• DOLAR 32.263
  • EURO 34.716
  • ALTIN 2402.291
  • ...

Aksa Tufanı ümmet için bir onur ve izzet kaynağı oldu elhamdülillah! Müslümanları sevindirdi, geleceğe dair umutlandırdı, yüreklerine su serpti. İslam düşmanlarında ise hoşnutsuzluk, şaşkınlık, karamsarlık, korku ve öfke meydana getirdi.

İslami direnişin başlattığı bu kahramanlık destanı bize çok şey öğretti ve öğretmeye devam edecek Allah’ın izniyle.

Aksa Tufanı kimin nerede durduğunu göstermesi bakımından çok önemliydi. Kudüs ve Mescid-i Aksa davası bir kez daha turnusol görevi gördü. Yüzlerdeki maskeleri düşürdü. Hak ve Batılın taraftarlarını belirginleştirdi. Ayrı milletlerden, ayrı coğrafyalardan rejimler, hareketler, halklar ikiye bölündü; Kudüs Davasının ve direnişin dostları ve işgalci rejimin, dolayısıyla Amerika’nın, Batının, Batılın taraftarları…

Aksa Tufanı, İslam ülkelerinde, kimliklerinde Müslüman yazdığı ve isimleri Müslüman ismi olduğu halde mazlum Filistin halkının, işgal ve zulüm altındaki Müslüman halkların değil de Siyonist rejimin yanında saf tutan partilerin, grupların, çevrelerin niyet ve hedeflerinin ne olduğunun anlaşılmasına önemli katkı sağladı.

İslam ümmetine yeni bir Bedir zaferi yaşatan Aksa Tufanı, gücün maddi teknolojide değil imanda olduğunu bir kez daha gösterdi. Allah’a dayanan, O’na güvenen, sağlam bir imanla donanmış az bir topluluğun kendisinden sayıca fazla, silahça güçlü toplulukları yenilgi ve zillete mahkûm edebileceğini ispatladı. Yine yüce Allah’ın kendisine inanan, dayanan salih kullarını yalnız bırakmayıp mahcup etmeyeceğini, bizim bilmediğimiz gaybi ordularla destek vereceğini gördük.

Aksa Tufanı’ndan öğrendiğimiz diğer bir şey Siyonist çetenin bir balon olduğu, kâğıttan kaplan olduğu gerçeğidir. Sözde gökte uçan bir sinekten, yerdeki bir karıncadan bile haberi olan, her şeyin kendi kontrolünde olduğu MOSSAD, burnunun dibinde olan ve her tarafı muhasara edilmiş küçük bir bölgede belki de aylar süren bir saldırı hazırlığından gafil kaldı. İslami Direnişin kahraman evlatları bir tufan gibi işgal topraklarına akıncaya kadar, MOSSAD’ın ruhu bile duymadı yapılan hazırlıkları… CIA ve diğer bütün Batılı istihbarat örgütleri onlara destek verdikleri halde…

Aksa Tufanı, Batının ve Avrupa’nın söz konusu Müslümanlar olunca hemen birleştiğini ve aralarındaki ihtilafları bir kenara bırakıp Müslümanlar karşısında birleştiklerini gözler önüne serdi. Yani küfrün tek millet olduğu ilahi düsturu tekrar ispatlandı.

Aksa Tufanı’ndan öğrendiğimiz çok önemli bir şey daha var; o da İslam ülkelerinin Amerika ve Batıya bağımlı, korkak ve çıkarcı yönetimlerinin, liderlerinin Siyonist çete ile normalleşme çabalarının hiçbir zaman İslam ümmeti tarafından, Müslüman halklar tarafından kabul görmeyeceği, bu çabanın beyhude olduğu, Siyonist çetenin güvende olamayacağı ve İslam’ın kahraman evlatlarının, direniş güçlerinin elleriyle yok edileceği gerçeği…