Trafiğe niye bu kadar can veriyoruz?
Hafta sonu Türkiye’nin farklı yerlerinde meydana gelen ağır kazalar 40’a yakın canı hayattan kopardı. İnsan kaynaklı hatalar neticesinde gerçekleşen bu kazalar çok açık birer işaret niteliğinde.
Bu kazalar, yeterli denetim ve kontrolün yapılmadığının ve eksiklikler karşısında cezasızlığın göstergesi ve işareti. Koca koca tırlar onlarca can taşıyan otobüsler ya insan kaynaklı ya da insan ihmalinden dolayı oluşan teknik aksaklıklar dolayısıyla çok ölümlü kazalara karışarak her yıl binlerce ailenin ocağına ateş düşürüyor.
Demek ki araç ve kullanıcı konusundaki standartların daha da yükseltilmesi ve bu standartların da çok çok iyi denetlenmesi gerekiyor.
Tamam, yollar belli bir kaliteyi yakalamış durumda, bunun hakkını teslim edelim. Ama sadece yolları yapmak yetmiyor. İnsana ve insanın eğitimine da yatırım yapmak, standartları daha da yüksek tutmak gerekiyor.
Elbette şoförlerle ilgili standartlar ve kimi şartlar vardır muhakkak ama demek ki yetmiyor. Özellikle tır gibi ağır tonajlı araçları kullananların daha sıkı eğitimden ve denetimden geçirilmesi lazımdır. Bu insanlara sadece Trafik kuralları ve araba sürme öğretilmemelidir. Aksine kullandıkları araçları da daha iyi tanımaları, muhtemel arızaları ve teknik aksaklıkları kavramaları da öğretilmelidir.
Sürüş süreleri daha da kısaltılıp şoförlerin daha fazla dinlenmesi sağlanarak sürüş güvenliği arttırılmalıdır.
Aynı durum şehirlerarası taşımacılık yapan, her seferinde 40-50 insan taşıyan otobüsler için de geçerli olmalıdır. Otobüs kullanan kaptanların özellikle çok iyi seçilmesi gerekmektedir. Neticede can taşıyorlar.
Türkiye’de şehirlerarası otobüs kullanmak için SRC belgesine sahip olmak ve 26 yaşından gün almak gibi bir şart var. Bu belgeyi almak için sadece 4 günlük bir eğitime katılmak ve sonunda da 100 üzerinden 70 alanın başarılı sayıldığı bir sınav yeterli.
Düşünsenize 2 katlı bir otobüsü kullanacak dolayısıyla 100’e yakın canı taşıyacak bir insan sadece 4 günlük bir eğitime tabi tutuluyor. Yeterli mi? Onca kazaya, onca can kaybına bakınca bunun yeterli olmadığı aşikar olarak ortaya çıkıyor.
Öyleyse bu konu daha fazla irdelenmeli ağır vasıta ve otobüs kullanacak kişilerin daha fazla eğitime, pratiğe ve psikolojik testlere tabi tutulması gerekiyor.
Yaşanan bu ağır musibetten ders çıkarılmalı ve gerekli adımlar acilen atılmalıdır…