Meyve veren ağacın taş atanı çoktur
İttihad-ül Ulema Wel Medaris isimli Alimler ve Medreseler Birliğini duymuşsunuz. Kısa adıyla İTTİHAD yani. Diyarbakır’da “7.Uluslararası Alimler Buluşması”nı gerçekleştirdi. Uluslararası çapta bu kadar geniş ve üst düzey katılımlı bir organizasyon gerçekleştirmek doğrusu iftihar edilecek bir durumdur. Başta Diyarbakır olmak üzere coğrafyamız ve İslam ümmetinin mevcut konjonktürel durumu, yaşanan sorunlar, bu sorunların çözüm yolları, İslam ümmetinin yaşadığı siyasi ve sosyal ayrılıklar ile ihtilaflar muvacehesinde bir değerlendirme yapıldığında bu programın ifade ettiği özgül ağırlığının sanılandan çok daha büyük olduğunu görmek zor değildir.
İslam dünyasının yaşadığı ihtilaf ve ayrılıklara meydan okurcasına neredeyse bütün İslam ülkelerinden katılımcı olması, buluşmanın en anlamlı kısmıydı belki de. Yine hem ümmetsel anlamda hem de ciddi sorunlar yaşayan halklar ve ülkeler özelinde meselelerin ele alınması ve çözüm önerilerinin ortaya konulması, doğrusu geleceğe dair büyük bir ümit ortaya koydu.
İslam ümmetinin birlik ve beraberliğinin yeniden tesis edilmesinden ihtilafların çözümüne ve İslam medeniyetine olan ihtiyaca dair genel ihtiyaçların yanı sıra bu sorunlar ve ihtilaflar döneminde alimlerin üzerine düşen sorumlulukların cesurca ortaya konulması programa büyük anlam kattı. Bununla birlikte Afganistan’daki kardeşlerimizin yaşadığı sorunlar, yönetimin diğer Müslüman ülkeler tarafından tanınmasının gerekliliği, Kürt meselesi, alimlerin ilgisiz kalma lükslerinin olmadığı gibi daha spesifik konuların dahi detaylı olarak değerlendirilmesi, cesurca bir duruş olmuştur.
Dünyanın dört bir yanından alimlerin ve akademisyenlerin toplanmasının doğal bir sonucu olarak; farklı düşüncelerin, aykırı görüşlerin, isabetsiz değerlendirmelerin veya bize göre yanlış tespitlerin yapılması, her ne kadar eleştirilere maruz kalmış ise de aslında organizasyonun güzelliği ve özgünlüğü olmuştur. Zira farklı düşünce ve anlayışların ortaya çıkması olumsuzluk değil, belki zenginliktir. Önemli olan, sonuç bildirgesi ve onun ortaya koyduğu anlayış birliğidir.
Mustarip olduğumuz bir konu, toplumumuzdan hiç eksik olmadı malum; amacı üzüm yemek değil de bağcıyı dövmek olanlarımız azımsanmayacak kadar çoktur. Onlara da eyvallah demek gerekir. Burada üzücü olan; ilgili bütün farklılıkları aynı masada bir araya getirebilmenin, buluşturmanın, ortak bir anlayış ortaya çıkarmanın güzelliğini görememektir.
Bunlara da alışmak, belki kanıksamak gerekir. Zira bu illetin şifası henüz bulunmamıştır. İslam medeniyetinin, kardeşliğinin, kucaklaşmasının, hoşgörüsünün, farklılıklara rağmen hep birlikte bir kompozisyonun birer paragrafı olmanın resminin çizildiğini görmek gerekir.
İTTİHAD’ın mümtaz Seydalarının bu tür ufak meselelere takılmadıklarını biliyorum. Çünkü onlar “…boş ve gereksiz şeylerle karşılaştıkları zaman onurlu bir şekilde geçip giderler”.
Bu vesile ile bu anlamlı organizasyon için İTTİHAD’ı tebrik ediyorum.