• DOLAR 34.944
  • EURO 36.745
  • ALTIN 2979.98
  • ...

Kurulduğundan beri hatta daha partileşmeden önce sivil toplum kuruluşu olarak halka, insanlığa hizmet ettiği dönemlerden bu yana, Hür Dava Partisi her zaman ve mekânda karanlık güçlerin, İslam ve insanlık düşmanlarının hedefi olagelmiştir.

Son seçim sürecinde de aynısı yaşandı. Başta ırkçı faşist Zafer Partisi ve Solcu Faşist CHP olmak üzere ne kadar batıl kuklası varsa hepsi tarafından sürekli olarak hedef gösterildi.

Neticede bu hedef göstermeler Adana’da zehirli meyvesini verdi ve insanlığın iftiharı olarak tanımlanabilecek bir Müslüman olan Sacid Pişgin şehid edilirken aynı saldırıda İl Başkanı Salih Demir ise aldığı bıçak darbeleriyle yaralandı.

Bu akan kan, seçim döneminde HÜDA PAR’a iftira atan tüm siyasetçilerin, HÜDA PAR’ı hedef gösteren tüm gazetecilerin de ellerine bulaşmıştır. Yemdaş medya ve yemdaş kalemlerden olup sürekli HÜDA PAR’ı hedef gösteren sözde gazeteciler de bu kanın mesebbiblerindendir.

Bu konuda en büyük iş hükümete düşmektedir. Bu olay, uyuşturucu etkisindeki bir meczubun işlediği sıradan bir cinayetmiş gibi değerlendirilip üstü örtülmemelidir. Azmettiriciler muhakkak ortaya çıkarılmalı ve de cezalandırılmalıdır.

Bu olay siyasi bir cinayettir. Sorumlusu da her fırsatta HÜDA PAR’ı ve mensuplarını hedef gösteren siyasetçilerdir. Devletin bunların da peşine düşerek olayı tamamen aydınlatması ve bir daha bu tür olayların yaşanmaması için gerekli tedbirleri alması elzemdir. 

Evet, her HÜDA PAR’lı bir şehid adayıdır. Her olaydan sonra da görüyoruz ki hiçbir HÜDA PAR’lının da bu kaderden bu yazgıdan kaçma gibi bir niyeti asla olmamıştır.

HÜDA PAR’lılar hep hayır üzereyken, iyi şeyler yaparken şehid ediliyorlar. Ya mazlumların sofrasına Kurban eti ulaştırırken ya insanları İrşad ederken ya da Adana’da olduğu gibi Allah Azze ve Celle’nin huzurundayken… Çünkü bunlar HÜDA PAR’lı bir insanın yaşama amacı. Hak üzere yaşıyorlar ve Hakk yolunda en iyilerden olarak şehadete ulaşıyorlar. İşte bu yüzden iyilerin safında yer almak amacıyla HÜDA PAR’lılar şehadet için yarışıyorlar.

Bu güne kadar olduğu gibi bundan sonra da sırf Hakk’ın gür sesi olduğu için, doğruluğu, insanlığı, Ümmet’i, Müslümanlığı öncelediği için karanlık odakların hedefi olacaktır. Hele halkın teveccühü arttıkça mülhitlerin düşmanlığı da artacaktır.

Bu noktada devlet devletliğini yaparak gerekli tedbirleri acilen almalıdır. İnsanların kendi can güvenliklerini sağlama konusunda farklı arayışlara girmemesi için bu nokta çok çok önemlidir.

Her parti ve siyasi oluşum gibi HÜDA PAR’ın da bu ülkede siyaset yapma hakkı vardır ve devlet bu hakkı korumakla yükümlüdür.

HÜDA PAR’ın Türkiye’nin geleceğinde çok daha etkin yer alacağı ve de toplumda İslami uyanışa dair bir Sabah Ezanı etkisi oluşturacağını bildiklerinden saldırıp duruyorlar.

Ama bilmiyorlar ki, Her HÜDA PAR’lı gönüllü olarak bir Şehadet adayıdır. Tıpkı adıyla müsemma Şehidimizin şehadetinden iki saat önce şehadeti anması gibi…

Rabbim Sacid kardeşimizin şehadetini kabul buyursun. Ailesine ve HÜDA PAR Camiasına sabırlar ihsan eylesin inşallah…