• DOLAR 34.55
  • EURO 36.015
  • ALTIN 3006.52
  • ...

Şehidlerin komutanı, muvahhidlerin imamı Hz. Mustafa`ya selat ve selam olsun.

Yüksekova`daki olaylar ve neticesinde Ubeydullah kardeşimizin şehadeti, bir gün sonra taziye ve yas için ilçeye giden misafirlerin taşlanması…

Karakolda doğru söyler, mahkemede şaşar misali Diyarbakır`da kınayıp Yüksekova`da yüksekten atan BDP`li siyasetçiler…

Taraf Gazetesine verdiği röportajda; “İçimizdeki çeteleşme” diyerek başka bir olay üzerinden örgütlerinin içyapısını faş eden yılanın en karası… 90`lı yıllarda “Bunlar bir avuç sofiktir. İki günde tüm Kürdistan`da temizleriz” denilerek iştahlandırılan, dayılarıyla el ele Kürdistan`a kan ağlatan minyatür piyon…

Kıblesi TV kanalı olan, sünnetsiz, oruçsuz, Kitaba yabancı, halkına hain güruh...

Ah çekiyorum, içim acıyor; keşke karşımdaki zerre miskal erkek olsa, yiğit olsa, mert olsa...

Bu kadar mı akıldan uzak olunur? Bu kadar mı insanlık libası sökük olunur? Bu kadar mı ahlaksız olunur? 2006 yılından sonra her fırsatta taşladılar, yaktılar, yıktılar. Nihayet bir azizimizi şehid etmeye işi götürdüler. Bu yaptıkları kimin işine yarıyor? Kim bundan kazançlı çıkıyor? Zihinlerimizdeki mahzuf cevap ile o zaman bu saatten sonra onları Kontra Pkk ilan etmek abes mi olacak? Evet, onlar, bu halkın menfaatlerinin önüne geçmek için, bu coğrafya zarar etsin diye, bu coğrafyanın insanı rahata ve huzura kavuşmasın diye kontra atak yapanların piyonudur, maşasıdır. Bunlar çakma devrimci, sahte gerilla, Kontra PKK`dır...

90`lı yıllarda fasıkları ve hainleri muvahhidlerin önünde zelil eden Allah buna yine muktedirdir. Ama bu hareket birlikteliği ile sağlanacak bir şeydir. Nitekim Allah`ın yardımı da bazı şartların oluşmasına bağlıdır. Eğer bizler, bize telkin edilenlere kulak verir ve büyüklerimizin tavsiyeleri ile hareket birlikteliği sağlarsak ezik taraf olmayız. İnanın onların bir tekbirlik canı vardır. En son Yüksekova`da da gördük, bir tekbirle onlarca çakal kuyruklarını kıstırıp kaçıştı.

Birbirimizin aklına güveneceğiz. İtaati unutmayacağız. Bizim içimiz ağlıyorsa, ciğerlerimiz kan ağlıyorsa bilin ki, davasının evladı… Hz. Zekeriya`nın (as) bir çiçek gibi büyüttüğü Meryem`i gibi gören, yüreği davasına titreyen öncülerimiz daha beter üzülmekte, yanmaktadır. Biz onlardan daha mı çok dava endişesi içindeyiz? Onlardan daha mı çok Ubeydullah`a ağladık? Bence Hayır! O halde kulaklarımız onların sesinde olacak, gözlerimiz işaret edecekleri şehadet parmaklarına bakacak. Otur mu dediler, oturacağız... Kalkın mı dediler, kalkacağız. Ama hep beraber, fire vermeden. Aksi davrananları kendi aramızda eriterek. Oturulacak yerde kalkan olursa, kalkacak yerde oturan olursa, bunu samimiyetiyle dahi yapsa karşısında ilk kimi bulacağı bellidir.

Zira bu hareket birliği bu mümtaz camiayı eşkıyalardan ayıran sosyal özelliklerden biridir. Her tarafta ayak takımı saldırınca, başındakiler “Bizim haberimiz yok, bizden habersiz yapılmıştır” demekteler. Kimse hakkımızda “Başlarına buyruk hareket ediyorlar, tıpkı o eşkıyalar gibi…” dedirtme hakkına sahip değildir.

Beklemeli ve sabretmeliyiz. Onlar sabrımızda kahrolacaklar. Oturacaksak oturmaya sabır, kalkacaksak kalkmaya sabır. Ama her halükarda sabır. Bizim itaatten ve sabırdan başka işimiz yok. İşin bize düşen tarafı olursa o da baş göz üstüne olacaktır. Bu vesileyle ben, benim için çok aziz olan, imanlarına, samimiyetlerine ve dava endişelerine şahidlik yapabileceklerim adına ruhumla diyorum; “Eğer bize yapabileceğimiz bir husus düşerse her şeyimizle hazırız. Kızıldeniz`i gösterseler içinde kayboluncaya kadar ardına bakmadan ilerlemeye sahabe kararlığıyla varız. Biz payımıza düşen her acıya, davamıza, bir kardeşimize gelecek her zarara siper olmaya talibiz. Sakın hesabınızı yaparken bizden gelecek tepkiyi ihtimaller arasına sokmayın. Siz yapmanız gerekene bakın. Sonra Allah`ı birleyen şehadet parmağınızla işareti verin. Ben işaret verirsem havada kalır mı, demeyin. Her şeylerini davasına adamış bu topluluk, Wallahi size itaat etmekle yüzlerinizi aydınlık kılacaktır. Siz söyleyin yeter!”

Bu, manevi ve Muhammedi erler adına ilhamını sahabeden almış bir çağrıdır. İtaatimizi teslim edip bundan önce olduğu gibi bundan sonra da kafilenin güzergâhını çizmede verilmiş bir vekâlettir. İnanıyoruz ki bu kervanın başındakiler bizi İslam`ın sahillerine ulaştırıp Muhammedi gemiye bindirecektir. İş bu yazı da binlerce yiğit adına bu vekâletin bir örneğidir. Makamına teslim ile...!

Kardeşim, Azizim, Ciğerim Ubeydullah`ın da şehadetini tebrik ederim. Rabbim, şehidlerimizi şefaatçilerimiz kılsın. Kanlarını davamız için bereketli yapsın. Rabbim, bizlere de şehadetin baldan tatlı şerbetinden içmeyi nasip etsin.

SELAM VE DUA İLE