Hayırlı ittifaklar
Hamd âlemlerin Rabbine, salât ve selam da O’nun pak Rasulüne olsun.
Kıymetli okur! Sizin de dikkatinizi çekmiştir; ülkemiz, çok değişik bir süreçten geçmekte. Zaten yaklaşık dört yıldır bu süreç devam ediyor, gerek dünyayı kasıp kavuran koronavirüs salgını gerek orman yangınları, son olarak da ülkemizde geniş bir coğrafyayı etkileyen depremlerle.
Zor bir süreç ancak ilk acemiliği atlattıktan sonra depremzedeler konusunda gereğinin yapıldığını düşünüyorum. Elbette pürüzler, gözden kaçanlar olacak. Yöneticiler de insan ve onların da görmedikleri yahut yanlış yaptıkları durumlar olabilir. Fakat sivil toplum kuruluşları ile el ele vererek, Allah’ın izniyle hep birlikte yakın zamanda ayağa kalkacağımızı düşünüyorum. Ancak konuyu başka bir yere getirmek istiyorum: Seçimlere.
Seçime kadar ittifaklara dair çok şey söylenecek, yazılacak, konuşulacak. Biz de kendi penceremizden gördüklerimizi, sizlerle paylaşmak isteriz.
Son ittifaklar, yani HÜDA PAR, Yeniden Refah ve AK Parti ittifakı neden birilerini bu kadar rahatsız etti ki? Ne olmuş yani, herkes herkesle ittifak kurabiliyorsa, bu üç parti de ittifak yapsın ne olmuş? Hem HÜDA PAR’ın seçmen sayısı ne ki(!) Bir de Erbakan zaten bir sürü seçmenini kaybetti ya hani(!) Bunlar dille söyledikleri… Kalplerindeki ise bu söylediklerinden alakasız ve kendilerini dehşete düşüren şeyler.
Yazalım da korkmayan İslam düşmanı varsa da korksun: Dünyada hiçbir zaman böylesi bir ittifak kurulmadı. Mısır’da İhvan yalnızdı. İktidara geldikten kısa bir süre sonra Muhammed Mursi darbe ile indirildi ve zindanda Rabbine kavuştu.
Filistin’de HAMAS yalnızdır. Hem öyle bir yalnızlık ki, Müslüman görünen ama Siyonistlerin kuklası olan yönetime karşı eli kolu bağlıdır. Hani karşıdaki kâfir olsa, belki bir şekilde mesele hallolacak ama öylesi bir yönetimle baş etmek ne kadar kolay olabilir ki?
Türkiye’de çeşitli haklı veya haksız sebeplerden Erdoğan da yalnızlaştırılmaya çalışılıyordu. “Uçağa binmiyorum, havaalanını ne yapayım? Arabam mı var ki yapılan yollar işime yarasın? Bize ekmek gerek… Savaş mı var ki savunma sanayii güçlendiriliyor.” diye diye birtakım çevreler Erdoğan da gitgide yalnızlaşıyordu.
Patatesle, soğanla ülke batırmak isteyenler ellerini ovuştururken bu ittifak haberi onlara hiç iyi gelmedi. Çünkü Müslümanlar güçlerini birleştirdiler. Hem de çıkarsız, sadece ülke menfaati için.
Merhum Necmettin Erbakan’ın yapmak istediği her şey için yol açılıyor artık. Ne HAMAS’ın çaresizliği ne de İhvan’ın yıkılmışlığı görünüyor ufukta. Hele de Din-i Mübin-i İslam için malıyla, canıyla bedel ödemiş HÜDA PAR, zalimlerin ve onların destekçilerinin en büyük korkusu. Yatıp kalkıp HÜDA PAR’ı konuşuyorlar. Belki uyuduklarında bile kâbus olarak HÜDA PAR’ı görüyorlar. Zira geçmişten bugüne, Milli Selamet Partisi de dâhil, İslam’a dair söylemleri bu kadar net bir şekilde dile getiren hiçbir parti olmadı, olamadı.
MHP’nin HÜDA PAR’la aynı çatı altında olması mı? Aman Allah’ım! Ne güzel de bölmüşlerdi hâlbuki. Ülkücüler Kürtleri hiç sevmiyordu, Kürtler de ülkücüleri(!). Yahu bunlar niye bir araya geldi ki?
HÜDA PAR ve Yeniden Refah’ın teklifleri Müslümanların canına can, İslam dışı hayvani bir yaşam sürdürmek isteyenlerin hüznüne hüzün kattı. Sadece ülke için demiyorum, Allah’ın izniyle önümüzdeki seçimlerden sonra dünya için her şey çok daha farklı olacak. Yeryüzü mazlumlarının yüzünün gülmesi, zalimlerin kahrolması duasıyla…