• DOLAR 34.944
  • EURO 36.745
  • ALTIN 2979.98
  • ...

HDP/PKK, Kürt halkının oylarıyla CHP’yi iktidara taşımaya çalışıyor. Ne acı bir durum? Bir asırdır Kürt halkına yapmadığı zulüm kalmamış, Kürt halkının varlığını inkâr etmiş, dilini yasaklamış bir ideolojinin müntesiplerini Kürtlerin oylarıyla iktidara taşımanın mantığını anlamak gerçekten mümkün değil. Ve söylemleriyle, pratiğiyle değişmediğini, değişmeye niyetinin olmadığını göstermesine rağmen…

CHP’nin son iki ayda HÜDA PAR’a yönelik saldırılarında kullandığı argümanlara bakıldığı zaman CHP’nin Kürt halkına yönelik asimilasyoncu, yok sayıcı, ötekileştirici, yasakçı zihniyetinin hiç değişmediği hemen anlaşılmakta. CHP ve yandaşı basın organlarının, aydınlarının, gazetecilerinin HÜDA PAR’a yönelik saldırı ve eleştirilerine bakıldığında ön plana çıkan suçlamalardan bazıları şunlar: “HÜDA PAR bölücü, Kürtçü bir parti… Çünkü Kürtçenin ikinci resmi dil olmasını istiyor. Her kavmin kendi anadiliyle eğitim hakkını savunuyor. Kürtlerin Türklerle birlikte bu ülkenin ikinci kurucu unsuru olmasını talep ediyor. Türk bayrağı yerine Türkiye bayrağı isimlendirmesinin olması gerektiğini dillendiriyor.”

Kürt halkının ve ülkede yaşayan diğer halkların Türk halkıyla eşit, adil haklara sahip olmasını talep etmek CHP’ye göre suç, kabahat, bölücülük…

Ve HDP bu CHP’yi Kürtlerin oylarıyla iktidara taşımak istiyor. Ne diyeyim ki? Bu konudaki yorumu ferasetiyle meşhur Kürt halkına bırakıyorum…

Sadece şunu söyleyeyim; CHP gelirse Kürtlerin son yirmi yılda elde ettiği tüm kazanımları yok eder. Ve kırk yıldan fazladır Kürtlerin haklarını savunmak adına Kürt gençlerinin kanlarını, canlarını heder eden bir hareket bu gerçeğin farkında olmasına rağmen bu zihniyetin gelmesi için seferberlik başlatmış durumda. Maskelerin altındaki gerçek yüzlerin görülmesi için daha ne yapılması gerekiyor acaba?

Elli yaşını geçmiş, Kemalist azınlığın iktidarını görmüş, 28 Şubat darbesinin acımasız baskısını iliklerine kadar hissetmiş, işkencenin yaygın olduğu, bir polisi görünce insanların korkudan gireceği delik aradığı, Kürtçenin, Kürdüm demenin yasak olduğu günleri yaşamış bir aydın olarak genç kardeşlerime seslenmek istiyorum; ne olur ferasetli davranın! Çarşıdaki pirince giderken evdeki bulgurdan olma riski var.

Birçok konuda sizlere katılıyorum; AK Parti’nin birçok yanlış politikasının olduğu doğru. Benimsemediğimiz, tepki gösterdiğimiz birçok uygulama var. Ekonomide de yanlış giden birçok şey var. Dış politikada da birçok yanlışa imza atıldı. Ben de AK Parti’nin iç ve dış politikada imza attığı birçok uygulamayı benimsemiyorum.

Ama bu partinin iktidar olduğu yirmi yıl içinde hem dindarlar hem de Kürtler çok büyük kazanımlar elde ettiler. Gençler! AK Parti’nin bazı yanlış politikaları sizleri CHP’nin kucağına atmasın. Kendi ellerinizle kendinizi karanlığa gömmeyin! Ülkenizi, halkınızı düşünün. Lütfen tepkisel davranmayın. Bu halkın kazanımları heder olmasın.

İlk defa halkın arasından gelmiş bir iktidarın yanlışlarına olan tepkiniz bu ülkenin halk düşmanı laikçi elitlerin yönetimine tekrar mahkûm olmasına yol açmasın…

Girin internete, bakın; AK Parti iktidarından önce özellikle bölgemiz sürekli olağanüstü hal ortamıyla yönetiliyordu. Keyfilik had safhadaydı. Polisler, askerler istedikleri kişiyi keyfi suçlamalarla gözaltına alıp günlerce işkencelere tabi tutabiliyor, zindanlarda çürütebiliyordu. Köylere baskın yapıp teröristlere ekmek verdin suçlamasıyla tüm köy halkını sıra dayağından geçirebiliyor, çırılçıplak soyup en iğrenç şekilde aşağılayabiliyordu. O yüzden bereketli topraklara sahip binlerce köy boşaldı. İnsanların ne mal ne can güvenliği vardı.

Gençler, CHP’nin tuzağına düşmeyin! Onlar asla değişmediler. Onları iktidara taşırsanız ülkenize çok büyük kötülük yapmış olursunuz.