Kudüs`ten Önce Mekkeler Azad Kılınmalı
Müslümanların gayretsizliği ve dağınıklığı ile doğru orantılı olarak artan siyonist zulmü, Aksa Mescidi`nin kapılarına dayanınca ve orada yıllardan beridir arşa yükselen ezanlar susturulunca, İslam dünyasının az bir kısmından bölük pörçük de olsa bazı sesler yükseldi nihayet.
Peki bu protestolar, kahrolsun İsrail nidaları işe yarayacak mı? Elbette farkındalık oluşturma, Kudüs ve Gazze`yi gündemde tutma adına faydalı olacaktır.
Müslümanların bireysel ve grupsal olarak çabaları elbette takdire şayandır. Ama, Müslüman devletler bir bütün olarak işin içerisine çekilmedikçe, müslüman halklar gibi, yöneticileri de kendi üzerlerine düşeni yapmadıkça İsrail`in bölgedeki hakimiyeti devam edecektir.
Devletlerin İsrail ile ilşkileri devam ettikçe, halkların çabaları bir noktadan ileri gitmeyecektir. İsrail`den önce protesto edilmesi gereken onlarca devlet ve kurum var. Aslında İsrail`i İsrail Konsolosluğunun önünde değil, Türkiye Dışişleri Bakanlığı`nın önünde protesto etmeliydik. İsrail gibi katil ve işgalci bir devlet neden halen diplomatik olarak tanınıyor, bu konsolosluğun burada ne işi var, diye Dışişleri Bakanlığı`na sorabilmeliydik.
Tarım Bakanlığı`nın kapısına dayanıp, siz neden halen İsrail zaliminden Sebze tohumu alıyorsunuz, diye sorabilmeliydik.
Ulaştırma Bakanlığı`nın önünde, Hava sahamızı İsrail`e kapatın, diye haykırmalıydık.
Yani anlayacağınız Müslüman milletler, öncelikle kendi yönetimlerini gerçek anlamda bu kavganın içine çekmeli ve o gücü de bu yola sarfetmelidir.
Bakın Katar`a karşı efelenen devletlere. Şimdi Mısır`da 2 milyon kişi toplanıp İsrail`i protesto etse ne olur ki? Bu Sisi`yi ancak mutlu eder. Çünkü kendisine yönelmesi gereken öfke başka yere kanalize edilmiştir. Halk İsrail`i protesto ederken, Mısır Devleti, Gazze`nin can damarları tünelleri bombalaya, İsrail`e ispiyonlamaya devam edecektir.
Sadece Mısır değil tabi bu şekilde davranan. Bu gün Suriye`de Müslüman katletmek için bir biriyle yarışan Devletler, mezhepçilik kaygısıyla Müslümanları katledenler ve diğerleri… Suriye`de harçadıkları eforun aynısını İsrail`e karşı harcayacak olsaydılar İsrail bu kadar pervazsızca davranabilir miydi?
İsrail`i büyütüp geliştiren ne ABD`nin verdiği güçtür ne de elindeki silahlardır. İsrail`i büyüten onunla halen ticaret yapan, onu tanıyan, ona hava sahasını açan, oradan turist alan ülkelerdir.
Türkiye`de 81 il ve ilçelerinde İsrail protesto edilirken eş zamanlı olarak Akdenizin turistik tesislerine İsrailli turistleri getirmek için çabalayan tur şirketleri, turist getirdikleri için onlara teşvik veren Turizm bakanlığı ve İsraillileri çiçeklerle karşılayanlar.. Tezat bu kadar açık iken, Müslüman halkların sokakta olması elbette İsrail`i korkutmaz. Hatta dolu barajı rahatlatmaya yönelik bir öfke boşalması yönüyle İsrail`i memnun eder.
İstanbul`dan, Kahire`den, Tahran`dan, Mekke, Medine`den, Amman`dan yükselen sesler değil oradan Kudüs`e başlatılan yürüyüşler korkutur ancak İsrail zalimini.
Yani anlayacağınız, Aksa`dan önce Ka`be; Kudüs`ten önce İstanbul, Kahire ve Mekke, İsrail`den kurtarılmalıdır.