• DOLAR 34.7
  • EURO 36.773
  • ALTIN 2961.825
  • ...

HDP'li belediyelerin miras bıraktıkları bir gençlik merkezleri projesi vardı. Neredeyse her mahalleye bir tane gençlik merkezi kurup çok yoğun etkinlikler düzenlerlerdi.

Dışarıdan bakıldığında güzel bir hizmet gibi görünen bu proje, neticede gençlerin yetişmesine, sosyalleşmesine katkı  sunmakta idi. Ancak gel gör ki kazın ayağı göründüğü gibi değil.

Özellikle yeni neslin ahlaksızlaştırılması, milli, manevi değerlerinden uzaklaştırılması projesinin belki de en önemli saç ayağını bu merkezler oluşturmaktaydı.
Bu mekânlarda kızlı erkekli karma programlar yapılır, müzik ve eğlenceler düzenlenir, kız ve erkeklerin baş başa kalması sağlanarak halvetgaha dönüştürülürdü. Oraya takılan gençlerde ne akıl, ne değer, ne ahlak kalır, her türlü erdemden üryan bir şekilde zevk u sefa makinasına dönüşürlerdi.

Bununla beraber birer cevher olan bu çocuklarımız hamasi/milli söylem ve müziklerle örgütsel devşirmeye tabi tutularak çok kısa bir sürede dağa çıkarılırlardı.
Bu kısır döngü, yıllarca düzenli bir çark gibi dönüp durdu. Hendek/çukur çatışmalarında ölen 7 bin canımız buralardan devşirildi.
Gel zaman git zaman, devran nihayet değişti. Bu belediyeler HDP'den alınarak kurtarıcı vasıflı kayyumlara devredildi.

Şimdi o çark aynen devam etmektedir. Ancak arada bir fark vardır; sadece Kurdi-milli-hamasi söylemler müfredattan çıkarılmıştır. Geriye kalan işlevler aynen devam etmektedir.

Nasıl ki HDP, ideolojik amaçlı buraları kullanıyor, önce gençlerin ruhunu her turlu dini, milli, ahlaki değerden boşaltıp, kolunu kanadını kırıp savunmasız bir halde bıraktıktan sonra her turlu ajitasyona açık bırakıyor idiyse; bugün de kayyumlar aynı işi görmekte ve yeni neslimizi heba etmektedirler.

Söylenti ve iddialar çok vahimdir. Bizim imkân ve kaynaklarımızla kendi çocuklarımızı gözlerimizin önünde yok ediyorlar. O gençlik merkezleri, ciğerparelerimizi, geleceğimizi, mirasımızı çalıp götürmektedir. Bize ait olmayan, bize ve geleceğimize, kültür ve inancımıza sahip çıkmayan, kendini inkâr eden bir nesil yola koyulmaya çalışılıyor.

Gençlik merkezleri, günah ve ahlaksızlık evlerine dönüştürülmüştür. Bir sağlık müdürlüğü yetkilisinin; AİDS virüsünün artış hızı %500'e yükselmiştir şeklindeki beyanı beni dehşete düşürdü. Bu gidişin nereye varacağını hiç birimiz kestiremiyoruz.

Çok daha vahim iddialar da vardır. Bunları da zamanı gelince yazacağım inşallah. Bugün kayyumlar, hizmet edip şehirleri yaşanılır hale getirme vazifesini yeni nesli heba etme şeklinde algılamaktadırlar.

Bu işin içişleri bakanlığı ile bir alakasının olmadığını bilmem söylemeye gerek var mıdır? HDP'nin uyguladığı proje ile bugün uygulanan projenin bir birinin tamamlayıcısı olduğunu söylemeye gerek bile görmüyorum.

Dindar nesil yetiştireceğiz diye yola çıkanlar, bizde nesil diye bir şey bırakmadılar. Biz yüksek sesle; Allah için dindar nesil yetiştirmekten vazgeçin, diye bağırmaya devam edeceğiz.