırmacı-Yazar Sadullah Aydın, "İslam'ın, Peygamberimizin tarihi; uygarlık, medeniyet, ahlak, fazilet, erdem tarihidir. Peygamber Efendimizin (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) 23 yıllık Peygamberlik dönemindeki nübüvvet zamanında çok sayıda savaşa katılmış; ama bu savaşlarda çok az insan hayatını kaybetmiştir. Peygamber Efendimiz vahşi, cahil, okuma-yazma bilmeyen bir halkı, toplumu dünyanın en uygar, medeni ve ahlaklı toplumu haline getirmiştir." dedi.
"Bu insanların, halkların dinine yönelik bir hakarettir, küfürdür, saldırıdır"
İslam'a ve Peygambere hakaretin fikir ve düşünce özgürlüğü kapsamına alınamayacağını, hakareti yapanların şiddetli bir şekilde cezalandırılması gerektiğine vurgu yapan Aydın, "İslam tarihine, asr-ı saadet zamanına baktığımız zaman Müslümanların asırlarca dünyaya ahlak, erdem, medeniyet, fazilet yaydıklarını görüyoruz. Bu karanlık TV'nin, karanlık gücün İslam'a, Müslümanlara, İslam Peygamberine yaptığı hakaret ilk değildir. Bu kesinlikle inanç, fikir, düşünce özgürlüğü kapsamına alınamaz. Bu inançlara, insanların, halkların dinine yönelik bir hakarettir, küfürdür, saldırıdır. Bunun şiddetli bir şekilde cezalandırılması gerekir." diye konuştu.
"Toplumu cephelere bölen saldırganlığa gereken cevap verilmeli"
Peygamberimize ve İslam'a saldırının aynı zamanda toplumsal barışa ve ülkenin geleceğine yönelik de bir saldırı olduğunun altını çizen Aydın, "Peygamberimize ve İslam'a saldırı kesinlikle kabul edilebilir bir şey değildir. Bu aynı zamanda toplumsal barışa da halklar arasındaki uyuma da ülkenin geleceğine ve güvenine de yönelik bir saldırıdır. Bu toplumsal barışı, iç huzuru bozan; insanları, toplumu cephelere bölen saldırganlığa gereken cevap verilmeli, savcılar derhal harekete geçmelidir. Bu konuda yetkilileri göreve çağırıyoruz. Halkın inancına, dinine saldırmak bu kadar basit ve ucuz olmamalıdır." ifadelerini kullandı. (Mehmet Fatih Akgül, Mehmet Sait Çelik-İLKHA)