• DOLAR 34.944
  • EURO 36.745
  • ALTIN 2979.98
  • ...

Bu ülkede karanlığa çalışan odaklar bugünlerde büyük bir panik içindedirler. Kürt meselesini ve doğal olarak da kardeşliği çıkmaz sokağa mahkum edenler ve bunun üzerinden memleketi ırkçılık ve düşmanlık girdabına sokanlar, yüz yıllık projelerinin afişe olmasından ve akamete uğramasından iyice korkar hale geldiler. Çünkü geleceğin siyasi aktörü ve bütün kirli projeleri gün yüzüne çıkaracak HÜDA PAR’ın yıllar süren bütün engellemelere rağmen siyasette özgül ağırlığı artıyor.

Kürt meselesi deyip te geçmeyin. Söz konusu olan, sadece Kürtler değil. İç politikası, dış politikası, siyasi paradigmaları, devlet anlayışı, tüm dengeleri ile Türkiye’de var olan her şeydir. Yani Türkleri, Kürtleri, Arapları, Lazları, Çerkezleri, Gürcüleri ile; aynı zamanda laikleri, Müslümanları, Kemalistleri, ulusalcıları, milliyetçileri, Avrasyacıları, NATO’cuları ve diğer herkesi yakından ilgilendiren bir konu bu.

Kilit taşı gibi, bütün mekanizmanın anahtarı Kürt meselesidir. Realitelerin ortaya çıkması ile birlikte kilit taşı düşecek ve bütün mekanizma çökecektir anlayacağınız. “Kürt Siyasal Hareketi” diye PR çalışmasını yapanlar ile bu çalışmaya konu olan yapılanmalara dikkat etmek gerekir. Ve bunlar üzerinden Kürtlerin omuzuna yüklenmeye çalışılan “bölücülük” kandırmacasından kimin kazandığını, kimin kaybettiğini, hangi küresel projelere hayat verildiğini görecek gözlere bu toplum kavuştuğunda memlekette sorunlar da çözülmeye başlayacaktır.

Kürt Meselesi aslında bir kardeşliğin tesisi meselesidir. Kürtlere bölücülük ve teröristlik zorla dayatılıyor. Kürt toplumunu ısrarla HDP’den veya PKK’den ibaret görenler ve bunun PR çalışmasını yapanlar, Kürtlere bölücülüğü de zorla dayatanlardır. Bölücülük paranoyası devletin bekasını ırkçılığa endeksleyenler tarafından hep canlı tutuluyor. Bu paranoya aynı zamanda Kemalizm için de ab-ı hayattır. Dolayısıyla devletin küçük kalmasını, zayıf kalmasını, statükoculuğun elinde can çekişmesini isteyenler bölünme paranoyasını özene bezene canlı tutuyorlar. Kardeşliğin, büyümenin ve fiili anlamda bölgede aktör olmanın anahtarı olacak olan adım, memleketi bu paranoyadan kurtarmak, ana dilin önünü açmak ve Kürtler eşittir PKK anlayışının sona erdirilerek ülkenin asli kurucusu haline getirmektir.

Memlekette savaş baronlarının hegemonyası vardır. Bir kere bunun deşifre edilmesi lazımdır. Bu savaş baronları memlekete Türk ırkçılığını dayattığı gibi Kürtlerin sırtına da zorla teröristlik abasını giydirmeye çalışıyor. Kardeşliğin tesis edilememesinin, ırkçılığın, ötekileştirmenin, kin ve düşmanlığın bu memlekette geçer akçe haline gelmesinin tılsımı budur. Yani bu savaş baronları ülkenin küçük kalmasını, daha da küçülmesini, büyüyüp gelişmek yerine hep bir biri ile uğraşmasını anayasal güvence altına almışlar.

HÜDA PAR büyüyüp asırlık kirli ilişkileri deşifre ettikçe savaş baronlarının uykusu kaçıyor elbet. Daha da uykusuz kalacaklarını biliyorlar. Hırçınlıkları bu nedenledir. Ateş çemberini hep birlikte kırmalıyız. Savaş baronlarına bu memlekette uyku haram olmalıdır. Bu haramiler suyumuzdan içmemeli, havamızdan solumamalıdırlar.