• DOLAR 34.547
  • EURO 36.015
  • ALTIN 3005.461
  • ...

Hamd âlemlerin Rabbine, salât ve selam da O’nun pak Rasulüne olsun.

Yazıma aslında cevabını hepimizin bildiği bir soruyla başlamak istiyorum: Ahlaksızlık, fuhuş, çarpık ilişkiler eskiden de var mıydı? Yoksa yeni mi icat edildi?

Efendim, malumunuz bahsi geçen kötülükler ve hemen her kötülük eskiden beri vardı ancak bu kadar alenen, adeta pazarlanarak, özendirilerek yapılmazdı hepsi o! Komşularımızdan ahlaksızlık yapan olursa bu kulaktan kulağa yayılırdı, sokaktan sokağa, ekrandan dünyaya değil. Hem yaptığı ahlaksızlık sonunda çocuğu olacak olan kişi utancından ne yapacağını şaşırır hatta bazen o masum yavruya kıyardı.

Şimdi ise zina edebildiği için Allah’a şükreden birtakım yaratıklar peyda oldu ya da olduruldu. Malum programdaki malum kısımda kadınlara yasak aşk(!)larıyla övünmeleri, erkeklere de o zinanın meyvesini sahiplenmeleri gerektiği öğretiliyor. Kadın “Çocuk senden değil, başkasından!” diyor. Adam “Çocuğu vermem!” diyor. Tek derdi bu yani. Kadın en büyük günahlardan birini işlemiş, “Allah’ıma şükür!” diyor. İnanılır gibi değil! Hamdolsun toplumumuz bunlara pabuç bırakacak kadar alçak değil ancak gizli gizli haram işleyenlere bir cesaret sebebidir bütün bunlar.

Bilirsiniz bazı üniversitelerde çan eğrisi sistemi vardır. Sınavlarda genel ortalamaya göre bir geçme puanı belirlenir ve en iyi notu siz almışsanız (örneğin 50 puanla bile) o dersi AA ile geçebilirsiniz. İnsanların çoğu ahirette de çan eğrisi olduğunu düşünüyor. “Herkes neler neler yapıyor, ben şu işi yapmışım çok mu? Allah beni affeder.” diyor. Bahsettiğimiz programlar, insanların haramdan kurtulma isteklerinin önüne geçiyor ve insanları harama teşvik ediyor.

Malum program hakkında ne olmasını bekliyorsunuz? Programa ceza verilmesini mi? Kanalın birkaç saat ya da birkaç gün karartılmasını mı? (En büyük beklenti olarak) programın sona ermesini mi? Sona erse ne olacak? Kapatılan partiler gibi başka bir adla ve hatta aynı sunucu ile yeniden başlamayacak mı? Geçen yıllarda, aile yarışması adı altında tiyatrocuların oynatıldığı ve ahlaksızca sözler sarf edilen bir yarışma programı yayından kaldırılmıştı. Sonra aynı yarışma, sadece adı değiştirilerek görevine kaldığı yerden devam etti.

Ülkedeki birçok kuruluş gibi RTÜK’ün de dış mihrakların elinde olduğunu düşünmemek elde değil. RTÜK bu tür programlar daha başlamadan “Kardeşim! Böyle bir program ilerde sıkıntıya sebep olur.” deyip yayınlara baştan engel koymuyor. RTÜK derin bir uykuda ya da sarhoşlukta. Bilmiyor ki cephedeki asker ne ise kendisi de odur. Asker vatanı somut düşmandan korur, RTÜK ise vatanı maneviyata saldıran düşmanlardan korumalıdır.

TV programlarında ailecek izlenecek reklam bile kalmamış artık. RTÜK bunu görmezden geliyor. Asmaya, kesmeye, vurmaya, kırmaya, zinaya, teröre alıştırılıyoruz kare kare… İzlenen her bir kare, bu ülkenin huzursuzluğuna atılmış bir adım demektir. Temennimiz ve duamız, yetkililerin vicdan alarmlarının tez zamanda çalmasıdır. Vesselam.