• DOLAR 34.547
  • EURO 36.015
  • ALTIN 3005.461
  • ...

Çocuk, babasına sormuş: “Arapça bilmiyorum, Kur’an okumamın ne faydası var?” Babası çocuğu sahile götürmüş, eline kirli ve delik bir kova vermiş. Kovayla su taşımasını istemiş. Çocuk denileni beş kere yapmış; ama kova bir türlü dolmamış. Sonunda çocuk babasına, “Bir anlamı yok, kova dolmuyor.” demiş. Babası “Dolmadı; ama değişikliği fark ettin mi?” deyince çocuk:

“Evet, kova temizlendi.” demiş.

Anlamasak da kalp kabımızı temizleyen bir ab-ı hayattır Kur’an. En güzel terapidir, en mükemmel şifadır. Dinlemesi ayrı, okuması ayrı, öğrenmesi ve öğretmesi ayrı güzeldir.

Rabbimiz “Biz Kur'an'dan öyle bir şey indiriyoruz ki, o müminler için bir şifa, bir rahmettir; zalimlerin ise sadece ziyanını arttırır.” (İsra, 82) buyurur.

Kur’an tastamam bir şifadır. Sadece Arapçasını okuyup mealini anlamadan da şifadır. Aksini iddia edenlere “Eczaneden aldığınız her ilacın prospektüsünü tam manasıyla anlıyor musun?” diye sorarız.

Birtakım Müslümanların “Haydi bu Ramazan sadece meal okuyalım.” şeklindeki söylemlerine bakmayın siz. Hepsinin içinde Kur’an’ın belagatine aç bir ruh vardır. Hem sadece meal okumak için neden Ramazan ayını bekliyorsunuz ki? Diğer aylarda yasak mı var?

Ramazan ayının özel bir maneviyatı var, insan kendini huzurlu hissediyor. Ramazan ayında Kur’an okumadığımız ya da okuyamadığımız günler olmuştur. Ramazanın huzuruna rağmen o günleri Kur’an okuduğumuz günlerle kıyasladığımızda aradaki farkı rahatlıkla görebiliriz.

Hem ne düşünüyorum biliyor musunuz? Bence insan ruhu Arapça biliyor. Birkaç uzman psikoloğa, “Bilinçaltımız yahut ruhumuz yabancı dil biliyor mudur?” diye sorduğumda zat-ı alileri cevap vermeye tenezzül etmediler ancak insan gerek kendi içinde gerekse başkalarında görüyor ki ruhumuz Kur’an’dan anlıyor.

Başlığa dönecek olursak… Kur’an’ın kendisi mi yoksa meali mi okunmalı? Kur’an bir meyve değil ki “Kabuğunu mu meyvesini mi yiyelim?” diyelim. Kur’an, Arapçası ve anlamıyla bir bütündür. Birinden biri eksik olursa elbette bir şeyler eksik kalır. Gönül ister ki hepimiz Arapça bilelim ve okuduğumuz anda anlayabilelim. Ancak bilmiyorsak da meal okumamız elbette ki okumamamızdan iyidir.

Kırık meal de Kur’an’ı zamanla anlayabileceğimiz çok güzel bir yöntem. Başta biraz zorlanıyorsunuz; ama sonra nerdeyse Arapça biliyor gibi anlamaya başlıyorsunuz. Bu hususta bize gereken, kelime mealli bir Kur’an-ı Kerim ve az da olsa sürekli okuma. Rabbim gönderdiği hayat kitabını hakkıyla okuyan ve anlayanlardan eylesin bizi.