• DOLAR 34.621
  • EURO 36.187
  • ALTIN 2904.546
  • ...

Salat ve selam Eşref-i Mahlûkat Hz. Ahmed`e, âl ve ashabına olsun…

Haber atlaması yapmamışsanız geçen hafta bir gazetede ve aynı gazetenin web sayfasında “RTÜK, Hizbullah`ın TV`sine onay verdi” başlıklı haberi kaçırmamışsınızdır. Habere göre şu an kurulma aşamasında olan bir televizyon kanalı Hizbullah`ınmış ve hatta RTÜK de onay vermiş.

Yaptığımız ufak bir araştırmayla bahsi geçen kurumun güvenlik belgesini alarak ve yasal prosedürü tamamlayarak yayına geçmek için gerekli başvuruları yaptığını ve şu an itibariyle olumlu-olumsuz bir cevap almadıklarını öğrenmiş olduk.

Söz konusu haber yalan taraflarıyla devenin boynu gibiydi. Düzeltilecek, yalan taraflarını doğrulatacak bir yanı yoktu. Hizbullah`ın TV`si olması mı dersiniz, iznin çıkması mı dersiniz, haber kaynağının kendisi mi dersiniz..! Baktık doğru tarafı yok biz de haberin kendi içindeki çelişkilerle uğraşmaktansa kendi haber kaynaklarımızdan sizi bilgilendirelim istedik.

Öncelikle bir müddettir bazı yayın kuruluşlarının ısrarla Hizbullah ile ilintilendirilmeye çalışıldığını biliyorsunuzdur. Bunun dayanaklı tek kaynağı da istihbarattır. Ötesi kulaktan kulağa yayılan, her duyduğuna sazan gibi atlayanlardır. Ki “Her duyduğunu söylemen sana yalan olarak yeter” hadisinde bu garabetin esrarını çözümleyebiliyoruz. İstihbarata gelince; bazı yayın kuruluşlarının Hizbullah`ın tekelinde olduğunu iddia ederken tek kaynağı evhamlardır. Sanıyor musunuz ki ellerinde Hizbullah ile bağlantılı olduğuna dair bir belge, somut bir kırıntı vs. vs olsaydı şu an yayın hayatına devam edebilirdi..! (Çok özürle) onlar Hizbullah bildiklerinin sümüğünü sildiği peçeteye örgüt üyeliğinden az ceza vermezler. Peki bu evhamları nerden kaynaklanıyor? En büyük evham kaynakları isimler. Hizbullah`tan cezaevinde yatmış herkesin girişimini Hizbullah örgütüne matuf kılıyorlar. Market açıyor, Hizbullah`ın marketi.. ticaret yapıyor, Hizbullah`ın şirketi.. radyoda çalışıyor, Hizbullah`ın radyosu.. gazetede dağıtımcılık yapıyor, Hizbullah`ın gazetesi..! yeter artık! Hasbel kader yakalanmış değil, farz edin Hizbullah iken yakalanmış ceza yatmış çıkmış da olsa bu böyle devam edecekse asın gitsin. Ama ırkçı kafa, insanları yaşadığı müddetçe cezalandırıyor, baskı kuruyor. İşte bu kafa yapısına yatkın olan medya grupları da bunu kendilerine tevdi edilen görev gereği gündemde tutuyor.

Söz konusu haberi servis eden muh(a)bir ve yerel müdürleriyle ilgili kurumun yetkilileri görüşünce ve yalanları yüzlerine vurulunca kem küm dolu özürler havada uçuşmuş. *

İlgili kurum, noter tasdikli bir tekzip yazısı yollamış. Yine haber kaynaklarımızın bildirdiğine göre ilgili kurum, söz konusu gazete 3 gün içinde tekzip yazısını yayımlamazsa hem İlan Kurumuna hem de savcılığa şikayette bulunarak işin takipçisi olacakmış. Ben aynı haberde iftiraya maruz kalan diğer yayın kurumlarına da bu işin takipçileri olmalarını tavsiye ederim.

Bu asırda biliyorsunuz eski asırların kafa yapısı ve eylemleri kınanır, kabul görmez. Kendi zamanlarında kabul gören ama bu çağda şiddetle dışlanan kölelik, kadının pozisyonu, gladyatörlük vb. şeylerden bugün utanç duyuluyorsa gelecekte bugün uygulanan politikaları ve yaklaşımları da sorgulayacak ve utanç duyacaklar. Diyecekler ki; “Vay be! Falan zamanda çağın modernistleri olarak kendilerini anlatanlar Hizbullahçı, dinci.. diye insanları tahkir ediyormuş”. Nasıl bugün biz, insanların bazılarından bazılarını kendilerine köle yapmalarını anlamıyorsak, gelecek nesiller de insanların fikirlerini insanları ezmede kullananları kınayacak, levm edecek. Bundan kurtulmanın yolu doğru zamanda doğru yerde konum almaktır. RTÜK`ün yalanladığı o bağnaz haberi yapanlar, servis edenler, yer verenler… bu levmin muhatabı olacaktır.

Hizbullah`ın değil, bütün Müslümanların hizmetinde olduklarını söyleyen ve bu söylemlerinde son derece samimi olanların söz konusu haberden önce “Böyle haber yapmayın” diye insanca uyarmalarına rağmen insanlıktan anlamayanlar doğruya gelmedikçe tarihin kara sayfalarında isimlerini kömürle yazdırtacaklar. Hizbullah`ın değil tüm Müslümanların malı olan bu kurumlar velev ki, Hizbullah`ın dahi olsa bu muameleyi hak eder mi?

*Söz konusu muh(a)bir, haberden sonra kemlü kümlü özründe aynen şöyle demiştir: “Ben de Müslümanım. Eşim başörtülü. Günde 4 vakit namaz kılıyorum. Sabah namazı hariç..” Haber kaynaklarımızdan aldığımız bilgiye göre bu dipnotu da düştük….