• DOLAR 34.605
  • EURO 36.525
  • ALTIN 2920.618
  • ...

Salât ve Selam Efendimiz Hz. Muhammed`e olsun.

Erdoğan, Ramazan ayında “Ramazan Ayı bitsin, görürsünüz gününüzü” manasında açıklamayla artan asker ölümlerine tepki göstermişti. Ardından bazı hükümet yetkilileri de onu destekler nitelikte “Hiç bir şeyin eskisi gibi olmayacağı, terörle mücadelede yeni bir dönemin başlayacağı…” yönünde açıklamalarda bulundular. Ne kadar ağa takıldı bilmiyorum, büyük baklayı Erdoğan, Ramazan Ayının son günlerinde ağzından kaçırdı: Süper Vali geliyor.

Kendisini sağda tanımlayanlar, muhafazakâr takılanlar devletin “terörle mücadelesinde” hep devletten daha çok devletçilik yapagelmişler, halkı değil devleti terörden koruma refleksi göstermişlerdir. Özal`ın getirdiği Koruculuk sistemi, DGM`lerin levhasını tekrar asması, Terörle Mücadele Yasalarını dizayn etmesi gibi uygulamalar bugün Ergenekon`dan yargılananların zamanında en çok istismar ettikleri hususlardı. Sağ Partilerin Terörle Mücadelede yürürlüğe koydukları politikalar terörle değil Halkla Mücadele`de 28 Şubattan sonra ise Müslümanlarla Mücadele`de kullanıldı. Turgut Özal yapı olarak insanlara zulmetmeye hevesli veya zulüm görmelerine kayıtsız kalacak biri değildi. Lâkin onun dehası uygulamalar,  90`ların zulüm mekanizmasına dönüştürüldü. Erdoğan için de aynı şeyi düşünüyorum. 90`larda Özal`ın bahsettiği Kürtçeyi serbest bırakma, Askeri siyasetin dışına itme, insanlara haklarını verme… gibi söylemleri o hayata geçirdi. Şu ana kadar Erdoğan`ı (siyaseten) Özal`dan ayıran en büyük farklardan biri olarak “terörle mücadeledeki” anlayışını gösteriyordum. Belki bu şartların koyduğu bir fark idi veya Özal`ın hayata geçirmeye imkân bulamadığı bir fark idi. Ama neticede Erdoğan`ın bölgeye yaklaşımları daha serinkanlı gibiydi. Fakat art arda yapılan saldırılarda insanları galeyana getirecek rakamlarda cenazeler artınca “Erdoğan serinkanlılığını kayıp mı ediyor?” sorusu akla gelmiyor değil. Polis Özel Harekâtın tekrar bölgeye sokulacak olması, Olağanüstü Hal valiliğine denk Süper Vali, “Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak” gibi söylemler 90`lara geri dönüşü mü getirecek diye sormadan edemiyor insan?

Böyle bir şey olursa kim kaybeder? Herkes tabiî ki! Ama en çok Erdoğan kaybeder. Ki bunu isteyenler o saldırıların failleridir. Allah`a şükür ne AKP`ciyiz ne Erdoğancı.. ancak yiğidi öldürsen de hakkını yemeyeceksin. Erdoğan çok alanda başarılı işler yapmakla beraber halkı bir avuç elit laiklerin elinden kurtarması, nefes aldırtması inkâr edilmemelidir.

“Şimdi hırsızın hiç mi suçu yok” faslına gelelim. Avrupa`da suç sayılan bir ibareyle fasıl başı yapalım: “Sosyalistten bozma demokrat kırmaları olmasaydı bölgede hayat daha güzel olacaktı”

Bunlar halkına hain insanlar. Zira bu halka -şu niyetle bu niyetle neyse- bazı hakları verildikçe bunlar azdılar. Zira Kürtlere baskılar eksiye geçtikçe “Nasıl olur canım? Ne güzel zulmediyordunuz Kürd Halkına. Siz zulmettikçe biz tavan yapıyorduk. Sizden kaçan bize geliyordu. Şantiyelerimizin vanasını kapatmanın ne manası vardı?” moduna girdiler. Kandan beslenmek diye meşhur bir söylem var ya. Bir gömleğin tam bedene oturması gibi bu söz onlara oturuyor. Halkı kendilerine taban yapıp halkın sırtında yükselen bölgenin baş belası bu kesimler bölge halkı huzura kavuştukça gemi rahatsız oldular.

Bölge insanının çok iyi bildiği bir politikalarından örnekle meramı tamama erdireyim. Bunlar 90`larda yakalanıp emniyette veya jandarmada gözaltına alınınca okuldan, mahalleden partiyle hiç alakası olmayan, kendi halinde sade vatandaşların ismini verir, örgüt faaliyetlerini onların üstüne yığarlardı. Serinkanlı davranmayı 90 yıldır öğrenememiş olan devlet de bu kişileri toplar, işkence eder sonra da cezaevine tıkardı. Cezaevine vatandaş giren bu insanlar örgüt militanı çıkardı. İşte aynı mantıkla saldırılar düzenlemekteler ki devlet de onlara vurayım derken arada halkı çekebilsinler. Kendileri keyf çayı içecekler diye gözyaşında çay demlemekteler. Bunun adı halkına ihanet etmek değildir de nedir? Ki indimde onlar için kullanabileceğim en hafif terimdir.

Bayramın ilk gününde yazıyorum bu yazıyı. Bakalım bayram bitince Erdoğan`ın yeni icraatları nasıl olacak? Çirkin yüzü iyice afişe olanların kucağına atacak mı bu halkı? Bunu göreceğiz. Şahsen bunu ummuyor, en azından halkı ayırt edecek politikalar gütmesini bekliyorum. Kandan beslenenlerin vanasını kapatmayı akıl eder(ler) inşallah.

Bu arada Abdulkadir Turan Hocama geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Rabbim inşallah kendisi hakkında kefaret etsin. Kendisini dualarımızda yâd edeceğiz inşallah.

SELAM VE DUA İLE