• DOLAR 34.544
  • EURO 36.067
  • ALTIN 2991.58
  • ...

Yakın tarihin gerçeklerindendir ki PKK ve diğer Marksist-Leninist Kürt gruplar, Medrese Mollalarından Kürtçülüğü aldı.

İnançsızlık ve Fısk, Kürt toplumuna bugünkü kadar musallat olmadığı yakın dönemde Medrese Mollaları Kürtçülük ile çok daha haşir neşirdi. (Tabi genelleme yaparak, tüm mollaları aynı kefeye koymuyoruz. Zira ilim ve ameli ile kendini ispat etmiş, halkına kayda değer hizmetleri olmuş mollalar, medrese müderrisleri ve âlimler tenzih edilmektedir.) Marksist-Leninist Kürt Grupların güçlendikçe Kürtçülük piyasasına girmeleri ve mollaları bu alanın dışına atmaları kanımca Allah`ın bir lutfu oldu. Bu noktada mollaların elinden alınan Kürtçülük, Kürt Halkı arasında dinin yozlaşmasına da engel oldu.

Aslında PKK ve sair emsal örgütler “Kürtçülük yapmak size mi kaldı?” dediği mollaların elinden Kürtçülük yapmayı almakla Kürt İslam senteziyle başlayacak olan yozlaşmanın önüne geçtiler.  Mollaların kerhen de olsa Kürtçülük yapmaktan el etek çektirilmesi ile bu tehlikeyi yaşamadığımız için bir uçurumun kenarından nasıl da dönmüş olduğumuzu fazla idrak edemiyoruz galiba. Biraz olsun duygudaşlık yapabilmek için bir misal üzerinden anlatmaya çalışayım. Türk İslam sentezi ile Türklerin veya Türkçülüğün değil İslamın nasıl yozlaştırıldığını hepimiz galiba itiraf ederiz. Dayandığım bir bilgi ile değil, sadece gözlemlerimle şöyle bir şey demek istiyorum: Kürtler arasında ya inançlı ya inançsız iki kısım olageldi. Ortası fazlaca olmadı, olanlar da kaideyi bozmayan istisna hükmünde kaldı. İslam bu nedenle pak ve öz halini Kürt toplumunda koruyabildi. Buna galiba itiraz etmeyeceksiniz. İşte bunun nedenlerinden sadece bir tanesi de (Allah`a hamd) Kürt İslam sentezi boyutlarına kavuş-a-madan Kürtçülüğü bölge inançsızlarının üstlenmesi oldu.

Burada arife tarif babından olacak, ama ara bir parantezde şu notu düşelim. Kürtlerin vaziyetiyle geçtiğimiz hafta değindiğimiz şekilde alaka kurmayı ayrı; Kürtçülük yapmayı ise birbirinden ayrı kavramlar olarak ele alıyorum. Şuna da dikkat çekmek gerektiğine inanıyorum; Kürtlerin ahvaliyle siyaseten ve hatta inanç boyutunda alaka kuranlar da bunu Kürt oldukları için değil; Bir Halkı içindeki beyinsizlere teslim etmemek, Bir Halkın kaderini inançsızların eline vermemek için alakalı olmalıdırlar. Böyle bir mantık ve strateji ile Kürt siyasi sahnesine adım atılmalıdır. Allah korusun Kürt olunduğu için bu kulvarda koşulmaya başlanırsa, halde değil, ama birkaç nesil sonra Kürtlerin Elijah Muhammedleri ortaya çıkacaktır. (Elijah Muhammed ve Malcolm X tanımlaması üzerinden ilerde buraya inşallah döneceğiz)

Dolayısıyla Müslümanlara hali gözeterek değil gelecek nesillerin sıhhatini de göz önünde bulunduracak bir sorumluluk düşmektedir. Bizim bugün atacağımız adımların, geliştireceğimiz söylemlerin gelecek nesillere nasıl yansıyacağını, onları nasıl şekillendireceğini göz ardı edemeyiz. Burada ağır bir sorumluluk ortaya çıkmaktadır. İp üzerinde yürüyen cambazdan daha ziyade dengeler gözetilmeli. Yine diyorum; Müslümanlar elbet Kürt Toplumunun sorunlarına, ahvaline, sosyal dokusuna eğilmeli ve beyinsizlerine meydanı bırakmamalı. Bunu yaparken diğer kavim ve toplumlara da empati yapılarak kuşatıcılığına halel gelmemeli. Unutmamalıyız ki, “Kuşatıcılık” ve “Evrensellik” bu dinin genlerinde vardır.

Din, hiçbir şeyle sentezlenmeye gelmez. Kabbala ile sentezlenmiş Yahudilik, Roma Tanrılarıyla sentezlenmiş Hristiyanlık, beşeriyet için bozulmuş sütün zehir olmuş hali olmadı mı? Dini ırk ile sentezlemek de farklı bir zehir ortaya çıkarmayacaktır. Allah Resulu (asv) Arap idi ama Araplığının öne çıktığı bir yer gösterin. Öyle olsaydı Âlemlere Rahmet olur muydu? Kürtler bir âlem, Türkler bir âlem, Zazalar bir âlem. Ama O (asv) tüm âlemlere rahmet. O halde O`nun (asv) davasına mensup olanlar da Âlemlere Rahmet`in tecellisini icra etmelidir. Hz. Peygamber Arap toplumundan çıktı, ama bütün beşeriyete şümul bir dava ihdas etti. Bunu bizler de becerebiliriz. Bazı Kürdi yazarların yazılarında okudum. Şöyle bir önermeleri var: “Madem çoğunluğunuz Kürd ve Kürdistan`da güçlüsünüz o halde Kürtçülük yapmalısınız.”

Doğru önerme midir? Cevabı şu önermede; Allah Resulu madem Araptı. Ona destek veren Muhacir ve Ensar Araptı. O halde Arapçılık yapmalıydı?

Ya da şu önerme: Doktorlar beyaz önlük giyer. O halde her beyaz önlük giyen doktor olmalıdır. Yoksa beyaz önlüğünü çıkarsın atsın.

SELAM VE DUA İLE