Bir Ekonomik Kıssa
Yaşlı elmacı şehrin fakir mahallerinde dolaşmaktan bıkmıştı. Bu yüzden de yolunu sarayın bulunduğu semte çevirmiş, Elma elma sulu sulu elma, diye bağırmaya başlamıştı. O semtte oturan şehrin elitleri durumu garipsemelerine rağmen adama ilişmemişlerdi. Hatta bio ve ucuz olduğunu düşündükleri için elmacının at arabasının başına toplanmışlardı.
Şehir taht şehriydi ve padişah da diğer elitler gibi o semtte mukim idi. Dışarıdan maiyetiyle sarayına dönen Padişah da yaşlı elmacının sesini duymuş etrafındaki kalabalığı görmüştü. Tahtına geçtikten sonra baş vezirine 5 Altın verip, koş bana biraz elma al demiş.
Baş Vezir, diğer vezirlerden birini çağırıp Padişahın canı elma istemiş al şu 4 altını koş elma al.
Vezir, saray görevlilerinden birisini çağırıp, durumu anlatarak al 3 altını git şu bağıran adamdan elma al, demiş.
Saray görevlisi muhafız komutanını çağırıp, al şu 2 altını git padişahımız için elma al, diye emretmiş.
Komutanın da çağıracağı biri vardır elbette o da kapıda bekleyen nöbetçi muhafızı çağırıp altınlardan birini kuşağının arasında hiç ederken kalan 1 altını nöbetçi muhafıza padişah için elma almasını istemiş.
Bir hışımla dışarı çıkan nöbetçi önce kalabalığı dağıtmış ardından da hışmını yaşlı elmacıya yöneltmiş. Yaşlı adamın yakasından tutan nöbetçi, be adam sen burada nasıl bağırırsın burası Dingo’nun Ahırı mı? Saray burası be saray... Padişahı bile rahatsız ediyorsun, bütün saray ahalisi senin kıcık sesinden rahatsız oldu. Bu yüzden arabana ve elmalarına el koyuyorum. Al atını ve çek git buradan. Yaşlı adam çaresizce, arabayı ve elmaları kaptırdım bari atımı ve canımı kurtarayım, diyerekten oradan ayrılmış.
Nöbetçi, muhafız komutanına dönmüş ve iyi dalavere çevirdim, 1 altına yarım araba elma aldım, diyerek elmaları teslim etmiş.
Komutan saray görevlisine dönmüş;
- İşte, 2 altına bir çuval elma.
Saray görevlisi vezire dönmüş;
- İşte, 3 altına bir torba elma.
Vezir, baş vezire dönmüş;
- İşte, 4 altına yarım torba elma.
Baş vezir elinde 5 elmayla padişahın huzuruna çıkmış;
- İşte, 5 altına beş elma aldım devletlum, aynen emrettiğiniz gibi, demiş.
Padişah oturmuş ve şöyle bir düşünmüş ''Beş elma - Beş altın. Bir elma-bir altın ve halk elmalara hücum ediyor... Demek ki vatandaşın ekonomik durumu çok iyidir. Vergileri hemen artırmak lazım...!!!“
Demem o ki; devlet yöneticileri ekonomik durumu değerlendirirken kendi çevrelerine değil de yaşlı elmacı taifesinden oluşan halk yığınlarına bakmalı…
Selam ve dua ile