Ayıptır, Örtün!
Aile mahremiyeti önemli… Bir insanın kusurlarını gizlemek de keza… Allah Settar’dır; ayıpları, kusurları, hataları örter. Hatta kimisi için ahirette bile örter, kimseciklere ifşa etmez mahşer yerinde bile. Biz neden Allah’ın bu isminin bir aynası olmayalım ki?
Efendimiz(asv) “Bir kul bir başka kulu(n ayıbını) dünyada örterse, Allah da kıyamet günü onu(n ayıbını) örter.” buyurmuşlardır. (Müslim, Birr, 72) Bakınız hadis-i şerifte ‘kul’ diye geçiyor. Mümin veya kâfir fark etmiyor. Her kimin ayıbını örtersek bize sevap kazandırıp, Allah’ın bizim ayıplarımızı örtmesine vesile oluyor. Başkasının ayıbını örtmemiz, tabiri caizse Allah’ın örtüsünü üstümüze celp ediyor.
Başka bir hadis-i şerifte de “Bir ayıbı görünce örten kişi, sanki diri diri gömülmüş bir yavruyu kabirden çıkararak ona hayat vermiş gibi olur.” buyurulur. (Ebu Davud, Edeb, 38)
Bu kadar güzel müjdeler varken, ayıp araştırmanın ve yaymanın kötülüğü ayet ve hadislerde açıkça beyan edilmişken neden evimizin içindeki hemen her şey dışarı taşıyor? Eşlerimizin ayıplarını yaydığımız kişiler sorunumuza gerçekten çözüm olacaklar mı? Yoksa beş çayında, kurabiye tadında bir konuşmaya konu mu olacak anlattıklarımız?
Sorunumuzu anlattığımız kişi bizi dualarında mı anacak yoksa konu komşu hısım akraba arasında mı? Anlattığımız sorunlardan dolayı yüreğinin büyük bir kısmında hüzün mü duyacak yoksa kendisinde o sorunlar yok diye sevinmekle mi yetinecek? Sizin vesilenizle dua mı edecek yoksa “Falancanın böyle sıkıntıları varmış, çok üzüldüm.” diyerek sağda solda gıybet mi edecek?
Efendimiz(asv) saçını tararken kapı aralığından bir bedevi içeriye bakmış. Efendimiz(asv)’ı görünce de kaçmış. Sevgili Peygamberimiz arkasından bağırmış: “Seni önce görseydim gözünü oyardım.” Çünkü bedevi ancak böyle bir tehditten anlarmış.
Günümüze geldiğimizde kapı aralığına gerek kalmaksızın her şeyi bizzat kendimizin yaydığını, ev içindeki hallerimizi, hatta eşler arası özel meseleleri bile birilerine anlattığımız oluyor. Hâlbuki hadis-i şerifte eşler arası münasebetin kıyamet günü en büyük emanetlerden olduğu belirtilmiş. Bu en büyük emaneti zayi ettiğimiz için mahşer yerinde yüzümüz kızarmayacak mı?
Rabbim ayıp örtenlerden ve ayıbı örtülenlerden eylesin cümlemizi.