Büyüyünce Ne Olacaksın?
Hamd âlemlerin Rabbine, salât ve selam da O’nun pak Rasûlüne olsun.
Küçükken en sık duyduğumuz sorulardan biridir “Büyüyünce ne olacaksın?” sorusu. Bu soruyu duyunca hemen içimizde bir telaş başlardı. Henüz karar vermemişsek aklımızdan en cazip meslekleri geçirir içlerinden birini söyleyiverirdik. “Doktor olacağım. Pilot, öğretmen ya da mühendis olacağım.” diye.
Bir dostum şöyle demişti: “Büyüklerimiz bu sorunun cevabını aldıktan sonra bize ‘Önce adam ol evladım!’ deseydi, herkes çocuğuna adam olmayı öğretseydi dünya bu halde olmazdı.”
Adam olmak mühim… Bugün ne çekiyorsak adam olmayan, olamayanların yüzünden çekiyoruz. Kendimiz de nefsimizi adam edememekten sıkıntı yaşıyoruz. Adam olmak, Âdem olmaktır. Ademlikten yani yokluktan kurtulmak, varlığa kavuşmak, ebedi cennetlere namzet olmaktır.
Adam olmak, işlediği her günahın ardından tövbe edebilmek, o günahı karşılaması için hayırlı işler yapmaktır. İblis gibi işlediği her günaha bir kılıf uydurmak değil.
Adam olmak, Hakk’a tabi olmak ve o hakkı insanlara tebliğ etmektir, canı pahasına bile olsa. İnsanların kurtuluşunu kendi canından üstün görmektir. Rabbimiz Yasin suresinde şehir dışından koşarak gelen ve “Elçilere uyun ey kavmim!” diyen Habib-i Neccar’dan ‘adam’ diye bahseder.
Adam olmak uyanık olmak, bütün uyanıkları uyandırmaya niyet etmek, nefsine hakim olmak, en azından olmaya çalışmak, nefsini şımartmak ve putlaştırmak yerine onunla yaşamayı öğrenmektir cennete kadar.
Adam demek, er demektir; erkek veya kadın fark etmez. Bundan yıllar önce müdavimi olduğum mescidin müezzini olan yaşlı amca “Askerlik nasıl gidiyor evlat!” demişti. Ben de “Ben asker değilim, kızlar asker olur mu amca?” deyince “Allah erinin kadını erkeği mi olur?” demişti. Vefat etmiştir, Rabbim mekânını Firdevs eylesin. Bir cümleyle ne de büyük bir hakikati öğretmişti o iki büklüm ihtiyar. Allah eri olarak yaşadığını bilmenin inanılmaz hafifliğini yaşatmıştı bana. Yakınıp ağladığım dertlerim bana adeta dost ve arkadaş olmuştu. Çünkü O’nun eri idim, Allah adamı olma yolunda idim.
Adam olmak, hiç değilse toplumda kabul gören şeylere tahammül etmektir, düşman olsan bile. Ancak bu ülkede adam olmayan, adamlığın kıyısından bile geçmeyen, kendisi gibi olmayanların inançlarını, kutsallarını aşağılayan bir zihniyet her zaman var olmuştur. Böyleleri ile adamlığı terazinin iki kefesine koysanız, adamlık bunları ağırlığı ile fırlatır atar.
Adam olmak, Allah’ın yarattıklarına şefkat, merhamet ve muhabbet beslemektir. Kadına, bitkiye, hayvana, yaşlıya, çocuğa, hasılı her bir mahluka. Rabbim hepimizi af ve adam eylesin.