• DOLAR 34.944
  • EURO 36.745
  • ALTIN 2979.98
  • ...

Tunus ve Mısır`dan sonraki ülke halklarına şu mesaj verilmeye çalışıyor:

“Eğer gösteriler devam ederse, iç çatışma ve savaş çıkar. Batı da, bu bahane ile müdahil olup işgal eder. Daha kötü bir durum oluşur. En iyisi siz Libya`nın durumuna düşmeyin. Mevcut “yönetim” ve “yöneticilerinize” razı olun. Onlar da bazı reformlar falan yapacaklar vs…vs…”

Müslüman halkların uyanış ve hareketlenmelerinde arzu edilmeyen ve en tehlikeli görülen durum buydu. Kaddafi bunun sağlayıcısı oldu.

Buna rağmen Müslüman kamuoyu ve halklar şunları bilmeli:

Batı müdahalesi bu süreci zorlaştırabilir, belki biraz uzatabilir. Ama asla sonucu değiştiremez. Bir kere bu kervan yola çıktı. Müslümanlar, haklı taleplerinde sebatkar ve ısrarcı olmalıdırlar.

Zira Allah azze ve celle bir şeyi diledi mi, bütün dünya güçleri birleşseler de bunu engelleyemezler. Yeter ki kararlı ve istikrarlı olunsun.

Diktatörlük aslında işgalden bin kat beterdir. Zira diktatörlükte, zulüm ve hak gaspı ile beraber zaten “örtülü bir işgal de” vardır.

Batının, başta petrol almak üzere İslam dünyasını baştaki piyonları vasıtası ile nasıl sömürdüğü ortadadır. İşgal etseler de aynı şekilde menfaatlenecekler. Unutulmamalıdır ki, Irak ve Afganistan işgali ile batağa saplanan ABD ve şer ittifakı, topyekün Ortadoğu için bunu göze alamaz, güçleri de yetmez ve bu mümkünde değildir. İkisi farklıdırlar.

ABD`nin Irak ve Afganistan için El-Kaide vargusu nasıl sonuçsuz kaldı ise, benzer şekilde Libya da Kaddafi`nin de El-Kaide uyarısı sonuçsuz kaldı. Müslüman halklar bu tür hilebazlıklara artık aldanmıyorlar. Yalnız tüm bunlara rağmen göz ardı edilmemesi ve analiz edilmesi gereken birkaç hususu burada belirtmeden geçemeyiz:

Ortak mekanizma oluşturan ABD ve şer ittifakı, İslam dünyası olaylarına müdahale bahanesinden fırsat oluşturup, İran`a saldırma olasılığı gözardı edilmemeli. israil kışkırtıcı rol üstlenebilir. Suudi`nin, Bahreyn müdahalesi, bu alanda değerlendirilebilir. İslam alemini parçalama amaçlı Şii-Sunni çatışması olasılığı Batı`nın her zaman hesabında ve niyetinde olmuştur.

Batı da, İslam alemi de beklenmeyen halk hareketlerine hazırlıksız yakalandı. Batı, çabuk toparlanıp ortak karar ve müdahale mekanizmaları geliştirebilirken İslam alemi ise her zamanki gibi sözlü demeçlerle seyirci kalmaktan öteye geçemedi. Bu haliyli geçemez de. Bunun bazı sebepleri vardır. Müslüman ülkeler de;

Müslüman halk ve kendilerini yöneten idari mekanizmalar arasında kan ve doku uyuşmazlığı olduğundan, bu ülkelerin yötimlerinden sağlıklı kararlar alıp uygulama, İslami bir irade sergileme ihtimali sıfır gibidir. Mesela 22 Arap ülkesinin durumu ortadadır.

İslam Konferansı Teşkilatı, Arap Birliği, İslam Alimleri Konseyi gibi yapılanmalarda kendi devletlerinin birer yansıması ve onların kuruluş felsefelerini bünyelerinde  taşıdıklarından, işlevsiz kalıyorlar. Ulus ve devlet üyeliği esası ile kurulmuş organizasyonlardır. Tabelalarındaki “İslam” vurgusu, öz bir İslam anlayışından kaynaklı değil. Mevcut devletlerin, hükümetlerin anlayışı ne ise aynı ile oraya taşımışlardır. Kısacası bunların da müdahil olabilme işlev ve potansiyelleri yoktur. Ama çatı kuruluş olarak ıslah imkanları vardır.

İslami komuoyu oluşturmada etkin olması beklenen İslami Hareketler ve Sivil Toplum Kurumları vs. yapılanmalar ise, kendi aralarında yeterli bir iletişim ağı, ortak irade koyma mekanizmaları oluşturabilmiş değiller. Ortak miting ve gösteriler düzenleyebilme, başlangıç için kayda değer bir adım olsa da yeterli değildir. Asıl bu kesimlerin kendilerini tekmil etme, hazırlama ihtiyacı önceliklidir. İnşaallah olur da…

Bunların aksine, menfaat temeli Batı Birliği, hedefleri noktasında daha seri, fırsatçı davranabiliyor. Bosna katliamı, israil`in Lübnan ve Gazze saldırılarında aylarca küçük bir adım atmayan Batı`nın, 24 saat içinde karar çıkartıp uygulamaya koyması ayrıca düşündürücüdür.

Sonuç olarak, İslam coğrafyasınada Müslümanların haklı talepleri vardır. Batı müdahalesi ise, yönetimlere yönelik görünse de, aslında ayağa kalkmaya çalışan ümmete diz çöktürmeye dönüktür.

Allah, zalimi bir kılıç gibi kullanır. Sonunda ondan da intikam alır.

Vesselam…